Aşk ile ‘Ben’i Seyretmek

Kaz Dağları’nın eteklerindeki güzelim Yeşilyurt köyünün kahvesinde, beş öğretmen oturmuş şevkle TEOG sorularını tartışıyor. Ağızlarından bir şikayet cümlesi çıkmıyor, öğrencilerine daha iyi nasıl yardımcı olabilirlerdi, sorular nasıl olup da daha iyi düzenlenebilirdi, bütün dertleri bu. Türkiye’de işini seven ve bulunduğu yerden bir yakınma üretmeyen insanlarla karşılaştığımda seviniyorum.  Bu bir güzellik. İnsanı mihver alan, insana su […]

Daha fazla oku
Ân-ı Dâim

Âşinası olmadığınız bir otel odasında uykuya dalıyorsunuz. O kadar yorgunsunuz ki başınızı yastığa koyduğunuz anda derin bir uykunun kollarına bırakıyorsunuz kendinizi. Ama unuttuğunuz bir şey var, o odada sizden önce kalan misafir saatin uyandırma alarmını kurmuştu. Uykunuzun en sıcak yerinde canhıraş bir ses sizi dünyaya ve gerçekliğe çağırıyor şimdi. Panik içinde bir karanlığa uyanıyor ve […]

Daha fazla oku
Sadakat

“Kâinat ve felekler, aşk üzere, dostluk üzere halk edilmiştir… Her şey gönülde cereyan ediyor. İnsanları gönül döllüyor” demişti merhum Fethi Gemuhluoğlu. Merhametin olmazsa olmaz bileşenlerinden ikisi ahlak ve sadakat. Aşk olmadan merhamet olmaz. Dikkat etmeden merhamet de edemeyiz. Bir kesinti çağında yaşıyoruz, dikkatimizin kolayca çelinebilir olduğu bir zamanda. Sürekli, düşündüğümüz şeyden bambaşka bir şey düşünmeye […]

Daha fazla oku
‘Yaralarım aşktandır’

‘İki mahkum hücre duvarına tıklayarak birbiriyle haberleşir. Onları ayıran duvar, aynı zamanda haberleşme vasıtalarıdır. Her ayrılık, bir bağdır’ demiş Simone Weil, ne güzel söylemiş. Bizi ayırdığını düşündüğümüz her şey belki de birbirimize sesimizi duyurabilmemizin bir vasıtası. Eğer aynı zindanın mahkumları olduğumuzu fark edebildiysek. Cehennem kimsenin diğerini anlamadığı yerdir, hayır cehennem başkaları değil, başkasının hiç olmadığı […]

Daha fazla oku
Sanal Arkadaş

Dün dost kavramının içini doldurmak için adanmışlık, sadakat, feragat ve fedakârlık gibi değerler olmazsa ol­mazdı. Sanal arkadaşlıkları irse başlatmak kadar bitir­mek de kolay, her şey bir tuşa bakar. Modern çağda arkadaşlık, beraber yürünen yolların, birlikte çekilen eziyetlerin yüküne talip değil. Yalnız­lık çağında kendi yaralarımıza merhem olacak ve bizi can kulağıyla dinleyecek dostlar arıyoruz aramasına, ama […]

Daha fazla oku
Şeffaf Ol, Bu Bir Emirdir!

Mahremiyet ve tevazu yerine ka­musal çıplaklık ve gösteri, perdeli pencereler yerine evin içini gösteren cam duvarlar, ıstırap ve yasın  mahrem yaşantısı yerine sosyal medyada herkese ilanı… Utanma duygumuzu kaybettikçe, kendimizi göstermeye duyduğumuz ihtiyaç korkusu öylesine içimize işlemiş ki, dışarıda sürekli bizi beğenecek bir bakış arıyoruz. Halbuki eskiler, kem gözden korkardı. Başkasının göz ve tecessüsünden korumamız […]

Daha fazla oku
Can Sıkıntısından Kaçmak

Meltem, büyük bir şirkette yönetici olarak çalışıyor, işinde oldukça başarılı ve genç yaşına rağmen daha şimdiden çok iyi bir terfi aldı. Aslında bu terfi, onu tanıyanlar için sürpriz değil çünkü bu terfiyi almak için çok çalıştı. Meltem de bu durumdan çok mem­nun görünüyor. Yeni pozisyonu daha çok çalışmasını gerektirecek ama olsun o zaten bunu seviyor. […]

Daha fazla oku
Bilginin İllüzyonu

Makineler bizi çıplak bırakıyor. Cep telefonumuzun batarya ışığı sönerken, Wi-fi zayıf sinyal verirken içimizi bir huzursuzluk kaplıyor. Hayatımızın kontrolünü bilgisayarlar ve akıllı telefonlara verdikçe, onlarsız ne kadar çaresiz ve zavallı olduğumuzu hissediyoruz. Oysa hayatımızı anlamlandırdığımız ve hayatımızın dizginlerini elimize aldığımız ölçüde kendimizi mutlu hissederiz. Duygularımızda yahut zihnimizde karşılık bulan bilgi bizi diri tutar; hayatla bağımızı […]

Daha fazla oku
Ekrana Bağımlı Beyin

Can, akşamüstü okuldan eve dönüyor. Anne ve baba geç saatlere kadar çalışıyorlar. Can, on yaşından beri eve kendi anahtarı ile giriyor. Annesinin ona bıraktı­ğı yemeği ısıtıp, mutfakta karnını doyuruyor. Sonra da kıyafetini bile değiştirmeden bilgisayarın başına geçiyor. Önündeki altı saat boyunca da o ekranın karşısından kalkmayacak. Bu döngü hemen her gün tekrar ediyor. Sürekli oyun […]

Daha fazla oku
İnternetten Öğrenmek mi Dediniz?

Çoğumuz hatırlar, sosyal medya uygulamaları yaygın­laşmadan önce internette vakit geçirmek için kullandı­ğımız terim, İngilizceden çevrilen “internette sörf yap­maktı. Heyecanı, eğlenceyi ve hızı çağrıştıran, siteler arasında seri bir şekilde akıp gidebilmeyi sembolize eden bir terim. Bir bilgi otoyolunda hızla gitmek gibi. Bu durum, internetten bilgi arayış şeklimizi de önemli ölçüde etkiledi. İnternetten almaya çalıştığımız bilgi sıklıkla […]

Daha fazla oku