Kimlik Tartışmaları Bağlamında Türk Ulusal Kimliğinin İnşası

16 Aydınlanma sürecinde gelişen ve günümüzü de kayıtlayan modern kurgu, toplumsal yaşanılan yönlendiren birçok olguyu beraberinde getirmiştir. Bunların en etkililerinden biri de ‘modern ulus’tur. Toplumlar, ulus olgusu temelinde kimlik inşa ederken, uluslaşma yoluyla da siyasal davranış tarzlarını oluştur­muşlardır. Bu durum modernliğin siyasal bilinci olarak da tanım­lanabilir. Ulus temelinde oluşturulan ulusal kimlik, ulusçuluk ve ulus-devlet tasavvuru, […]

Daha fazla oku
Modernliğin Önerdiği Kimlik

Herhangi bir din veya ideoloji, yaratmak istediği insan için ken­disinin ideal olarak tanımladığı kimlikler vücuda getirerek insanla­rın bunları icra etmelerini, yerine getirmelerini isterler. Şüphe yok ki bunlar geleceğe ilişkin bir beklentiyi, hedefi; ulaşmak veya elde edilmek istenen önceden tasarlanmış bir “modeli” yakalamak, hâsıl etmek içindir. Fakat aynı zamanda da bu kimlikler, kendisini icra edenleri de […]

Daha fazla oku
Kimlik; Enfüsün Tezahürü

  Küreselleşme ile beraber; insanlara sağladığı kimlikle kendile­rini anlamlandırmalarına imkân verdiği varsayılan ve böylece onları bir arada tuttuğuna inanılan ulus-devlet fikrinin aşındığına vurgu ya­pılmaya başlandı. Bu aynı zamanda modernist sosyal paradigmanın rasyonel temelde inşa ettiği “toplumsal bağ” fikrinin de zayıfladığına ve dolayısıyla birey/vatandaş kimliğinin aşınmasına yol açan yeni geliş­melere işaret etmesiyle önem taşıyordu. Çünkü kökenle […]

Daha fazla oku
Yaşadığımız Kimlik Değil, Kişilik Krizidir

Müslüman için kimlik yaşanan şartlara bağlı/bağımlı olmayan bir aidiyeti ifade eder. Bu tanım modernist anlayışın aidiyeti bir ulusa ya da ulusla özdeşleştirilmiş bir toprağa bağlı kılan kimlik tanımın­dan mahiyet olarak farklıdır. Bu nedenle İslâmî kimlik yerel ve kü­resellik gibi günümüze hâkim zihniyetin dualist ayrımlamasından farklı özelliği ile bildik kimlik kategorilerini aşar; insanın sadece bu dünyayla […]

Daha fazla oku
Ebubekir Eroğlu – Çalkantı ve Dalga -Notlarım-

  Her çağrı, kendisine uyma talebiyle birlikte gelir. Bunu destekleyecek doğal eğilimlere sahibizdir. Bizimle ilgili olsun olmasın; yanımızda parlayan bir ışık dalgasına (bakma dan edemeyiz) bakarız. Parıldama, bakılmayı isteyen bir çağrıdır, şiddetli ışık kendisine bakma isteğini uyarır. Bilerek ışığa bakmamışsak, içimizde uyanan, ışığa bakma isteğini atlatmayı tercih etmişiz, demektir. Sessiz bir odada aniden duyulan tıkırtı […]

Daha fazla oku
Mahremiyetin Dönüşümünün Dini Hayata Etkisi

Mustafa Derviş DERELİ1 “Mahremiyet bir görüş biçimi ve insan ilişkilerinde bir beklentidir. İnsan deneyiminin yerelleştirilmesidir; öyle ki, yaşamın dolaysız şartlarına yakın olan, en yüce olandır.” (R. Sennett, Kamusal İnsanın Çöküşü) Giriş Mahremiyet, insan olmaktan ve insani nitelikleri koruma çabasından kaynaklanan varoluşsal bir olgudur. İnsanın kendisine vakit ayırmak, kendi kendini dinlemek, kendisiyle halleşmek, gerektiğinde yüzleşmek istediği […]

Daha fazla oku
Zygmunt Bauman – Kimlik -Alıntılar

Genel anlamda “kimlik, özel anlamda ‘ulusal kimlik fikri insanlık deneyiminde “doğal yollarla döllenmemiş, tabii biçimde kuluçkaya yatırılmamıştır. Aynı şekilde, “hayatın apaçık gerçeği sayılabilecek bir deneyimden de türememiştir. Bu fikir, modern insanın Lebenswel’ine (canlılar âlemi, yaşam dünyası) zorla sokulmuş ve bir kurgu olarak ortaya çıkmıştır. Kimlik fikri, tam da kurgu olduğu için ve bu fikrin ima […]

Daha fazla oku
Bireylilik,Kimlik,Kişilik

Her canlı, başka birtakım varolanlara nice benzerse benzesin, kendine has özellikler taşır. Bu özellikler, ne denli “özelleşir’lerse, onlarla donanmış canlı, o kadar karmaşıklaşır. Kendine has özellikleri bakımından başka hiçbir şeye geri götürülemez -indirgenemez varolana ‘birey’ diyoruz. Hücreden beşere dek istisnâsız bütün canlılar, bu durumda, ‘birey’dirler. Yalnızca “insanlaşmış’ “beşer’in “bireyliliğ’i, artık eşsiz diye niteleyeceğimiz özellikleri hâizdir. […]

Daha fazla oku
Kayıp Kimlik

Yukardaki genel kuramların ışığında özel bir alana ya da özel bir örneğe yönelmek istediğimizde, “kendi durumumuz” en yakınımız olarak bizden ilgi bekliyor. İnsan kendi varlığını, duyuları aracılığıyla kavradığı dış dünyada yer alan öteki varlıklar üzerinden algılamaya ve anlamlandırmaya çalışır. Henüz soyutlayıcı düşüncenin gelişmediği tarihi dönemlerde ve toplumlarda, insan kendisini ya da kimi özelliğini, doğadaki başka […]

Daha fazla oku
Toplumun Hâfıza Kaybı: Kültürün Ölümü

Kimliği kalmamış toplum, kişiliksizdir. Böyle bir şarta maruz kalan toplum, tarih sahnesinden silinir. O toplum, devlet hâlinde yaşamağı sürdürse, başka bir deyişle, biçimsel anlamda, siyâsetçe ve hukukça, hükümrân kalsa bile, tarih sahnesinde yer alan milletlerden, bundan böyle, biri olamayacaktır. Böylece bayrağı dahî, renkli bir bez parçası olmaktan öteye geçemeyecektir. Bayrağı renkli bir bez parçası kalmaktan […]

Daha fazla oku