Kültür’ün İnsanın Çevre Algılayışıyla Bağlantısı

Kültür diye adlandırılan yaşama ortamı, aslında, bizim çevremizi algılayış tarzımızla sıkı sıkıya ilgili. Tabiatı, çevremizi, kendimizin bir parçası olarak algılıyorsak ona muamele tarzımız da o yönde gelişir. Batı kültürü ile İslâm kültürüne bir de bu açıdan bakmayı deneyebiliriz. Batı kültürüne mensup insanların tabiatı algılayış biçimi, en azından bugünkü kesitiyle bakıldığında, çocuk suluğunu, saflığını yitirmiştir. Tabiat, […]

Daha fazla oku
Peygamberimizin,İç Kaynaklı Kültürel Kirlenmeye Karşı Aldığı Tedbirler

Hz. Peygamber, kültürel açıdan içerden kirlenmenin en ağırı olarak kendisi adına uydurulacak yalanları görmüş ve bu konuda en ciddi tehdit ve uyarıyı, “Kim, kasten benim adıma yalan uy­durursa cehennemdeki yerine hazırlansın!”(Buhari,İlm,38) hadisiyle yapmış­tır. Öte yandan da “Sözümü duyan, duyduğu gibi belleyip nak­ledenlerin Allah yüzlerini ak etsin!”(Ebu Davud,İlm 10) teşvikinde bulunmuştur. İşte bu tebliğ görevi ve […]

Daha fazla oku
Teknolojik Değişme ve Kültür

Kültür, maddesi ve biçimi ile, bir toplumun gerçekleştirdiği hayattır. Bu oluşumun iki unsuru vardır, toplumun inanç yapısı ve hayatın maddesi yani malzemeleri. Toplum sahip olduğu inançların belirlediği ölçülerle hayatın malzemelerini kavrar, değerlendirir, sıralar ve belli bir biçimle hayatına katar. Böylece o malzeme kültürel bir olgu haline gelir. Teknoloji, doğuşu itibariyle kültürün inanç yapısı ile yakından […]

Daha fazla oku
Gerçek Bir Orientation’a İhtiyacımız Var

İngilizler’in çok enteresan bir yazarı varmış 17. yy. da, Dr. Samuel Johnson diye. Bu adamın enteresan sözleri var; biri de şudur: “Bir bifteğin,(yani bildiğimiz etin,) yenilir mi yenilmez mi olduğunu anlamak için bütün bir öküzü yemek gerekmez!”demiş. (Denenmişleri tekrar tekrar denemek) Öyle ya, birazcık biftek yerseniz, o bifteğin sert olup olmadığı belli olur. Bütün bir […]

Daha fazla oku
İnsan olmak işte tüm mesele!

Anlayış Dergisi’nde şimdiye değin kaleme aldığımız pek çok yazıda, kullandığımız kavramların, bakışımızı, görüşümüzü mümkün kılan mikroskop ve teleskop gibi âletler olduğunu belirtmiş; düşünmenin, teknik anlamıyla felsefenin bir kavram matematiği olduğunu vurgulamıştık. Vurgulaşmıştık çünkü kavramsal düşünmenin, başka bir deyişle, nedenselliğe dayalı biçimsel düşünmenin, kısaca mantıklı düşünmenin olmadığı, malumatın sıhhatinin bulunmadığı, söze içkin istikametin belirlenmediği söylemlerde bilginin […]

Daha fazla oku
Sabır Yelkenleri

Mücerret öğütler kâfî gelseydi, elle tutulur sıkıntı ve bela­lara gerek kalmayacaktı. O zaman tekdüze bir hayat biçimi insanları belki de bunaltacak ve hayat bu kadar değerli olmayacaktı. Sanat eserlerinin çıkış noktalarında da bu var. Mutlu bir zemini olan eserlerde, mutlu zamanların sanat eserlerinde de gizli gizli bir felaket esintisi sezilir. En azından okuyucu, bu mutluluk […]

Daha fazla oku
Toplumun Hâfıza Kaybı: Kültürün Ölümü

Kimliği kalmamış toplum, kişiliksizdir. Böyle bir şarta maruz kalan toplum, tarih sahnesinden silinir. O toplum, devlet hâlinde yaşamağı sürdürse, başka bir deyişle, biçimsel anlamda, siyâsetçe ve hukukça, hükümrân kalsa bile, tarih sahnesinde yer alan milletlerden, bundan böyle, biri olamayacaktır. Böylece bayrağı dahî, renkli bir bez parçası olmaktan öteye geçemeyecektir. Bayrağı renkli bir bez parçası kalmaktan […]

Daha fazla oku
Kültür

Her ülkenin -her kavmin diyecektim- ayrı bir kültürü var. Kültür bütün tarihin eseri. Kültür, kişiliğimiz…Avrupalı eski top­rak kölelerinin veya eşkıyaların “oluşturduğu” bir toplum. İlk vasfı, istismar. Düşman bir dünyayı veya düşman bir medeniyeti. Avrupa’nın farikası burjuvazi. Burjuvazinin farikası hodgâmlık. Asırlarca esaret içinde yaşamış… insanlığa hıncı buradan geliyor. Avrupa’nın kültürü -gerçek Avrupa’nın demek istiyorum- mad­deci bir […]

Daha fazla oku
Batı Kültürünün Bugün İhtiyaç Duyduğu Şey Semavi Mesajın Özüdür

Kültür, bir zihniyet biçiminin ifadesidir. Zihniyet biçimi kültürü varlıkla, insanla, nesneyle ilişki halinde gerçekleştirir. Bu yaşantıdan doğan kültürün özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz: (1)  Mitolojiden beri hız kesmeden süre gelen bilme ve anlama isteği. (2)  Bilgiyi güç, üstünlük ve egemenlik aracı olarak tanımlama ve kullanma eğilimi. (3)  Macera arzusu. (4)  Kültür ve gelenek oluşturma tutkusu. (5)  […]

Daha fazla oku
Televizyon Kültürü

Televizyon kültürünün kültür değişimini hızlandırması karşısında neler önerirsiniz? Televizyon kültürü diye bir mefhum tanımıyorum. Televizyon, aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icad edilmiş bir nevi afyondur. Televizyon, şuurdaki son pırıltıları da yok eden bir cehennem makinesidir. Kişiyi gerçek hayattan koparan ve bir hayal dünyasında yaşatan hissi bir […]

Daha fazla oku