Mezhep Suretindeki Hizip

Suriyeli muhaliflerden ve Buti’nin talebesi İmadüddin Reşid bey ile konuşuyorduk.  Şiiler ve Şiilik konusunda hem bilgili hem de müteyakkız bir zat olan İmadüddin bey Şia ile alakalı olarak ‘serapa siyasi bir mezhep’ tanımını kullandı. Dindarlığı siyasetten ibaret. Bundan dolayı da heyula gibi. Ele avuca sığmıyor.  Dini yönü de imamları sevmekten ve kabirlerine perestiş etmekten ibaret. […]

Daha fazla oku
Mezhep Bid’at mı?

Özellikle bazı heyecanlı tipler sık sık “Mezhebler bid’attir, sonradan ortaya çıkmış türedi kurumlardır. Resulullah (a.s) zamanında yoktu” şarkısını söylerler. Bu söyleme göre sahabe toplumunda herkes kendisi Kitab ve Sünnetten hüküm çıkarıyor, kimse kimseyi taklid etmiyor. Dolayısıyla imam da, onu takip eden de yoktu. Yani tüm sahabe müctehid idi. Bu söylemleri özellikle ilahiyat fakültelerinde hatta hazırlık […]

Daha fazla oku
Örnek Ehl-i Sünnet Müslümanı

EHL-İ SÜNNETE ihlasla (tekrar ediyorum ihlasla) hizmet edenler   gerçekten  hizmet etmiş olur. Çünkü Ehl-i Sünnet Kur’anın, Sünnetin, İslamın doğru yorumudur. Kur’ana, Sünnete, İslama yapışan sağlam kulpu tutmuş olur, yolda kalmaz. Ehl-i  Sünnet gemisine binen ve ömrü ölümüne iman ile bitişenler inşallah ebedî saadete nail olur. Ehl-i Sünnet herhangi bir fırka değildir. İslamın ana caddesidir, […]

Daha fazla oku
Batı’nın İslam’i Yok Etme Projesi

XIX. yüzyılda İslam’a karşı yürütülen çok cepheli savaşın koordinatörü olan Büyük Britanya, kendisini Hristiyan dünyasının hâmisi görmekte ve onlar adına Müslümanlardan intikam aldığına inanmakta idi. İngilizler, sömürü sistemlerinin kapsamlı ve etkin bir şekilde işleyebilmesi için İstanbul başta olmak üzere birçok İslam beldesine şehirlerin dîni, kültürel, ve etnik haritalarını çıkaracak “barış gönüllüleri” kisvesi altında küfrünü gizleyen […]

Daha fazla oku
Şeyh-i Ekber’i Anlamak

Dünyaca meşhur iki İslam âliminin ismi verilse, biri İmam Gazâlî ise, diğeri şüphesiz Muhyiddin Arabî’dir. Avrupalılar, Muhyiddin Arabî enstitüleri kurmuş, panteizmi, onun vahdet-i vücud anlayışından yardım alarak izaha kalkışmışlardır. Ancak insanların çoğu her ikisini de yanlış anlamışlardır. Çok ekzantrik kişiliği ile tanınan Muhyiddin Arabî, Endülüs’te doğmuş olmakla beraber, Arab asıllıdır. İslâm dünyasını gezmiş, Anadolu’ya kadar […]

Daha fazla oku
Muhammed B. Abdilvehhâb ve Tekfir

İnsanımızın kendine yabancılaştırıldığı modern dönemde, kendi değerlerinin uzağına savrulmuş genç neslin bir kesimi can simidi olarak Vehhâbî akidesine sığınıyor. Kendisine okunan bir-iki ayet, bir-iki hadis ve sözüm ona Selef’ten nakledilen bir-iki anekdot, asırlar boyu en temel varlık alanını oluşturmuş bulunan Ehl-i Sünnet akidesini terk edip Vehhâbî ideolojisine kayması için fazlasıyla yeterli oluyor. Oysa kendisine okunan […]

Daha fazla oku
Sadece Meal Diyenlere Allame Hüseyin Cisri’den Reddiyye

Bu aklı evvellerin “Peygamberimizin hadislerini terk ederek, yalnız Kur andan anlaşılabilen dinî hükümlere ümmeti davet” şeklindeki batıl fikirde bulunmalarına medar olan, eğer Peygamberimize nispet edilen hadisler içinde, Resul-i Ekrem’den sadır olduğu, ahkam istihracında muteber olan tarik ile sabit olmayan zayıf hadislerin de bulunması ve hatta birtakım uydurma hadislerin bile o hazrete isnat edilmekte olması ise, […]

Daha fazla oku
Maddeciliğe Reddiyye

Her eser sahibinin kemalatı eserinden bedahetle belli olur, değil mi? Mesela vakitleri imrenmeye alet olan en mükemmel bir saati elimize aldığımızda, bunun hendese kanunlarına ve mekanik kanunlarına tatbiken ihtiva eylediği mükemmel terkibi gayet mazbut ve muhkem olarak meydanda dururken, bir sanatkar ve yapıcısı olduğunu bilmekte tereddüt etmediğimiz gibi; o sanatkarın onu mükemmel ve muhkem surette […]

Daha fazla oku
İslam’da Had Cezaları ve Kısas’taki Hikmetler

Ondan sonra, hadler, kısas, tazir, ukubat gibi ceza hükümlerini, şartlarını ve icra suretlerini dikkatle incelediler. Nefisleri ve malları muhafaza, akılları ve ırzları koruma maksadıyla Şeriatımızın vaz ettiği kaideleri hakikaten sıyanet ve emniyet noktasından ayrılmayarak toplumun bütün ihtiyaçlarına kafi ve hikmet muktezası üzere siyasi işlerin bütün kısımlarını cami buldular. Mesela katle teşebbüs eden kimsenin derhal katledilmesi […]

Daha fazla oku
Haram Aşk’tan Allah Aşkına Varılmaz

Aşıklık ille de şöyle tecellî eder diye kaide ile îzah edilecek durumda değildir. Hiç olmadık şeylerden Allah aşkına yol bulunabilir. Bazen de Hz. Allah, aşkını doğrudan kuluna ihsan edebilir. Bu ve buna benzer bazı beyitlerden dolayı Hz. Pîr’in çok sarih şekilde anlattığı mânâlar çarpıtılmak da istenmiştir, işte 77. beyitte geçen “gerek bu baştan, gerek öbür […]

Daha fazla oku