Allah Katında Üstünlük Takva İledir

Allah katında, nesep, mal, şöhret gibi üstünlükler hiçbir şey ifade etmez. Allah indinde üstünlükte tek miras, takvadır. Allah’tan korkmaktır. Nitekim Peygamberimiz(sav) “Kim Allah katında en üstün olmak istiyorsa, Allah’tan korksun” buyuruyor. Çünkü Allah’ın katında nesep, şan , şeref ve mevki diye bir sınıflandırma yoktur. Üstünlük takvayladır. Ebu Hüseyin(ra) nin rivayet ettiği bir hadîs-i şerifte Peygamberimiz(sav) […]

Daha fazla oku
İmam Rabbani’den Nasihat

Ey oğul, Bu dünya, imtihan ve iptilâ mahallidir. Onun yüzü yaldızla ve çeşitli süslerle tezyin edimiştir. Sureti nakışlıdır; çirkin bir kadın gibi.. Kaş çekilmiş, yanaklar boyanmıştır, ilk nazarda tatlı gelir; göze tazelik ve canlılık hayali verir. Lâkin hakikatta o: Üzerine koku atılmış cifeye benzer. Sineklerin ve kurtların içine dolduğu bir mezbele gibidir. Su gibi görünür; o […]

Daha fazla oku
Dünya Hayatı

Dünyâ, görünüşte çok tatlıdır ve güzel sanılır. Hakîkatte ise, öldürücü zehirdir.İşe yaramaz bir maldır. Ona bağlananlara, tutulanlara, kurtuluş yoktur. Onun öldürdükleri leş olur. Âşıkları deli olur. Dünyâ yaldızlanmış pislik gibidir. Şeker kaplanmış zehir gibidir. Aklı olan, bu bozuk mala gönül kaptırmaz. Âlimler buyuruyor ki, (Bir kimse, ölürken malının zamânın en akıllısına verilmesini vasiyyet etse, zâhide […]

Daha fazla oku
Yatsı Namazını Vaktinde Kılmak

Yatsı namazını, gecenin son yarısına bırakmak, ki bu: Gece namazına kalkmaya vesile olması için yapılır; cidden sevilmeyen bir iştir. Kaldı ki: Bu vakitte yatsı namazını eda etmek, Hanefî Mezhebi âlimlerine göre mekruhtur. Allah onlardan razı olsun. Zahir olan şudur ki: Onlar, bu keraheti, tahrimî kerahetle mekruh kabul etmişlerdir. Ancak bu âlimler, yatsı namazının, gecenin ilk […]

Daha fazla oku
Allah’a Muhabbet

Kalb birden fazla bir şeyle muhabbet bağı kuramaz. Bu, bir şeyle kurduğu mahabbet bağı zail olmadıkça, bir başkası ile mahabbet bağı kuramaz. Arzularının çokluğundan, birçok şeylere karşı kurduğu mahabbet bağından ötürü görülen durumuna gelince.. Meselâ: Mal, evlâd baş olmak, övülmek, halk arasında yükseklik durumları gibi.. İşbu durumlarda dahi, yine onun sevmiş olduğu bir tanedir; ki […]

Daha fazla oku
Ehli Tasavvuf’ta Görülen Şatahat Sözler Hakkında

Sekir halinin ağır basmasından ötürü; bazı meşayihin ibarelerinde küfrün medhi, Zünnar  bağlamaya teşvik ve benzeri sözler, zahiren sarfedilmiştir; ama tevil götürür. O zatların sırlarının kudsiyeti artsın. Zira sarhoşların sözleri tevellidir; zahiren söylenen sözlerdir. Bunun için onlar, sekr halinin ağır basmasından ötürü, bu gibi şeylerin irtikâbında mazur sayılırlar. Şu da bir gerçektir ki: Bu büyük zatlara […]

Daha fazla oku
İmam Rabbani – 9.Mektub

Makamdan tenezzül (aşağılara düşme) ve günah haliyle alâkalı bazı tecelliler mevzuunda şeyhlerine yazdıkları mektup.) O kimse ki, en aşağılarda ve suça batmış, kötü huylu ve hâline mağrur, hiç alâkası yokken kemâl ve vuslata (ermeğe) tutkun, işi hep Allah’a isyan, ameli de daima üstün olanı bırakmak ve aşağıyı tutmaktır; ne yazık ona!.. O kimse ki, halkın […]

Daha fazla oku
Menkıbeler

Menkıbe, Şark toplumlarının en önemli hikâye anlatım biçimlerinden biridir. Menkıbeler, tasavvuf anlayışının bir yansıması olarak velilerin kerametlerinin, İs­lâm’ın iyilik, doğruluk, hakikat mesajlarının, din büyüklerinin hikmetlerinin “hi­kâye” edildiği kısa, öz, hikmetli anekdotlar, fıkralar, hikâyeciklerdir. Sözlü men­kıbeler, yazılı hâle gelince menakıpname olarak adlandırılırlar. Menakıpname, İs­lâm coğrafyasında tasavvufi hareketin gelişmesine, yaygınlaşmasına paralel ola­rak bazen yoğunlaşmış, bazen azalmış, günümüzde […]

Daha fazla oku
Tasavvufun Kaynağı Gerçekten Hind, Yunan veya Zerdüşt lük mü?

Bu bapta biraz da çağdaş sûfîlere bakalım. Görebildiğimiz kadarıyla tasavvu­fun menşei konusuyla ilgilenmiş ve bu hususta daha tatmin edici şeyler söylemiş bir XX. yüzyıl sûfîsi -üstelik Hind ve diğer Doğu mistisizmlerinin çok iyi tanıyan- Rene Guenon’dur. Bir eserinde yer alan İslâm tasavvufu konulu makalesinde; İs­lâm’ı içinde sahih geleneği barındıran bir din olarak gördüğünü belirterek önemli […]

Daha fazla oku
Haram Aşk’tan Allah Aşkına Varılmaz

Aşıklık ille de şöyle tecellî eder diye kaide ile îzah edilecek durumda değildir. Hiç olmadık şeylerden Allah aşkına yol bulunabilir. Bazen de Hz. Allah, aşkını doğrudan kuluna ihsan edebilir. Bu ve buna benzer bazı beyitlerden dolayı Hz. Pîr’in çok sarih şekilde anlattığı mânâlar çarpıtılmak da istenmiştir, işte 77. beyitte geçen “gerek bu baştan, gerek öbür […]

Daha fazla oku