Yavuz Köktaş – Modern Dünyada Müslümanca Düşünmek 1 -Alıntılar-

İlginç bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Zikredilen hadisten -Kulum beni nasıl biliyor ve tasavvur ediyorsa, ben öyleyimdir (ene inde zanni abdî bî)” (Buharî,Tevhid 15; 35; Müslim, Zikr 2) anlaşılan manaya göre Allah hakkındaki her türlü tasavvur meşru hale gelmektedir. Önemli olan sıfatların nasıl anlaşılacağı değil, Allah’ın emirlerine sadakat gösterilip gösterilemeyeceğidir. Bırakın, isim ve sıfatları dileyen dilediği […]

Daha fazla oku
Kasım Küçükalp – Zamansız Düşünceler 2 ”Alıntılar”

Nihai Öğretmen Olarak Zaman Bir ömre değil birkaç ömre bile sığmayacak kadar çok ve büyük hayaller, umutlar ve beklentiler biriktirir de cahil insan, ansızın çat kapı gelen bir an içinde hepsini yitiriverir. “Allah’tan iyi şeyler iste.” demişti avam irfanı nasip buyurulmuş rahmetli nenem. Şimdi tüm isteklerin, İyi’ye raci olmadığı müddetçe boş ve anlamsız olduğunu haykırıyor, […]

Daha fazla oku
Risale-i Nurda Akıl

Akıl, en genel anlamda, düşünüp yargılama gücü, doğru olanı yanlış olandan ayırma kabiliyetidir. Bediüzzaman’ın eserlerinde akıl, âdeta bütün konuların yörüngesinde yer alır. Onun okulu bir akıl terbiyesidir denilebilir. Bediüzzaman günlük insanın yeni perspektifler kazanmasını dolaylı ola­rak düşünmüştür. Onun belirgin iddiasına böyle bir isteği yerleştirmek baş­langıçta yadırganabilir. Ama Risale-i Nur’u sürekli okuyan ve hayatla ve sa­natla […]

Daha fazla oku
Kur’an’ın Düşünce Kamusu

Kur’an, çıkarımsal ve sezgisel akıl ve düşünmey­le ilgili bir dizi terim kullanır. Tefekkür yani “düşün­me”, kalp,fuat yani“gönül”, literal anlamı “tohum/ çekirdek” olan lüb yani “aslî kalp” bu terimler ara­sındadır ve bunların her biri algılama, düşünme ve muhakeme etme eylemlerinin farklı bir yönüne kar­şılık gelir. Akılla aynı anlamsal alanı paylaşan başka terimler de vardır: ilim yani […]

Daha fazla oku
Hâkim et-Tirmizî – Kur’an ve Sünnetteki Misaller Adlı Kitabından Alıntılar

Kulun Tevbesinden Dolayı Allah’ın Sevinci: Işin başlangıcında Allah’ın kullarına olan sevgisi ve sevinci vardır. Allah Resulü’nün (s.a.) şu sözünü duymadın mı? “Herhangi birinizin tevbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ’nın duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde giderken üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elinden kaçıran, onu arayıp tarayan ancak netice alamayınca deveyi bulma ümidini tamamen kaybederek bir ağacın gölgesine […]

Daha fazla oku
Savaş Ş.Barkçin – Yön ve Yol Adlı Kitaptan Alıntılar

Dost ile ettiğin ahdi unutma Gel gönül dost illerine gidelim Sakın bu fanide sen vatan tutma Gel gönül dost illerine gidelim Aziz Mahmud Hüdayi(k.s) ———————————————————- Dostluğun başka bir edebi, yanlışını görünce onu güzelce uyarmaktır. Dostumuzda bir yanlışı gördüğümüzde onu edebince uyarmak, onun eteğini tutup ateşe düşmekten muhafaza etmeliyiz. Bir hayrı ise kimde görürsek görelim o […]

Daha fazla oku
Akıl-Nakil İlişkisinde Muhakkak Görmemiz Gerekenler

Bu yazıda çok dikkatimi çeken bir kaç karşılaştırma üze­rinde duracağım. Aristo ile ilgili bir şeyler okurken aklıma Ga­zali ve Razi düştü. Ne ilgisi var diyeceksiniz! Çok ilgisi var. Za­ten kelamı anlamak iyi bir felsefe tarihi bilmekle mümkündür. Bu bahs-i diğer bir konu… Bir kaç metin nakledeceğim. Önce Aristo ile ilgili bir metin: “Dışardan, duyularla idrak […]

Daha fazla oku
Selçuk Kütük – Endişeye Mahal Yok ”Alıntılar”

İnsanın zahiri güzelliği büyük bir nimettir ve bu nimeti ihsan edeni görmezden gelmek tam bir nankörlük demektir. Maddi güzellik ancak bir bahar mevsimi kadar kısa sürer, sonra sonbahar ve kış gelir, saçlara kar yağmış gibi ak düşer. Manevi güzellik ise edep ve iffet sayesinde ortaya çıkar; edebini muhafaza edebilen kişi maddi ve manevi güzelliğini ebedileştirmeyi […]

Daha fazla oku
Ariflerin Lügatçesi

Ebu Said Harraz(ö.899) (Kitâbü ’l-hakâik)  Ebû Saîd (rh) şöyle demiştir: Kalpleri minnet bahçelerine dönüştürülmüş, kerem ağaçlarının gölgesinde hoşça vakit geçiren, nimet semere­leri arasında cemâl ile nimetlendirilmiş kişinin övgüsüyle Allah’a hamd olsun. O’nun dostları (evliya), nimetinin serbest bırakılmayan tut­sakları, seçkin kulları (asfiya) cömertliğinin ay­rılmaz rehinleri, sevdikleri (ehibbâ) ise kudreti tahtında nimetlerden azat olmayan köleleridir. Kulluk edenler […]

Daha fazla oku
İmam Mâturîdî’nin Düşünce Sisteminde İnsanın Anlamı ve Değeri

Hülya Alper İslam düşünce geleneği içinde ilk dönemden itibaren “in­san” bir mesele olarak ele alınmış, neye insan denilece­ğinden başlayarak özünün neden teşekkül ettiği, nasıl bir varlık olduğu, niçin yeryüzünde var kılındığı, gayesinin ne olduğu, yetkileriyle sorumluluklarının nelerden ibaret bulunduğu ve bunların neye dayanarak belirleneceği gibi bir dizi sorunun cevabı tarih boyunca tartışılagelmiştir. Bu bağlamda ruh […]

Daha fazla oku