İslam Düşünce Geleneğinde Tabiat Tasavvuru; Bediüzzaman Örneği

Ayşe Betül Tekin1 Giriş Bilgi felsefesinin temel problemlerinden birisi de bilginin kaynağı ve araçları problemidir. Düşünce tarihinde, bilginin yalnız duyu ve algı aracılığıyla fiziksel dünyadan elde edile­bileceği iddiasından yalnız sezgi yetisiyle doğrudan bilgi sa­hibi olunabileceği iddiasına kadar çeşitli görüşler mevcuttur. Peki, gerçekten bilgi, sadece duyu ve algıyla kavrayabildiği­miz alanla mı sınırlıdır? Fiziksel dünyayı aşan konularda […]

Daha fazla oku
Bilgi Kaynağı Olarak Akıl

1 (Ebü’l-Muin en-Nesefi) [Ebü’l-Muin Nesefi (ö. 1115), Matüridi gelen-ek-inde en güçlü kelamcılardan biridir. (Onun bu gelen-ek içindeki yeri, İmam Gazali’nin, Eşr’ari gelen-ek-i içinde yeriyle karşılaştırılır.) Ma­türidlliğin sistemleştirilrnesindeki rolü büyük olduğu gibi, kök­lü bir kelam okuluna dönüşmesinde de özel bir yeri vardır. Belli bir anlamda “Matüridi”nin, Matüridllik olarak keşfinde bir dö­ nüm noktasıdır. Bu çeviri, Ebü’l-Muin […]

Daha fazla oku
Alemin Hudusu ve Yaratıcının Vücubu1

(Nureddin es-Sabuni) [Nureddin es-Sabuni (ö.1184) Matüridi gelen-ek-inin sistemleş­mesinde ve yaygınlaşmasına katkısı olan önemli mütefekkirler­den biridir. Sabuni’nin, Fahreddin er-Razi ile yaptığı münazara­lar meşhurdur. Hayrettin Nebi Güdekli, kelam ilminde söz sahibi olan yeni ku­şak akademisyenler arasında yer almaktadır. Kelamın Tümel Bir Disiplin Olarak İnşası adlı oldukça başarılı bir çalışmanın sahibi olan Güdekli, halen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde […]

Daha fazla oku
Gaye,Nizam ve Fıtrat Delili

  [Te’vilatü’l-Kur’an’dan]1 (İmam Matüridi) •• “(Allah), geceyi gündüzün içine, gündüzü gecenin içine sokar. Güneş’i ve Ay’ı emri altına almıştır. Hepsi belirlenmiş bir zamana kadar akar (yörüngelerinde döner­ler). İşte bu Allah, sizin Rabbinizdir. Mülk, O’nundur. O’ndan (Allah’tan) başka taptıklarınız, bir kıtmire (hurma çekirdeğinin zarına) bile malik değildir. “2 Gece ve gündüzün, ayın ve güneşin düzenli hareketinde […]

Daha fazla oku
“Allah, Mahlukatı Niçin Yarattı?” Sorusu ve Hakim Sıfatı [Kitabü’t-Tevhid’den]

  1 (İmam Matüridi) [Matüridi’nin), kelam sisteminde hikmet tasavvurunun kurucu bir rolü vardır. Buna göre varlıkların yaratılmasında gözetilen temel ilke salt fayda-zarar, iyi-kötü, güzel-çirkin değil, hikmettir. Hikmet bir yandan Allah’ın, kulları için en uygun olanı yapmak zorunda olduğu anlayışını savunan öğretileri yumuşatırken; di­ğer yandan sorumlu tutulan insanın iradesini elinden alan cebri düşüncelere karşı bir reddiye […]

Daha fazla oku
İyilik ve Kötülük Akıl ile Tespit Edilir”1

(Sadruşşeria es-Sani) [Sadruşşeria es-Sani, Maveraünnehir bölgesi Matüridi-Hanefi alimlerindendir (ö.1346). Her ne kadar Sadruşşeria, İmam Ma turidi’den ismen hiç bahsetmese de, İmam Maturidi ve Maturidi kelamcılarının görüşlerini benimsediği ve kelami meselelerde Ebu Hanife’ye atıflarda bulunduğu için, Sadruşşeria’nın bir Ha­nefi-Maturidi kelamcısı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Sadruşşeria zaman zaman ulemauna (filimlerimiz) ashıibuna (ar­kadaşlarımız), meşayihuna gibi tabirler kullanmaktadır. (1 72) […]

Daha fazla oku
Selefteki(r.a) Dehanın Sebepleri

  DEHANIN ANLAMI Kişinin bu manayı birtakım ifadeler ile açıklığa getirmesi mümkündür: “Bir insanın; keskin zekaya, sezebilen bir bilgiye, ezbere, amele ve istikrarlı bir gidişata sahip olup, kısa bir zamanda bereketli, faydalı ve verimli eserler ortaya çıkarmasıdır.” Nitekim selefin zamanında da vakitler aynı şekilde hesap ediliyordu. Ancak bu saatler günümüze dek gelen olgun meyveler verdiler. […]

Daha fazla oku
Varlıkların Dereceleri* ve İnsanların Ahiretteki Halleri**

İzz B. Abdisselam v.660 Çev: Ali PEKCAN*** SUNUŞ MÜELLİF HAKKINDA Kaynaklarda Muhammed Izzüddîn Abdülazîz b. Abdisselâm b. Ebi’l-Kâsım es-Sülemî ed-Dımeşkî eş-Şâfiî olarak yer alan müellif, ‘Âlimlerin sultânı’ lakabıyla tanınmış olup, H. 577 (M. 1181) yılında Dımeşk’te doğmuştur. Temel İslâm Bi-limlerinin her dalında çok iyi eğitim almış, bunun bir yansıması olarak kıymetli eserler vücûda getirmiştir. Hocaları […]

Daha fazla oku
Elmalılı Hamdi Yazır’ın Metalib ve Mezahib’e Yazmış Olduğu Dibacesi’nden Notlar

  Ey ezelî hikmet sâhibi! Şu, cisimlere aid olaylardan çekim, manevî olaylarda da ruh denilen iki kavuşma başlangıcı olmasa idi, bu yıldızlar ve bu düenden oluşanlar nasıl bulunacaktı? Fikirler ve akıllar nasıl tutunacaktı? Atom tasavvurunun çıktığı o olaylar noktalarından, matematiğin adetleri ve boyutları, fiziğin mekanik büyük eserleri, kimyanın atom unsurları, hayatın uzvî hücreleri, tabiat tarihinin […]

Daha fazla oku
Kelam Geleneğinde Akıl: İslamın İlk Bilimsel Aklı

Bir önceki yazıda belirtildiği üzere hicri birinci yüzyılın ikinci yarısında başlayıp İslam’ın bütün dönemlerinde şu veya bu şekilde devam eden teorik tartışmalar, ikinci yüzyılın başlarından itibaren kelam ekolünün oluşumunu sağladı. Başlangıçta daha ziyade insan fiilleri ve teşbih ifade eden nasların yorumuna yoğunlaşan tartışmalar, yavaş yavaş kuşatıcı bir alem tasavvuruna doğru evrildi ve nihayet hicri ikinci […]

Daha fazla oku