Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
14:00 - 22 Mayıs 2014
24 – 25 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu ve İnebolu seyahatleriyle başlayan şapka serancamı, kısa zamanda o kadar büyük boyutlara ulaşmıştı ki, artık tek mesele şapkayı veya fesi giymek değil, her ikisini de giyecek kafayı yerinde tutabilmek olmuştu. Bu sebeple Eylül-1925 – Şubat 1926 tarihleri arasında yoğun bir sindirme ve terör diyebileceğimiz şiddetli halkı bastırma hareketlerine […]
Muhammed Ali
13:53 - 22 Mayıs 2014
0 Yorumlar
“Maraş’ta büyük bir irtica hadisesi oldu. Hükümet önüne gelen yüzlerce kişi, “şapka istemeyiz” diye bağırdı…” Olayı bizzat gören ve yaşayanlardan bir muhabir, Maraş hadisesinin ayrıntılarını sonradan şöyle anlatıyordu: ”… askerin geldiğini gördük, jandarmalar tüfeklerine süngü takmışlar, Maraş Cami-i Kebir’ini abluka altına almışlardı. Bir kısım ahali de cami karşısındaki tepeliğe kaçışmıştı. Caminin içine bir baskın yapmak […]
Muhammed Ali
13:47 - 22 Mayıs 2014
0 Yorumlar
Şevket Süreyya inkılâpların bittiğini söyleyen İstiklâl Mahkemesi Başkanı Ali Çetinkaya’nın bu değerlendirmesi için şunları söylüyor: “Halbuki o târihlerde Türkiye hiç şüphe yok kı hır inkılâp yaşıyordu.Bu inkılab bitmemişti. Fakat görünüyordu ki bazı insanlar bu inkılâbın önünde değil, ardında koşuyorlardı. Çankaya’da yerleşen insan, bu inkılâpların listesini, bu insanların ne çare ki evvelden bildirmemişti.Öyle görünüyordu ki, Çankaya’da […]
Muhammed Ali
13:42 - 22 Mayıs 2014
0 Yorumlar
Maraş Mebusu Hasip Efendi’nin de dediği gibi, şapka giymemek suç değildi. Ancak İstiklâl Mahkemesi başkanı ve üyeleri tıpkı Engizisyon Mahkemesini hatırlatan bir tavula kendi kendilerine suç îcad ediyor ve başı açık gezen vatandaşlara “Niçin şapka giymedin?” diye soruyor, şapka giymemeyi de suç telâkki ediyorlardı. Şapka hakkında dâvâiarın fırtınasına kimler kapılmamıştı ki?.. Nice nice âlimler, gazeteciler […]
Muhammed Ali
19:57 - 20 Mayıs 2014
0 Yorumlar
Şimdi hukuken, vicdânen Âtıf Hoca’ınn derhal serbest bırakılması lâzımdır, değil?… Ancak öyle yapılmamıştır. Âtıf Hoca Giresun’dan tekrar İstanbul’a getirilmiş ve evine gönderilmeyip Emniyet Müdürlüğünde nezaret altında tutulmuştur. Âtıf Hoca buradan da “gizli güçlerin şevkiyle” Ankara’ya götürülmüş ve Ankara İstiklâl Mahkemesinin huzuruna çıkarılmıştır. Bu muâmeleler insana “kurtla kuzu hikâyesi”ni hatırlatıyor. Hani meşhur hikâyedir. Kurdun biri bir […]
Muhammed Ali
15:43 - 20 Mayıs 2014
0 Yorumlar
ŞAPKA UĞRUNA BATAN GÜNEŞ : İSKİLİPLİ ATIF HOCA VE ŞEHADETE GİDEN YOL “Atıf Hoca’nın savcı tarafından hapsi istendiği halde idama mahkum edilmesi ve aleyhindeki başlıca suçlamanın, şapka kanunundan çok önce yayımlanmış bir risale olması. (Frenk Mukallitliği ve Şapka) istiklal Mahkemesinin en haksız kararlanndan birini oluşturmuştur.” Bu sözler sanıldığı gibi bir İslamcı yazarın değildir, bir molla, […]
Muhammed Ali
15:28 - 20 Mayıs 2014
0 Yorumlar
Ayrıntılara geçmeden kısaca Lozan’daki TBMM heyeti ile Ankara arasındaki haberleşmeden de bahsetmek gerekir. Haberleşme daha çok telgraf kanalıyla oluyordu. Ancak telgraf hattı Ingilizlerin ve Fransızların kontrolündeydi. Bu nedenle telgrafların İngilizlerce öğrenilmesi her zaman muhtemel. Ingiltere Gizli Telgrafları Ele Geçiriyor M. Kemal Paşa tarafından “fevkalade mahremdir” notuyla Heyet-i Murahhasa riyasetine gönderilen bir mektuptan, Lozan’la olan haberleşmenin […]
Muhammed Ali
15:00 - 20 Mayıs 2014
0 Yorumlar
Lozan süreci Saltanatın ilgasından önce başlar Hilafetin ilgasından sonra Lozan’ın Ingiltere tarafından onaylanmasıyla tamamlanır. Bu süreç içinde çok önemli gelişmeler, kırılmalar ve sapmalar olmuştur. Bu süreçte Osmanlı’dan Cumhuriyete geçiş tamamlanmıştır. Bu süreçte Saltanatın ilgası, Meclisin yenilenmesi, Cumhuriyetin ilanı ve Hilafetin ilgası gibi çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgelerinden biridir; hatta en […]
Muhammed Ali
14:56 - 20 Mayıs 2014
0 Yorumlar
I.Meclis değerlendirilirken sık sık niyetlerin ayrı, söylenilenlerin ayrı olduğundan bahsedilir. Bu, birçok 1. Meclis mebusunun 11. Meclis üyesi iken söylediği karşılaştırıldığında genel olarak doğrudur. Gerçek şu ki, I. Meclis dönemi geçici bir dönemdi. Türkiye ve dünya, yeni bir yapılanmanın eşiğindeydi. Osmanlı Devleti henüz yıkılmamıştı ve hala müessirdi, Türkiye Cumhuriyeti de henüz kurulmuş değildi. Bu dönemde […]
Muhammed Ali
14:49 - 20 Mayıs 2014
0 Yorumlar
Şeriatı bir meşruiyet aracı olarak kullanma konusunda kırılma noktası Hilafetin ilgasıdır. Hilafetin ilgası öncesinde yapılan değişikliklerde dine ve şeriata göndermede bulunulurken Hilafetin ilgası sonrası yapılan düzenlemelerde “irtica”dan ve “dini siyasete alet etmek”ten söz edilmiştir. Örneğin, 25 Şubat 1925 tarih ve 556 nolu Kanun, dini ya da mukaddesat-ı diniyeyi siyasete alet etmek için cemiyetler kurmayı “vatana […]
0 Yorumlar