Nedir Şu Aşk?

Ailenin ne olup ne olmadığıyla başladık, günümüzde aile ve kadm-erkek ilişkilerindeki değişimler etrafında dolandık ve buradan aşka düştü yolumuz. Aranızda “Ne alakası var, nereden nereye geliverdiniz!” diyenler olabilir. Onlan say­gıyla selamlarım. Lâkin günümüzde evliliklerin geleneksel dünyaya göre birçok değişiklik yaşadığı, mesela bizim kül­türümüzde de bir süreden beri “görücü usulü” yöntemin­den ziyade şöyle ya da böyle […]

Daha fazla oku
Günümüzde Kadın-Erkek İlişkilerinin Halleri

Psikolojik rahatsızlıklar ve geleceğin dünyası arasında­ki bağlan yapıtlarında temel alan Çarpışma yazan J. G. Ballard, yaşadığımız dünyanın “aile karşıtı” niteliğini şu sözleriyle gözler önüne seriyor: “20. yüzyılı egemenliği al­tına alan kâbusun akılla evliliğinden her zamankinden daha belirsiz bir dünya doğdu (…) Yaşamımız 20. yüzyı­lın o büyük, ikiz ana temasının egemenliği altında: seks ve paranoya (…) […]

Daha fazla oku
Sağlıklı Aşkın İlk Şartı:Sevme Becerisi

Hepimiz bir sevgi potansiyeli ile mi doğuyoruz? Haset hissiyatının tam karşısmda doğuştan bir sevgi ve şükran kutbumuz var mı dünyaya geldiğimizde? Bu sorulan kesin biçimde cevaplamamıza imkân yok ama sevme becerisini ve ortaya çıkıp gelişmesine mâni olan hâlleri daha net bi­çimde gözlemleyebiliyoruz. Sevme becerisinin oluşup ge­lişmesinde yaşamın ilk yılı çok önemli. Bebeğin çevresine temel güven […]

Daha fazla oku
Freud’un Din Görüşlerinin Analizi ve Mantık Hataları

2.1.   “Din Nevrozdur.” İddiasının Eleştirel Analizi ve Mantık Hataları Freud “Din nevrozdur.” iddiasını temellendirmek için en te­melde din ve nevroz arasında sekiz benzerlik noktası tespit ettiğini iddia etmiştir. Saplantılı davranışları temsil eden bu benzerlik noktalarının birkaç önemsiz farkla -ki bu farkları da psikanalizle giderdiğini öne sürer- dinde de olduğunu id­dia etmiştir. Freud sekiz benzerlik noktasından […]

Daha fazla oku
Şiir Taraf Tutar

Orhan Okay bir yazısında anlamanın esasında mer­hamet edebilmek olduğunu söyler. Bunun herhalde ilk çağrışımı şu: Karşımızdakini anlamak. Eğer anlaşılmı- yorsak, diğerinin bize karşı sorumluluğunu yerine ge­tirmediğine hükmedebiliriz. Eğer diğeri anlaşılmıyorsa ona karşı bizim sorumluluğumuzu yerine getirmediği­miz söylenebilir. Bu durumda herkesin öncelik vereceği şeyin kendi sorumluluğu olduğu açıktır. Öyle ise anla­mak durumundayız. Karşımızdakini anlamak, anlama­ya çalışmak. […]

Daha fazla oku
Soren Kierkegaard – Evliliğin Estetik Geçerliliği (Notlarım)

  Hazzı yoktan bihakkın var etmek üzere, Ne çok da şey birleşmeli yeryüzünde! Önce birbirini anlayan iki yürek, Sonra onlara yoldaşlık eden letafet; Sonra ay, ışıkları kayın dallarının arasından, Baharın içine yayılan, Kuytularda buluşabilsinler diye, Sonra buse – ve sonra masumiyet.” Küçük bir akarsuyun kenarına oturmu şumdur sık sık. Daima aynıdır, aynı yumuşak melodidir, dipte […]

Daha fazla oku
Lütuf, Aşk, Şefkat

Bu sözcükleri gündelik dilde sıkça kullanırız, ama ne an­lama geldiğini, sözcükteki anlam derinliğini pek fazla düşün­meyiz. “Lütfen!” deriz. Bu sözcüğü bir nezaket ifadesi olarak kabul edip ne anlama geldiğini gözden kaçırırız. Lütfen, latif, lütuf, iltifat… aynı kökten gelen sözcüklerdir. Bu sözcükleri kavramak, duygu değerlerini hissetmek için ‘la­tif’ sözcüğünün anlamının bilinmesi gerekir. ‘Latif, Allah’ın sıfatlarından bir […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar – Hatıraların Evi-Günümüzde Aile Notlarım

  Bir evin, bir yurdun varsa dünyayı kazan kaldırabilirsin. Düş kurmanın, hayallere dalıp gitmenin, bir kitabın koynunda uyuyakalmanın imkânlarını bize vaat etmeyen bir ev boştur. Ev geri çekilmenin, inzivanın, ses ve imgelerden ricat ederek ruha dikkat kesilmenin de yeridir. Dünyaya kapıları kapattığınız anda ruhun kapılarını açma ihtimali her an eşiktedir. Oysa sessizlik mekânı genişletir ve […]

Daha fazla oku
Raşit Keskin – Kalbin Leylak Saati -Notlarım

  Dünyayı, insanı ağaçla ilişkilendiren kadim kültür, insanın içinde de bir ağaç olduğunu hayal etmiş. İçimizde bir gönül ağacı var diyor Mevlânâ. Dünyada esen yel gibi içimizde de yel eser. O yel, gönül ağacının dallarına dokundukça dostlarımızı hatırlarız. Ah mine’l-aşk… Eski evleri ve kahveleri süsleyen “ah mine’l-aşk” levhaları, İbnü’l Arabi tarafından kalbe düşen aşk ateşiyle […]

Daha fazla oku
Samiha Ayverdi – İnsan ve Şeytan -Alıntılar

” Biz insanlar, her şeyi bildiğimizi zan ve iddiâ ettigimiz için hiçbir şey bilemiyorduk. Amcamın mensup olduğu aydınlar sınıfı: İki doktorası olan adamın başka bilgilere ne ihtiyacı olur? diyordu. Ben ise: Hayır, asıl icâzet, sen bu kâğıtla istediğin mevkie çıkabilirsin… diye verilen diploma değil, sen bu arınmış gönülle ulu kişilerden oldun… diye rûha verilen mânevi […]

Daha fazla oku