Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu ve dindarlık tar­zı olarak kurumlaştığı dönemin başlangıcında kaleme aldığı Mirsadül-ibâd adlı eserinde, tarikat hayatının kişi üzerindeki dönüştürücü etkisini anlat­ması ve yorumlamasıyla dikkat çeker. Tasavvufî yaşantı dolayısıyla varlık, bilgi ve ahlak bakımından kişinin kemale erdirme süreci sayılan seyrüsülûk, bu anlatıma göre […]

Daha fazla oku
Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda mensu­bu olduğu Eş’arî tutumu ortaya koyarken sûfîlerin görüşüne dair işaretlere de yer vermektedir. Aşağıdaki metinde o, Allah’ı bildiğini söyleyenin de bil­mediğini söyleyenin de aslında doğru konuşmuş olacağını ileri sürmektedir. Dış dünyadan hareketle görüşünü ispatlayan Gazzâlî’ye göre haricî nesnele­rin mahiyetini bilme […]

Daha fazla oku
Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki sının belirle­meyi hedefleyen aşağıdaki metinde Gazzâlî (ö. 505/1111), ilk olarak küfrü, Hz. Peygamberin yalanlanması olarak tanımlamakta, ancak Arkaların bir­birlerini Hz. Peygamberi yalanlamakla suçladıkları olgusu karşısında, onun sözlerinin hangi düzeylerde anlaşılabileceğini tayin etmek üzere varlığı beşli bir tasnife tâbi tutmaktadır: özsel, […]

Daha fazla oku
Bedenin Rüyası

Rüyalarla aynı kumaştan yapılmayız, bir uykuyla çevrelenmiş küçük hayatlarımız. Shakespeare, Fırtına Suya düştün, sırılsıklam oldun. Çırpınmak beyhude. Dip seni çekiyor, su kaçıyor boğazına. Batıyorsun mütemadiyen, batı­yorsun, Ratıyorsun aheste… Dip seni koyvermeyip kendine çekiyor habire. Çabalıyorsun ama nafile. Bırak çırpınmayı, olan olacak! Gerçi ya batacak ya çıkacaksın, ama hele bir suy­la barışık olmayı dene. Dene suyun […]

Daha fazla oku
Orada Kimse Var Mı?

El-amâ, büyük sis. Tirmizî’de Resûle “Allah evrenin yaratılışından önce neredeydi?” sorusunun sorulduğu hadis-i şerif vardır. Resûl ‘Âmâdaydı’ diye cevap veriyor ve hadis bir aşağıdalık-yukarıdahk olmadığını belirterek sürüyor. Diğer bir deyişle, orası zaman-dışılıkla kadim bir mekândışılıktır… Bu surette amâ içinde biçimlerin olmadığı bir boşluk, mutlak ıssızlık, varlık-dışılıktır. özgün ıssızlık. Allah’a olan yolculuklarında, ârifler, derin tefekkürlerinin bir […]

Daha fazla oku
Hakikati İdrak Dereceleri

  Gazzâlî [2] çev. Mahmut Kaya Otobiyografisi ve telif hayatıyla İslam düşünce geleneklerinin önceliklerine ve birikimlerine yön verme amacını taşıyan Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) külliyâtı içerisinde Mişkâtü’l-envârın farklı bir konumu vardır. Bu risale bir yandan İhyâu ulûmi’d-dîn’i yazmış bir zihnin derinleşmeye devam eden entelektü­el ilgisini yansıtırken, bir yandan ömrü boyunca hesaplaştığı felsefî mirasın onun perspektifinde bulduğu […]

Daha fazla oku
Felsefe ve Filozoflar: Eleştirel Bir Yaklaşım

Gazzâlî [4] çev. Mahmut Kaya & M. Cüneyt Kaya Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) meşhur otobiyografisi el-Munkız mine’d-dalâl ve’l-muf- sıh bi’l-ahvârden İktibas edilen metin, onun felsefe eleştirisinin temel dayanak­larım özlü bir şekilde ortaya koymaktadır. Gazzâlî öncelikle filozoftan Tann’nm varlığım ve O’nun âlemle ilişkisini kabul edip etmeme noktasında üçe ayırarak, ateist ve deist yaklaşımdaki filozoftan, tartışmanın dışında tutarak […]

Daha fazla oku
Soren Kierkegaard – Evliliğin Estetik Geçerliliği (Notlarım)

  Hazzı yoktan bihakkın var etmek üzere, Ne çok da şey birleşmeli yeryüzünde! Önce birbirini anlayan iki yürek, Sonra onlara yoldaşlık eden letafet; Sonra ay, ışıkları kayın dallarının arasından, Baharın içine yayılan, Kuytularda buluşabilsinler diye, Sonra buse – ve sonra masumiyet.” Küçük bir akarsuyun kenarına oturmu şumdur sık sık. Daima aynıdır, aynı yumuşak melodidir, dipte […]

Daha fazla oku
İslâm Düşünürlerinde Kâinatın Ahengi

  Ya’kub el-Kindî İslâm düşünce dünyasında bazı düşünür ve düşünce ekol­lerinin önemli müzik düşünceleri olduğu muhakkaktır. Bu düşünürlerin ilk akla geleni de Ya’kub el-Kindî’dir. Ebû Yusuf Ya’kub b. îshak b. Sabbah b. îmran b. İsmail b. Mu- hammed b. Eş’as b. Kays el-Kindî, H. 185 (M. 801) yılında, babası Kûfe’de vali olduğu sırada doğmuştur. Bağdat’ta […]

Daha fazla oku
Derrida ve ”Ayırım=Erteleme”Kavramı

J.Derrida Batı’da egemen olan akıl yürütme şekline, yapı­salcılığın temel bakış açısını oluşturan ikili karşıtlıklarla dü­şünme biçimini (uygar/barbar; doğum/ölüm; yer/gök; siyah/ beyaz vb.) eleştirir. Derrida’nın dil anlayışı, Sausure’den ayrı­larak göstergeye getirdiği yeni tanım bilinirse, postmodern ta­vır daha iyi anlaşılacaktır. Geleneksel kültürlerde varlıkların ismini insana Tanrı öğ­retmiştir, varlıkları Tanrı adlandırmıştır: Âdem’e isimleri Al­lah öğretmiştir. Yani önce kavram, […]

Daha fazla oku