Sinema, sembolik düzeni yaratan bir iletişim aracı olarak[1] seyircinin algılama ve anlama biçimlerini dönüştürebilmekte ve kendisinin belirlediği yeni bir yapı inşa edebilmektedir. Sinemanın gerçekliği taklit etmesinin yanı sıra taklit edilen gerçekliği de değiştirebilmesi,[2] seyirci nezdindeki etki gücünü göstermesi açısından oldukça önemlidir. O, hem inşa ettiği anlamlar ile hem de seyircinin
Tarih
Efendim, hepinizi hürmetle selamlıyorum ve böyle bir Vakıf Haftası’nı tertip ettikleri için, Vakıfların ilgililerine de teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Ben mevzua, benden önce konuşanlarla ilgili olarak bir hususla girmeyi uygun gördüm. Sayın Hüseyin Işık Paşamız, “Niye Osmanlılar, Balkanları Müslüman etmediler?” diye bir soru sordular. Hocamız da ayete dayanarak cevap verdiler.
İslam
Soruda yer alan problemin bugün itibarıyla taşıdığı mana şudur: Madem her şeye gücü yeten, yaratmasında kusur bulunmayan bir Allah fş- var, o halde neden yaratmış olduğu bu alemde depremler, seller, hastalıklar gibi bilumum kötülükler var. Sonuçta bunları da Allah yaratmış olmuyor mu? Bunların varlığı, yaratmasında kusur olmayan bir ilahın
Edebiyat
Ben seni aramak için, senden başlayan, sende nihayetlenen bir yola girdim; girdiğim yol, insan ayağı ile fetholacak bir ülke değil.. Onun için ben de başı ayağı bıraktım, senden ibaret bir vücutla yollara düştüm, seferdeyim. * ——————————————————- Ben şimdi bu hayret baskını altında büsbütün masumlaşan, çocuklaşan şu kızı, hemen ilk defa