Bizde Felsefe Yok Mu?

Meşhur tartışmadır: İslam dünyasında felsefi düşünce ge­lişmemiştir. Bu tartışmada “hayır efendim, İslam’da fel­sefe vardır” ya da “ne münasebet, İslam’da felsefe yoktur” şek­linde özür dileyici veya tepkisel cevaplar üretilmiştir. Burada hemen “bizde felsefe vardır”; çünkü bizde Kindiler, Farabiler, Ibn Sinalar olagelmiştir” şeklinde bir savunmaya girmek iste­miyorum. Evet, aldın esas ve hakim bir yöntem olması anla­mıyla İslam’da […]

Daha fazla oku
Değer ve Ahlak Ayrımı Yaparak Dindarın Ahlaksızlığı ve Dinsizin Ahlaklılığı Sorununu Çözebilir miyiz?

    Hemen belirtmem gerekir: Din ve ahlak birbirine o kadar bağlıdır ki, ayrılmaları neredeyse imkansızdır. Zira din ahlakı; ahlak da dini gerektirir. Din ve ahlak arasındaki ilişki o kadar kuvvetlidir ki, dinin ahlaka sağladığı desteği temin edecek başka bir kaynak yoktur. Yine ahlak dinden koparıldı- ğında ortaya çıkabilecek boşluğu doldurabilecek başka büyük değerler manzumesi […]

Daha fazla oku
”Dindar Ahlaksız; Dinsiz Ahlaklı Olabiliyor” Söylemi

    Bu mesele günümüzün can alıcı meselelerinden bir tanesi. Neden diye sorulursa, buna cevap olarak -belki gerçek, belki algıdır, bilemiyorum- dindarım diyenlerde ahlaksızlaşma- nın artması gösterilmekte… Hatta o kadar ki bu durum ateist olmaya veya deistleşmeye malzeme kılınmakta… Burada ciddi karıştırmaların yapıldığı kanaatindeyim. Sı­rasıyla gitmek gerekirse şunları diyebilirim: 1.Değerler ile ahlak karıştırılıyor. Ahlakın kaynağı […]

Daha fazla oku
Etik Türleri ve İslam Ahlakı Bağlamında Teknoloji ve Yapay Zekayı Kuşanmak

  Ahmet Dağ* Giriş Klasik düşünce ile modern düşünce arasında farklar olduğu gibi modern düşünce ile post-modern düşünce arasında daha büyük ve ciddi farklılıklar söz konusudur. Klasik düşünce ile modern düşünce arasındaki farkın nedeni; felsefi ve dinî düşüncenin dönüşümüyle alakalı iken adına post-modern veya posthümanist denilen düşüncenin hem klasik hem de modern düşünceden çok farklı […]

Daha fazla oku
Bilimsel Ufkun Sınırı

“Her ilim sahibinin üzerinde daha iyi bilen biri vardır.” (Yû­suf, 76) “Size ilimden ancak az bir pay verilmiştir.” (İsrâ, 85) “Bilimin herşeyi başarması mümkün değildir. Bu nedenle bü­tün problemleri halledecek bir yol bulacağı varsayımı, insan­lığı nihayetinde kaosa sürükleyecektir.” Nobel Fizik ödülü sahibi Polykarp Kusch Aşırı bir ateist olan kimyager Peter Atkins şöyle der: “Dindar­lar, evrende […]

Daha fazla oku
Günümüzde Kadın-Erkek İlişkilerinin Halleri

Psikolojik rahatsızlıklar ve geleceğin dünyası arasında­ki bağlan yapıtlarında temel alan Çarpışma yazan J. G. Ballard, yaşadığımız dünyanın “aile karşıtı” niteliğini şu sözleriyle gözler önüne seriyor: “20. yüzyılı egemenliği al­tına alan kâbusun akılla evliliğinden her zamankinden daha belirsiz bir dünya doğdu (…) Yaşamımız 20. yüzyı­lın o büyük, ikiz ana temasının egemenliği altında: seks ve paranoya (…) […]

Daha fazla oku
Ahlâkın Kökeni ve Nitelikleri*

İbnü’l-Arabî   çev. Ercan Alkan İbnü’l-Arabî (ö. 638/1240) tasavvuf geleneğinin üretken yazarlarından biri ol­masının yanı sıra teorik konularda genel kabullere yönelik yaklaşım ve temel- lendirmelerindeki farklılıkla dikkat çeken sıra dışı bir isimdir. İbnü’l-Arabî’nin hem yazarlık tecrübesini hem de düşünür kimliğini yansıtan en kapsayıcı metni el-Fütûhâtül-Mekkiyye olup, eserdeki hâkim üsluba bağlı olarak temel sorunlar farklı bağlamlarda […]

Daha fazla oku
Hasan-ı Basri’nin Düşüncesinde Ahlak

Ahlak Hasan-ı Basri’nin düşüncesinin konusu, düşündürücü olan her şeydir: insanın sonluluğu, kalıcı olanı arayan insanın dünya hayatının geçiciliği,[24] insanların umursamazlığı, olup bi­ten olaylar, kendi döneminde yaşayan insanların birbirleriyle ilişkilerini tayin eden temel saikler, toplumsal gidişat, bu gidi­şat içinde idarecilerin yeri, idarecilerin sorumsuzluğu ve zulmü. O, yaşadığı hayatla sıkı irtibat içindeki olup biteni, kendisinin ötesinde bir […]

Daha fazla oku
Bir Muhalefet ve Bütünleşme Aracı Olarak Özgürlük

Kilise diyordu ki; “Hayır, siz Incil’i de okusanız aklınızla bunu kavrayamazsınız, anlayamazsınız”. Dolayısıyla burada insan sınırlıdır. Hatta ve hatta öyle de demiyordu, başından beri Kilise diyordu ki; “Akıl inşam yanlışa götürür”. Yani bir bakıma akılla şeytanı Kilise denkleştirmişti. Problemin bir boyutu da buydu zaten. Tabi bunun da arkasında bir sebep vardı. Şöyle ki Hıristiyanlık geldiğinde […]

Daha fazla oku
Teoman Duralı – Din ve Felsefe Bilim Açısından Doğu ve Batı Medeniyetleri -Notlarım-

Geçenlerde Mehdi Hasan diye bir Arap -bilmiyorum Lübnanlı mıdır, Kuveytli mi- el-Cezire’de bir program düzenliyordu, bir tartışma programı. Müslümanlığa çok karşı olan bir hanım çıktı. Ne dese bu hanımefendi uymuyor, oturmuyor yerine, çünkü bilmiyor. “Ben Kur’an’ın ruhuna bağlıyım ama Peygambere inanmıyorum” diyor. Peygamberi olmayan Müslümanlığı düşünemezsiniz, imkânsızdır. Diğer dinlerde bilmiyorum bunun karşılığı nedir, peygamberi olmadan […]

Daha fazla oku