Kelime-i Tevhîd Ve Sevgi

…. D. 1. İlâhî Sevgi “Lâ ilâhe illallah” sözü, bunu söyleyenin Allah’tan başkasını sevmemesini gerektirir. Çünkü “ilâh”; sevgi, korku, ümit… bakımlarından, kendisine isyan edilmeyen, itâat edilen demektir. Ayrıca, sevdiğinin sevdiği şeyi sevmek ve onun sevmediğine muhabbet beslememek de sevginin tamamlayıcı unsurlarındandır. Onun için Allah’ın sevmediği bir şeyi seven veya O’nun sevdiği bir şeyi sevmeyenin, “Allah’tan […]

Daha fazla oku
Ahlak Türleri ve Kısımları

Bu bölümde.. Ahlak türleri ve kısımları, Bunlardan güzel (erdem) olanlar, Alışkanlık haline getirilmesi iyi karşılanıp erdem sayılanlar, Çirkin ve tiksindirici kabul edilenler, Noksanlık ve ayıp sayılanlar hangileridir?.. Şimdi bunları ayrıntılı şekilde sunacağız. Erdem Kabul Edilen Ahlak Türleri İffet: Nefsi şehevi arzular karşısında kontrol etmek, bedenin varlığını sürdürmesi ve sağlığını koruması için gerekli olanıyla yetinmek, israftan […]

Daha fazla oku
Hakîm et-Tirmîzî’de Öğrenme ve Algılama

Hakîm et-Tirmîzî’nin Psikoloji Anlayışında Öğrenme ve Algılama* Abdüllâtif Abdurrezzâk Çev. Salih ÇİFT** ÖZET İslamî psikolojide olduğu kadar Batı psikoljisinde de öğrenme ve algılama iki önemli konu olarak görülmektedir. Algılama ve öğrenme vasıtasıyla bilgiye ulaşılır.Öğrenme yalnızca bilgi edinme, duygusal alışkanlıklar, sosyal etkileşim ve kişisel gelişmeyi değil, aynı zamanda yeni beceriler hususundaki mahareti de kapsar. Kısaca doğumdan […]

Daha fazla oku
Bir Hadis ve Sırrı

Sağ eliyle verdiğini sol elinden gizlercesine sadaka verir” hadisindeki sır ‘Demirin dağlara karşı gücü bellidir; ateşin demir karşısındaki üstünlüğü de açıktır. Çünkü ateş demiri eritir, sertliğini ve şiddetini giderir. Suyun ateş karşısındaki üstünlüğü de bellidir, çünkü su ateşi söndürür. Rüzgârın da su karşısındaki üstünlüğü açıktır; rüzgâr suyu hareketlendirir ve dalgalandırır, onu dağıtır. Burada insanların çoğunun […]

Daha fazla oku
Kaybolan Denge ve Çağdaş İnsan

Modern, çağdaş, Doğulu veya Batılı, erkek ya da dişi olmak, insana sonradan giydirilen vasıflardır. Bir kurgu olarak var olan bu “çağdaş” insandan gayri bir insan daha var: Mekân ve zamanın farklılaştıramadığı ihtiyaçlarda buluşan ve benzeşen insan… Onun Doğulu veya Batılı, erkek veya dişi, zenci veya beyaz olması fark etmiyor. İnsan; ölüm, aşk gibi konularda benzer […]

Daha fazla oku
On haslet

Şimdi sayacağım hasletler, nefislerini muhasebe eden azimet sahibi Allah dostlarının tecrübe etmiş oldukları şeylerdir. Onlar bu hasletlere sahip olduklarında, bunları yerine getirdiklerinde, Allah’ın izni ile yüksek derecelere ulaşmışlardır: Bunlar elbette ki azimetin kuvvetine, heva ile mücadele­deki kararlılığa göredir. Yani azimeti kuvvetli olan, kararlılık sahibi olan kimse, Allah’ın izni ile hevasına karşı muhalefet etme konusunda kuvvetlenir. […]

Daha fazla oku
Tevbenin ve Allah’a yönelmenin başlangıcı

Ebu Cafer Muhammed b. Musa ile aramızda şöyle bir konuşma geçti: Ben dedim ki: “Allah sana merhamet etsin, Allah’a varan yolun başı nedir?” Dedi ki: “Allah’ın bildirdiği şekilde Allah’a dönmektir.” Ben: “Peki, Allah’a dönmenin manası nedir?” dedim. O: “Tevbedir delikanlı!” dedi ve ekledi: “Bak, Said b. Cübeyr; ‘Allah tevbe edenler için çok bağışlayıcıdır.'(isra, 17/25) ayetindeki ‘tevbe edenler’ kelimesinin anlamının, […]

Daha fazla oku
Ahmed İbn Zerruk – İslam Tasavvufunun Temel Esasları Kitabından Alıntılar

11. Kaide: Tasavvufa girmeye kimlerin ehildir. Her şeyin ehli, vechi, mahalli bir de hakikati vardır. Tasavvufa ehil olmak, teveccühünde sadık, sevgisinde samimi, mu­hakkik arife, insaflı öğrenciye, hakikatlere bağlı âlime, kolaylıkları önceleyip cehaleti kendine yük etmeyen, iddiasız, araştırması sathi olmayan fakihe mahsus bir meziyettir. Ancak, aptal halk, ilimden yüz çeviren tale­be, tanınmış/önde gelen fakihleri taklitte samimi […]

Daha fazla oku
İmam Suyuti’nin İbn Arabi’ye Dair Bir Risalesi

Çeviren: Ferzende İDİZ Özet: Bu çalışma, daha çok zâhir ilimler alanında tanınmış, altı yüz hatta bazı rivâyetlere göre bin iki yüz kadar eser yazmış olan önemli âlimlerden İmâm Suyûtî’nin İbn Arabî’yi adeta savunusu mahiyetinde olan Tenbihü’l-ğabî bi tebrieti İbn Arabî adlı eserinin tercümesidir. İlk andan itibaren olumlu ve olumsuz bir çok eleştiriye maruz kalmış olan […]

Daha fazla oku
Kafirlerin Kur’anın Hakikatini Anlamamaları

Ne dersin, Ebû Cehil ve Ebû Leheb Kur’ân’ı anladılar mı anlamadılar mı? Arapça ve harf yönüyle anladılar, ancak onun hakikatine karşı kördüler. Kur’ân onlardan şöyle haber verdi: “Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir.”(Bakara,18) Ey Aziz! Bil ki Kur’ân müşterek lafza delalet eder. Yâni bâzen Kur’ân lafzıyla onun harf ve kelimeleri kastedilir, bu mecâzîdir. Bu makamda kâfirlerin […]

Daha fazla oku