Her İnsan Yeryüzüne Eklenen Bir Sorumluluktur

‘ Her insan yeryüzüne eklenen bir sorumluluktur: doğumla birlikte. Çünkü insan bir sorumluluğu yüklenerek geldi yeryü­züne + bir varoluş sözleşmesi bu = İNSAN YARATILDI. Yazık ki, zaman zaman duraklıyor insanın zihinsel aygıtları: oysa, insan, sürekli olarak düşünmek zorundadır bir şeyi: yaratılış bilgeliğini. İnsanın böylesi bir zihinsel edim içinde olabilmesi de bir iz sür­mesiyle olasıdır ancak: […]

Daha fazla oku
İnsanın Evrensel İşlevi

İnsanın, evrensel işlevini sürekli algılaması, direnme gücü­ne bağlı ancak: kendisini bu işlevinden koparmak için çalışan cadılara karşı direnmesine bağlı. İnsanın yolunu cadılar, firavun­lar kesiyorlar şimdi: tuzaklarla. İnsan, unuttu yeryüzünün anlamı olduğunu + başlangıçta, sorumluluğu ilk yüklenenin kendi» ol­duğunu = derin boyutlar içinde, yeniden, algılamamız gereki­yor konumumuzu. O, bize, kendi konumumuzu algılatabilmenin yollarını araştırıyordu + yiten […]

Daha fazla oku
İnsanın Sonsuz Gücü Evrensel Konumundan Kaynaklanıyor…

İnsanın sonsuz gücü evrensel konumundan kaynaklanıyor: bazen, dünyayı, şu bir top gül gibi patlamaya hazır bombayı çok küçük bulduğumuz ‘anlar’ yaşamaz mıyız? = bunun ayrımında olsak da olmasak da, insandaki Tanrısal ‘giz’ bu. (Evrensel dü­zeyde bir tasarım). İnsan; büyük, tek, benzeri olmayan bir olgu­dur + bundan olacak, insan, ekmeksizliğe, susuzluğa bir süre dayanabilir de, içindeki […]

Daha fazla oku
İnsan’ın Kendi Anlamı

İnsanın, ödün vermeden savunması gereken bir gerçek var: kendi anlamı, insan, kendi anlamını da, ancak, ‘manevî içeriğini’ zenginleştirdikçe kavrayabiliyor: çünkü, çok büyük bir gizdir iç dünyası insanın. Bu gizin kaynağına inmek: O, bu ince yolda ilerliyordu coşkuyla: “Ancak” derdi, “PEYGAMBER’! düşünerek kavranabilir bu yolun çetinliği”. İnsan, savunmasız bırakıldı çağımızda: tüm kendine özgü değerlerden alabildiğince soyut­landığı […]

Daha fazla oku
Uçurumdur düşünen insanın önü…

Uçurumdur düşünen insanın önü: derin yarlar: olumlulu­ğundan geliyor konumunun. Görülüyor tehlikeler, kurulu ba­rikatlar: nereye baksanız tuzak. Tehlikesiz bir dünyanın hiç bir anlamı olmayacaktı bunun için: çünkü tehlikeler büyüdükçe, bunları duyumsama yeteneğimiz de gelişir. (Çok önemlidir du­yumsama yeteneğimizin gelişmesi). Savaşım gücünü yoğunlaştı­ran insan, daha anlamlı biçimde girmiş olur insanlığa. İNSAN­LIĞA GİRMEK. Merhamet ile aşk özsuyu olmalı […]

Daha fazla oku
Yargılıyız Acı Çekmeye…

Yargılıyız acı çekmeye. Acının her şeye egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz: en çok insan öldürülen bir çağ çünkü bu. Özellikle, Türkiye’de her şeyin üstünü yoğun bir acı kaplamış: gülüşümüz bile acıdır bizim. Büyük bir ulusun son küçük parçası üstünde bırakıldık. Hem bir toprak yitikliğinin, hem de bir ülkü yitikliğinin acılarından kaynaklanıyor bizim acımız. O, bu […]

Daha fazla oku
İnsanlar cümlelerle yaklaşırlar birbirlerine…

İnsanlar cümlelerle yaklaşırlar birbirlerine: sonra uzatırlar ellerini: tutunmak için, (Çok güçtür insanın tutunabilmesi insana) = işte, burda, çağdaş insanın yalnızlığı: tutunma gücünü yeteri denli çalıştıramamasında: ‘karşı’ güçlerin tuzağına düşme­me direncini gösterememesinde. Olumluluğumuz da tüm olum­suzlukları yenmemizde toplanıyor ya bunun için. (: Sürekli bir araştırma: insanı). Geceler bağlanırdı birbirine O’nunla: evinde, pastanelerde, kahvelerde. Yeryüzüne bir soruşturmaya […]

Daha fazla oku
Nuri Pakdil – Bağlanma (Kısa Notlar)

Büyük bir yalnızlık içindedir çağdaş insan = (Çünkü unut­tuk sevgiyi = uygulayım bilimin yoğun ağırlığı altında büküldü belimiz + ruhumuzun gereksinimlerini konuşmanın ayıp olduğu bir çağda insanlık idam edildi = yana kaymış gözlerimizle, bir­birimizin asılı bedenlerini seyrediyoruz ipte). Yeryüzünde, sürekli soyut, somut darağaçları; öldürme araçtan yapılıyor, üretiliyor: ben beni bildim bileli böyle görünüyor bana yeryüzü. […]

Daha fazla oku