1930’lara gelindiğinde Anadolu halkının devleti sadece asker gönderme ve vergi verme mükellefiyetiyle tanıdığı, bunun dayanılmaz bir hal aldığı en yetkili ağızlardan dahi artık açıklanmaktadır. Mustafa Kemal, o günlerde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği vazifesinde bulunan Hasan Rıza Soyak’a taşıdığı ruh halini şu çarpıcı cümleyle özetler:”Bunalıyorum çocuk. Görüyorsun, her gittiğimiz yerde şikayet ve dert dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk maddi ve manevi perişanlık içinde.”(1)
İsmail Cem’e göre; ‘Batı kültürünü, kurumlarını ve yaşantısını zorla kabul ettirmeye çalışan, fakat hiç bir ekonomik rahatlama sağlamayan bürokrat rengindeki iktidarı halk doğal olarak düşman belliyordu.’
Derine gitmiş yoksulluk yarası cemiyetin alt katmanlarını kasıp kavurmakta, halk bir tabak çorbanın hasretini çekmektedir:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin tahakkümü ve azalarının bazılarının mevkilerinden faydalanarak şahsi kazançlar sağlaması halk arasındaki hoşnutsuzluğu iyice artırmıştı.”(2)
İsmet Paşa Hükümeti’nin izlediği ekonomik politikalardan bunalmış ve bıkmış halk, bu tahammülü aşan vaziyetten kurtulmak için adeta bir kurtarıcı bekliyordu. “Halk geçim sıkıntısının kaynağını hükümetin idaresizliğine atfederken, susmaya alışkın basın ise ses çıkarmamakta devam ediyordu.“(3)
Halkın en çok şikayetçi olduğu konulardan biri de; “Anadolu’ya birer Padişah selahiyetiyle gelen, astığı astık, kestiği kestik Parti mutemetleriydi”(4) Esasen Parti ve Ankara ile halk arasında bir temas ve haberleşme mekanizması olarak düşünülmüş mutemetlik müessesesi çoktan iflas etmiş, halkın üstünde sanan bir Demokles Kılıcı’na dönmüştü. Cumhuriyet, yalnız dudaklarda kalmış, yüreklere girememişti.
Memleket bir uçuruma doğru gidiyordu. Halkın içinde bulunduğu işte bu içler acısı duruma şahit olan ve son tahlilde bunu rejimin bekası için bir tehlike olarak gören Ankara Rejimi’nin bazı ileri gelenleri çareler aramakla meşgul olmaya başlamışlardı.
…..
John Grev’e göre; Mustafa Kemal’in Serbest Fırka’yı kurdurmasının sebebi, “Kendi üzerinden sorumluluğu kaldırarak politika oyununu İsmet ile Fethi’nin omuzlarına yüklemekti“(5)
Prof. Dr. Mete Tunçay da Serbest Fırka teşebbüsüm “güdümlü muhalefet deneyimi’ diye tanımlayarak inandırıcı bulmaz.”(6)
Tevfik Çavdar da teşebbüsü, “Mustafa Kemal muhalefetin şu ya da bu nedenle bir yerde patlak vereceğinden denetimin yitirilmesinden korkuyordu. Serbest Fırka bu koşulların zorunlu neticesiydi” tespitiyle yorumlar.(7)
İlim çevrelerindeki kanaat neredeyse ortaktır. Serbest Cumhuriyet Fırkası bazı şartların zorlaması neticesinda Atatürk tarafından kurdurulmuş göstermelik bir muhalefet yaratma teşebbüsünden ibarettir.
(1)-Çetin Yetkin,Serbest Fırka,syf;34
(2)-Kemal Karpat,Tc Demokrasi Tarihi,syf;132
(3)-K.Karaosmanoğlu,Politikada 45 Yıl,syf;114
(4)-Necdet Ekinci,Çok Partili Hayata Geçişte DışEtkenler,syf;85
(5)-John Grew,Türkiye Anılarım,syf;135
(6)-Hikmet Özdemir,T.C,syf;133
(7)-Tevfik Çavdar,Türkiye Demokrasi Tarihi,syf;297
Türkiye Demokrasi Tarihi, Hüseyin Yürük
0 Yorumlar