Hayatın Ontolojik ve Etik Anlamı Üzerine

FULYA BAYRAKTAR VRP DOÇ.DR., GAZİ Ü. GAZİ EĞİTİM E FELSEFE GR. EĞT. ABD İnsanın kendisini çevreleyen varoluşla kurduğu ilişki, ben-sen pinelinde kurulmadıkça ya yıkıcı ve (hiçleştiricidir) ya da ‘ben’i mutlaklaştırıcıdır. ‘Ben’in hiçleştirilmesi ne denli olumsuz ise mut-laklaştırılması da o denli olumsuzdur. Başka olanı, ötekini göz ardı eden bir varoluş biçimi, şiddetin, öldürmenin ve yok etmenin […]

Daha fazla oku
Ateist Felsefe ve Hayat (Bilgi ve Ahlak)

  Yrd.Doç.Dr.Ahmet Kavlak Yerleşik inançlara başvurmaksızın, insan ve evren için yeni açıklamalar yapılabileceğinin keşfedilmesiyle doğan felsefe, bir itiraz ayrıca reddetme anlamı taşır. Yerleşik inancın insan ve ev­renle ilgili yaptığı açıklamalarının bir kenara bırakılıp aslında tam olarak felsefi anlamda bilgi denilebilecek ne kadar sermayemiz olduğunu keşfetmeye yönelik olan ve Thales ile başlayan Yunan Felsefesi, Thales’in düşünce […]

Daha fazla oku
Kelam Geleneğinde Akıl: İslamın İlk Bilimsel Aklı

Bir önceki yazıda belirtildiği üzere hicri birinci yüzyılın ikinci yarısında başlayıp İslam’ın bütün dönemlerinde şu veya bu şekilde devam eden teorik tartışmalar, ikinci yüzyılın başlarından itibaren kelam ekolünün oluşumunu sağladı. Başlangıçta daha ziyade insan fiilleri ve teşbih ifade eden nasların yorumuna yoğunlaşan tartışmalar, yavaş yavaş kuşatıcı bir alem tasavvuruna doğru evrildi ve nihayet hicri ikinci […]

Daha fazla oku
Şâhid-i Ma’nâ Benim, Kimdir Asıl Söz Sahibi?

  Bismillâhirrahmanirrahim. Allaha hamdolsun ki Kelâm-ı Kadîmi ile Âdeme hitab etmiş. Ve beşeriyete o Kelamın nûrunu teblîğ eden Muhammed’e salat ü selam olsun: İşte o Kelam-ı Kadim’den bir ayet: “Haleka’l-insân; allemehu’l- beyan “: Hak yaratdı insanı; talim etdi beyanı.“ Bir başka âyetde diyor ki: Güzel kelime kökleri yeryüzünde dalları gökyüzünde büyüyen bir ağaca benzer.Bakara suresinde […]

Daha fazla oku
Kelâmın Ve Cümlenin Vahdetine Dair

I. Bismillâhirrahmânirrâhîm. İnnehû min Süleymâne ve innehû bismillâhirrahmânirrâhîm. Hz. Süleyman kelâma besmeleyle başla­mış; (Nemi: 30) biz dahi besmeleyle başlayalım ki Naili’nin dediği gibi “verâ-i perdede esrar var zuhûr edecek”… Bir “kim” kelâmı ile bütün kevn-ü mekânı yaratan Allah’a hamdolsun: Allâhü la ilahe il­lâ hüvel Hayy’ul Kayyûm la te’huzühû sinetün ve la nevm: Allah, ki O’ndan […]

Daha fazla oku
Algının Anatomisi

Yazar: Rıdvan Şentürk* Teleskobun, mikroskobun, röntgenin, fotoğraf makinesi ve nihayet kameranın keşfi, beraberinde getirdiği yeni mekân anlayışı ve algılama biçimleriyle, gelecekte mekânı çevresinden soyutlayarak küçük etki alanlarına bölümlemekle kalınmayacağının, aynı zamanda bakışın bütünlüğünün de mikrolojik parçalara bölüneceğinin habercisiydi. Merkezi, hiyerarşik bir düzen içinde inşa edilen klasik ontolojinin geçerliğini yitirdiği modernleşme sürecinde, insanın ve dünyanın evrendeki […]

Daha fazla oku
İmgeler Bize Ne Söyler?

Doç.Dr.Nurullah Koltaş Günümüzde sinema, şiir ve müzik gibi birçok sahada, genişleme imkânı taşıyan ve görünmeyen bir gerçekliğe açılan bir pencereden çok bu gerçekliğe bir geçiş imkânı sağlamayan imge yoksunu kurguları merkeze alan bir anlayış göze çarpmaktadır. Diğer bir deyişle, asli hâlinde imgelemin (mundus imaginalis) ve metafizik bilgiye erişme kapasitesinin yerli yerinde kullanılmadığı hatta inkâr edildiği […]

Daha fazla oku
İmaj Sorusunun Dönüşümü:Ekranlar Arasında Düşünmek

  Doç.Dr.Emre Şan Kavramlar üreten ve onlarla iş gören felsefe için imaj bir tür sınırdır. İmaj felsefe için yabancı, anlaşılmaz hatta tuhaf görünebilir. Bu yüzden felsefenin imajla kurduğu karmaşık ilişkiyi bugün yeniden düşünmek yararlı olacaktır. Yolumuzu kaybetmeden ilerlemek için şu sorularla başlayalım: imaj neyi gösterir ve özellikle nasıl gösterir? İmajın görünüşe getirdiği şey nedir? İmaj […]

Daha fazla oku
Transhümanist Süreçte Sanatın Mahiyeti ve Geleceği

  Ahmet Dağ   Nietzsche’nin asıl köklerinin Tragedya’da olduğunu söylediği sanat, Batı’da zirvesine Rönesans döneminde ulaşmıştır. 17. yüzyıldan sonra sanatın mahiyeti değişmiştir. Akılcı ve matematiksel bir karaktere sahip olan 17. yy.’da; matematik/sayı ile doğa arasında uyum olduğu kabulü, olgusal doğa tasarımını ve Newton’un fizik-matematik bileşımli mekanikçi bilim anlayışını hâkim kılarak önce sanayileşme, sonrasında teknolojikleşme sürecini […]

Daha fazla oku
Heidegger’de Sanat-Hakikat İlişkisi: Sanat Eserinin Kökeni Üzerinden Bir Değerlendirme

  Prof.Dr.Kasım Küçükalp1 Giriş Sanat-felsefe ve sanat-hakikat ilişkisine dair tartışmaların, Batı düşüncesinin başlangıcına, kaynak filozof olarak görülen Platon a kadar geri götürülmesi mümkün­dür. Batı düşüncesi geleneği boyunca insanın, logos sahibi canlı formülasyonunda olduğu üzere, akla referansla tanımlanmış olması, düşünme eyleminin de insan ak­lının epistemik bir faaliyeti olarak görülmesine vücut vermiş, bu durum ise varlık, hakikat, […]

Daha fazla oku