M.Kemal’in Müslümanlığı Kaldırmak İstemesi

Yine bir havadis: Mustafa Kemal yeni bir iş yapıyormuş. Müslümanlığı kaldıracakmış. Bunun için Çankaya’da bir mabet yapacakmış, yerini de Evkafa satın aldırmış. Bu çok mühim. So­ruşturdum. Doğru. Bunu Falih Rıfkılar ve Yakup Kadrilerle filân konuşuyormuş. Bu esnalarda Mustafa Kemal’de müthiş bir aza­met var. Kendisini çok mühim gibi bir şey sandığı sözlerinden, hareketlerinden hissediliyor. Meselâ, gazeteci […]

Daha fazla oku
Lozan Zafer Mi Hezimet Mi?

Mustafa Özcan Ka­dir Mı­sı­roğ­lu Lo­zan ile ala­ka­lı ola­rak bir ki­tap yaz­mış ve adı­nı ‘Lo­zan za­fer mi he­zi­met mi?’ koy­muş­tu.  Ki­ta­bı son ge­liş­me­ler ışı­ğın­da gün­cel­le­me­miz ge­re­ke­cek. Esa­sın­da Sev­r’­de ölü­mü gös­ter­di­ler Lo­za­n’­da sıt­ma­ya ra­zı et­ti­ler. Olan bi­ten bu­dur.  Şim­di İran ile 5+1 mü­za­ke­re­le­ri­nin ya­pıl­dı­ğı Lo­za­n’­da ben­ze­ri bir sü­reç ya­şı­yo­ruz.   Oba­ma ken­din­ce ge­ri­de ka­lı­cı bir iz bı­rak­mak […]

Daha fazla oku
İslam Harflerinin Terakkimize Mani Olduğunu Sürenler

İslâm harflerinin terakkimize mani olduğunu ileri sürenler, Avrupa’nın bizi yok etmeye karar vermiş yazarlarıydı. Bir Volney, bir Baron de Tott vs. İslâmiyet’e düşmandılar. Başlıca hedefleri bizi tarihimizden, irfanımız­dan, bir kelimeyle İslâmiyetten koparmaktı. Bu bedbaht telkinler önce bir­çok dürüst Türk münevverini de büyüler gibi oldu. Sonra meselenin vehametini kavramakta gecikmediler. Yakın çağlarda Abdullah Cevdet gibi Avrupa […]

Daha fazla oku
Yunan Ordusu’nun Anadolu’da Gerçekleştirdiği Kıyım

Mondros Mütarekesi’nin ardından Anadolu topraklan birçok ülkenin işgaline uğramışsa da Yunan askerleri tarafından gerçekleştirilen cinayet ve katliamlara hiçbiri tevessül etmemiştir, işgal ettikleri topraklardan çekilirken târihi İzmir şehrini yok etmek üzere kundaklayan Yunan askerlerinin Anadolu topraklarında gerçekleştirdiği cinayet ve katliamlar uzun yıllar boyunca hafızalarda derin izler bırakmıştır. Cumhuriyet’in kuruluşunun ardından bir devlet politikası olarak Yunanistan ile […]

Daha fazla oku
Hitler ve Mussolini Rejimlerine Olan Özenti

Mustafa Kemal’in aynı günlerde Başvekilliğini yapan “İsmet İnönü ile Partinin Genel Sekreterliğini yapan Recep Peker’in de Hitler ve Mussolini rejimlerine olan özentisi”(1) Türk rejimini otoriter bir yapıya kaydırmıştı.İsmet Paşa 1932 yılında İtalya’ya gittiğinde Parti Genel Sekreteri Recep Peker’i de yanında götürmüştü. “Peker, İtalya’da Faşist Parti’yi ziyaret ederek Partinin yapısı hakkında detaylı bilgiler almıştı(2) 1935 yılında […]

Daha fazla oku
İnkılap Hareketi İçinde Din

Türk inkılabı, en önemli paradoksu din sahasında yaşıyordu. Cumhuriyetçi Türk’ün kimliğini oluşturma çabası içersinde yapılanlar hayret ve şaşkınlıkla karşılanacak boyuttaydı. 1925 yılında 284 talebesi olan İlahiyat Mektebi’nin talebesi bir kaç yıl içinde 20’ye düşürülmüş, 1941 yılında tamamen kapatılmışlardı. Yine 1924 yılında sayıları 29 olan imam Hatip Okulları’nın sayısı 2’ye düşürülmüştü(1) Dini dönüştürme kapsamında Kemalistler 30 […]

Daha fazla oku
1930’larda Ekonomi ve Halkın Durumu

1930’lara gelindiğinde Anadolu halkının devleti sadece asker gönderme ve vergi verme mükellefiyetiyle tanıdığı, bunun dayanılmaz bir hal aldığı en yetkili ağızlardan dahi artık açıklanmaktadır. Mustafa Kemal, o günlerde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği vazifesinde bulunan Hasan Rıza Soyak’a taşıdığı ruh halini şu çarpıcı cümleyle özetler:”Bunalıyorum çocuk. Görüyorsun, her gittiğimiz yerde şikayet ve dert dinliyoruz. Her taraf derin […]

Daha fazla oku
Serbest Fırka ile Terakkiperver Fırka Kapatılması

Serbest Fırka ile Terakkiperver Fırka’nın bir çok konuda çakışan kaderleri rejime karşı düzenlendiği söylenen irticai kalkışmalarla irtibat kurulması noktasında da birleşmişti. Şu farkla ki, Terakkiperver Fırka’nın kurulmasının ardından gerçekleşen Şeyh Said isyanı bu konuda kullanılırken, Serbest Fırka’nın kapatılmasından sonra tertiplenen Menemen Vakası’yla İçtimaî muhalefet yeniden yok edilmiş ve bastırılmıştı. “Tek Parti idaresini sürdürmek isteyenler Şark […]

Daha fazla oku
Şeflik Dönemi Demokrasi

Şeflik meclisinde sadakatlerini ispatlayarak öne çıkmış aynı kişiler uzun süre mebusluk yaparak Meclis’in gediklileri olmuşlardı. Öyle ki mebusluk asker-sivil-bürokrat kesimler için bir geçim kaynağı olmuştu. “Milli Şef devrinde TBMM seçilmiş azalardan müteşekkil bir meclis yerine tayin edilmiş kişilerden müteşekkil bir meclis yapısı arzediyordu.”(1) Büyük Millet Meclisi hakikatte bir kişinin emrindeydl “Vakıa meclis seçimlerle teşekkül ederdi. […]

Daha fazla oku
Chp ve Demokrasi

Zekeriya Sertel’e göre, Cumhuriyet ilan edilmişti ama memlekette hürriyet ve demokrasiye gidildiğine dair hiç bir işaret yoktu. Halka hiç önem verilmiyordu. Halk yine sefaletle başbaşa idi. Ankara Rejimi halka ait sorun ve talebleri parti mutemetleri aracılığıyla takip etmekteydi. Ancak mutemetlerin halka yakınlığı, Ankara egemenlerinin yakınlığından daha öte değildi. “Kendisine vazifesi icabı yaklaşan bir mutemetten kaçan […]

Daha fazla oku