Şehir ve Medeniyet:”Ben”in İdrak Yolculuğu mudur?

“BİR DENEME” “Çalab’ım bir şâr yaratmış iki cihân faresinde Bakıcak didâr görünür o şar m kenfaresinde Nâgehân ol şar a vardım anı ben yapılır gördüm Ben dahi bile yapıldım taş u toprak arasında.” Hacı Bayram Veli Çalışmanın başlığının beni endişelendirdiğinin farkındayım. Şehir tarihi çalışmaları bir ilmi disiplin olarak soruları bitmiş bir alan değil, en azından […]

Daha fazla oku
Teoman Duralı – Din ve Felsefe Bilim Açısından Doğu ve Batı Medeniyetleri -Notlarım-

Geçenlerde Mehdi Hasan diye bir Arap -bilmiyorum Lübnanlı mıdır, Kuveytli mi- el-Cezire’de bir program düzenliyordu, bir tartışma programı. Müslümanlığa çok karşı olan bir hanım çıktı. Ne dese bu hanımefendi uymuyor, oturmuyor yerine, çünkü bilmiyor. “Ben Kur’an’ın ruhuna bağlıyım ama Peygambere inanmıyorum” diyor. Peygamberi olmayan Müslümanlığı düşünemezsiniz, imkânsızdır. Diğer dinlerde bilmiyorum bunun karşılığı nedir, peygamberi olmadan […]

Daha fazla oku
Osmanlı Toplumunun Manevi ve Kültürel Yapısı

Efendim, hepinizi hürmetle selamlıyorum ve böyle bir Vakıf Haftası’nı tertip ettik­leri için, Vakıfların ilgililerine de teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Ben mevzua, benden önce konuşanlarla ilgili olarak bir hususla girmeyi uygun gördüm. Sayın Hüseyin Işık Paşamız, “Niye Osmanlılar, Balkanları Müslüman etmedi­ler?” diye bir soru sordular. Hocamız da ayete dayanarak cevap verdiler. Toplum yapısıyla ilgili olduğu için […]

Daha fazla oku
700.Yılında Osmanlı

  Nevzat Bey bir şey söyledi. “Tasavvufi hayat uyuşturmamıştır.” dedi, doğru tabii. Ben buna bir şey ilâve etmek istiyorum. Batıdaki tasavvufi hayatta yetişen mistikler umumiyetle manastırlara kapanarak kendi nefislerini terbiye edip kendilerini düşünmüş, halkın arasına katılmamışlardır. Meselâ bir Pascal. Adam 26 yaşında zaten pozitif bilimlerin hepsini hatmetmiş, ondan sonra bunların insanın manevi cephesine bir faydası […]

Daha fazla oku
Çağdaş Türk Düşüncesini Dönemlendirmek

Lütfi Sunar Jacçues le Goff, “Tarihi dönemlere ayırmalı mıyız?’’ sorusuna “anlamak ve takip etmek için evet” yanıtını verir. Bu anlamda dönemselleştirme geliş­melerin izlenmesi ve anlaşılır kılınması için elzem gözükmektedir. Ancak ta­rihte dönemlerin değil, dönemselleştirmelerin olduğunu unutmadan bunu yapmak gerekmektedir. Hele söz konusu başlangıç ve bitişlerin, değişim ve dönüşümlerin çok da kolay ve açık bir biçimde […]

Daha fazla oku
Osman Turan – Türkiye’de Manevi Buhran (Din ve Laiklik) -Alıntılar

Bu vesileyle bilgisizlik ve dikkatsizlikten ileri gelen bir hatayı kaydetmeden geçemeyeceğim. Bursa Yunanlılar tarafından işgal edildiği zaman, o zaman Yunan Başvekili olan Venizelos’un oğlu bir yedek subay olarak Osmangazi Türbesi’ne girerek çizmesi ve bastonu ile ona hakaret etmiş ve: “Kalk bakalım, milletini kurtarabilecek misin?” demişti. İşte bu oğul Venizelos, kabinede bulunmadığı ve resmî bir sıfatı […]

Daha fazla oku
Savaş Ş.Barkçin – Yön ve Yol Adlı Kitaptan Alıntılar

Dost ile ettiğin ahdi unutma Gel gönül dost illerine gidelim Sakın bu fanide sen vatan tutma Gel gönül dost illerine gidelim Aziz Mahmud Hüdayi(k.s) ———————————————————- Dostluğun başka bir edebi, yanlışını görünce onu güzelce uyarmaktır. Dostumuzda bir yanlışı gördüğümüzde onu edebince uyarmak, onun eteğini tutup ateşe düşmekten muhafaza etmeliyiz. Bir hayrı ise kimde görürsek görelim o […]

Daha fazla oku
Siyasi Kesreti Toplamak

Özkan Öztürk* Türklerin İslam’la tanışma süreçlerinde bi’l-kuvve olarak taşıdıkları imkânlar ile vahdet-i vücut metafizik-kozmolojik yorumunu benimsemeleri sonucunda tarih sahnesinde önlerine açılan sayfalar üzerinde uzun uzun düşünmek gerekir. Kendini ilâhî olan ile irtibatlı gören ve özellikle de eylediklerini Tanrı adına eyleyen bir inancın, göçebe ölçekten âleme kıvam verici, operatif, inşacı, icracı kudret ve zihniyete nasıl ulaştığı, […]

Daha fazla oku
Ziya Nur Aksun;’Dündar Taşer’in Büyük Türkiyesi’ Alıntılar

Millet yapma bir varlık değildir. Ne kahramanlar, ne âlimler, ne san’atkârlar bir millet imal edemezler. Millet, binlerce yıl içinde, kanın, iman’ın, duyguların birleşmesi ile yoğrulmuş; ortak değer yargıları halinde billurlaşmış ortak davranışlar halinde görünmekte olan, haz ve elemi beraber tadan, birbirinden haberi yokken de birbiri gibi olan bir varlıktır. Atillâ’nın misafirlerine altın kaplar içinde yemek […]

Daha fazla oku
Cemil Meriç ile Söyleşi

cogito, Sayı: 32, 2002 “Bir aydının namusunu muhafaza etmesi son derece güçtür” Safa Mürsel: Bugün ihtiyacıma ve cehaletime binaen sizin huzurunuza, milliyetçilik meselesini, kısa da olsa şerhetmeniz talebiyle getirdim, Milliyetçilik mevzuuna Bediüzzaman Hazretleri yer yer eserlerinde temas ediyor. Türkiye’ye Bediüzzaman bu meselelerin alevlendiği, kompleks bir hüviyete karıştığı bir ortamda gelmiş. Sonra birçok alternatifler, aralarında nüans […]

Daha fazla oku