Osmanlı Düşünürlerinin Meseleleri Osmanlı Düşüncesi’nin varlıkla irtibatının doğrudan görülebileceği alanlardan biri de Osmanlı düşünürlerinin ele aldığı meselelerdir. Osmanlı düşünürlerinin meseleleri, ait oldukları geleneğin yeniden üretilmesi sürecinde karşılaşılan meseleler gibi gözükmektedir. Bu meseleler kabaca, geleneğin kavranması söz konusu olduğunda karşılaşılan meseleler ve geleneğin kavranması esnasında daha öncekilerin dayanmakla birlikte söz konusu
Tarih
Eğer Sultan’ın iyiliğini düşünmeseydim, bu hançeri yere değil de onun yumuşak göğsüne saplatırdım. – Hasan Sabbah 11.yüzyılın ortalarında tarih sahnesine çıkarak kısa süre içinde Sünnî Islâm dünyasının siyasî lideri ve hamisi konumuna gelen Selçuklular, bu konumlarıyla bir anlamda Sünnî Islâm anlayışının da koruyucusu olmuşlardı. 1055 yılında Bağdat’taki Sünnî Abbasî Halifeliği’ni
İslam
İnsan, ten ve duygu görüntüsüyle bedenlendiği için, durumunun cisim olduğu; ruhu ise latif olduğundan, onun ruhî durumunun da latif olacağı hakkında… Bütün varlıkların kaynağı olan latif âlem, ruhların yurdudur. O âlem en yüce âlemdir, şu dünya ise, en aşağı âlemdir. O yüzden Peygamberimiz aleyhisselâm insan bedeninin bir binek[9] olduğunu söylemiştir.
Edebiyat
Şunu her gün, müteşekkir olduğum acılar içinde bir kez daha öğreniyorum; sabır her şeydir! ———————————————— Sonra kuşkunuz da iyi bir özelliğe dönüşebilir, yeter ki eğitin onu. Bilici olmalı kuşkunuz, eleştirici olmalı. Size bir şeyi zehir etmek istedi mi sorun bakalım, neden şu ya da bu şey çirkinmiş, kanıtlar isteyin,