Batı Dışı Toplumlarda Self Oryantalizm ve İslamofobi

  Müşerref YARDIM[3] Betül KARAKOYUNLU[4] Giriş Batı’nın neredeyse İslam’ın doğuşu ile başlatılabilecek Doğu husumeti, öteki olarak koordinatlandırma süreci ve Modernleşmenin tüm dünya tarafından takip edilmesi gere­ken bir izlek olarak sunulması oryantalist paradigmanın bi­leşenlerini meydana getirmektedir. Öte yandan Modernleş­menin ilerleme mesabesinde görülmesi ve salt Batılı değerle­rin bir güzergah olarak sunulması Doğu-Batı polarizasyo­nunu üretmiştir. Bu dikotomide Batı […]

Daha fazla oku
Bir Medeniyet Projesi Olarak Dayatmacı Sekülerleşme (1923- 1950)

  Türk toplumunun modernleşme süreci, 1718’lerde başlar, 1923’de olgunla­şır ve nihâî merhaleye erişir. Osmanlı devletinin 18. ve 19. yüzyıl dönemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin alt yapısının teşekkül devridir. 18. yüzyıldan itibaren Türk top­lumu, batılı kurumları örnek alır. Kısmî değişimle savunmacı karakterde başladığı süreci, giderek toplumun diğer alanlarını da içeren kapsam genişliğinde sürdürür. Osmanlı’da batılılaşma, belli kurum ve […]

Daha fazla oku
Türk Modernleşmesi:Düşmanına Aşık Olmak Modernleşmenin Oluşturduğu Kimlik Bunalımı

İbrahim Zeyd Gerçik ÖZ Bu çalışmanın amacı Türk modernleşmesini, tarihsel gelişim evrelerini dikkate alarak çözümlemek ve modernleşmenin doğurduğu kimlik probleminin vurgulamasıdır. Türk modernleşmesi Osmanlı ve Cumhuriyet modernleşmesi olarak hem birbirini tamamlayan hem de birbirinden ayrışan iki evreye ayrılır. Osmanlı modernleşmesinin öncüleri, “kutsal devlet anlayışı”ndan beslenen bürokratlardır. Ahlaki ve kültürel değerlerden çok pragmatik/faydacı bir bakış açısıyla […]

Daha fazla oku
Mahmut Erol Kılıç – Hayatın Satır Araları ”Alıntılar”

Daha çok maddilikle kurulmuş modern insan kalbinden sürgün insandır; kalp gözü olmayan… Madde ile mana arasında makası açan modernizm, insanı tek kanatlı bir varlık kılmış. Modern insan şimdi daha çok robotik biridir; Vicdanın, müteal duyguların kendisine oturmadığı bir makina. .. Tabiata daha çok hükmetmeye kilitlenen; çıkarı, başarıyı tek hedef bilen; Ölüm dahi olsa hedefe giden […]

Daha fazla oku
Modernleşme ve Sekülerleşme Sürecinde Dini Hayat

  Dinin birey ve toplum hayatına getirdiği meşruiyet ölçütleri,aynı zamanda ona sosyal bir karakter de kazandırmaktadır.Böylelikle din gündelik hayatta yaşananlarla birebir ilişki içine girerken, coğrafî, ekonomik ve kültürel faktörler de dinin etkileşim alanına dahil olmaktadır. Dolayısıyla gündelik hayatta meydana gelen değişimler, dinin geleneksel-dinî davranış biçimlerini etkilemekte ve değiştirmektedir. Hayatın de­vamlı bir etkileşim ve değişim içinde […]

Daha fazla oku
Dr.Haccac Ali – Seküler Aklın Haritası ”Notlar”

Bauman’a göre insanların hor görülmesi, Tocqueville, Diderot, D’A-lembert ve Voltaire’in yazılarında tekrar eden bir motiftir. Bauman ironik bir tonda, bencil bir hayvan olarak insan imgesinin ”cahil, zihinsel olarak yeteneksiz kitleleri küçümsemek için hiçbir fırsatı kaçınmayan Fransız Aydınlanma düşünürleri için önemli bir aksiyom olduğunu” ileri sürer.(1)Bu Aydınlanma algısı, ışık metaforunu yapısökümüne uğratır ve ”aydınlatılmamış dünyada hata, […]

Daha fazla oku
Vurmadan Kırmadan

Medeniyet inşâı konusunda İslâm dünyasındaki fikir hareketleri iki ana hat üzerinde toplanıyor: Modernleşmeci ve bedevi akımlar… İlki, “medenî” olmak iddiasında, ama bahsettiği medeniyet bizimki değil. Batı Medeniyetine eklemlenme ve onun üstünlüğünü tasdik ile uğraşıyor. İkincisi ise, Vehhabilik gibi Batı Medeniyetini şiddetle reddediyor, ama medeniyetle ve medeniyet düşüncesiyle ilgisi yok. O yüzden “bedevi” diyoruz.Modernleşmeci akımlar, Batının […]

Daha fazla oku
Elâlem

Hanife ÖZYER “Ne derler acaba diye kahrolası bir put vardır. ” İsmet Özel I. Âlemden maksat insandır diyor Mevlana. Âlemden maksat insansa eğer insanın fıtratına ait özellikler de âlem’e yansıyacak, onda tecessüm edecektir. İnsan herkesin bildiği üzere konuşan, düşünen, yorumlayan varlıktır. Düşündüklerini yorumlayarak aktarmak da insana ait bir başka özelliktir. Bireyler düşüncelerini yorumlarken kaynak olarak […]

Daha fazla oku
Abdurrahman Arslan – Dünyaya Müslümanca Bakmak ”Alıntılar”

Modernist insan rasyonel insandır.Yani kendini akla göre tanımladığından dolayı rasyoneldir.Aslında sorun Batı açısından Batıda kalsaydı, belki çok büyük bir problem olmazdı, kendi problemiydi. Fakat Batılı insan, bu insan modelini, mükemmel bir insan modeli olarak bütün insanlığa yaymaya çalıştı ve bunu evrenselleştirdi. Dolayısıyla da insandan anladığı; kendi insan tanımı kavramı içinde bir insandı. Bunun dışında kalan […]

Daha fazla oku
Anlam İndirgemesi

  Kelimenin, sosyolojik bir olgu olarak toplum içerisinde her­kes tarafından aynı anlam çerçevesine sahip olmasının iletişimin bir şartı olduğu yazan Halil İnalcık, anlamı kesin sınırlarla çizil­memiş bir fikrin aktarılamayacağını ve yorumlanamayacağını be­lirterek hermenötiğin (yorumbilim) temel konusu olarak dilin ak­tarım aracı olmasına işaret eder. Yunan mitolojisinde “Tanrının buyruklarını insanların anlayabileceği bir dile çeviren haberci” olan Hermes […]

Daha fazla oku