Milli Eğitim Davamız ve Düşman

Devlet bir irade ise, maarif onun hayat noktasıdır. İnkılâbın mânasını anlayabilenler, işe her zaman ve her türlü şartlar içinde maariften başlar, maarifte bitirirler. Devletimizin büyük kurucuları olan Alpaslanlar, Nizamülmülkler gibi modern Hint dünyasını ihya eden Gandi de bu devletleri yıkılmaz, sarsılmaz maarif temelleri üstüne kurdular. O Nizamülmülklerin çocukları, o Alpaslanların torunları İstiklâl Harbi’ni zaferle bitirdikten […]

Daha fazla oku
Neyi Öğrenip Neyi Öğrenmemeliyiz?

İnsan, her şeyi öğrenmek zorunda mıdır? Her şeyi bilenler, her şeyi bilmek için iştiyak duyanlar bu halleriyle öğünenler, kendilerinden kaçıp âleme koşanlardır. Kendini bilmek için âlemle kendi benliklerini tanıma noktalarına uzanan, bilgilerini burada toplayanlar ise gerçeği bilenlerdir. Bilgilerimizin ilâhtan eşya zerrelerine doğru derece derece basamaklanan hakikatler sahnesi olduğunu anlamayıp da gelişi güzel her şeyi öğrenmek […]

Daha fazla oku
Kaideler ve Şerhleri

  ~BİRİNCİ KAİDE Bir şeyin anlaşılmaması, o şeyin bâtıl olduğuna delâlet etmez. Bir şeyin bâtıllığı, ancak onu reddedip yok sayan kesin bir delil ile sabit olur. Burada aralarında büyük fark bulunan iki şeyin mevcûdiyeti apaçıktır ve onların bilinmesi gereklidir: ı. Bir şeyin varlığının anlaşılmaması. 2.0 şeyin var olmadığının bilinmesi. Bunların birincisinin yani “Bir şeyin varlığının […]

Daha fazla oku
Hasan-ı Basri’nin Düşüncesinde Ahlak

Ahlak Hasan-ı Basri’nin düşüncesinin konusu, düşündürücü olan her şeydir: insanın sonluluğu, kalıcı olanı arayan insanın dünya hayatının geçiciliği,[24] insanların umursamazlığı, olup bi­ten olaylar, kendi döneminde yaşayan insanların birbirleriyle ilişkilerini tayin eden temel saikler, toplumsal gidişat, bu gidi­şat içinde idarecilerin yeri, idarecilerin sorumsuzluğu ve zulmü. O, yaşadığı hayatla sıkı irtibat içindeki olup biteni, kendisinin ötesinde bir […]

Daha fazla oku
Yeni Batı, Dinler ve Yeni Dünya Düzeni

Eski Batı teist Hıristiyan söylemi dâhilinde insanlara “Tanrı vardır!”; sekülarist modern Batı Hıristiyanlık ve din karşıtı söy­lemi dâhilinde “Tanrı öldü, artık yoktur!”; yeni Batı ise apate- ist, post-dinî ve post-sekülarist, dine kayıtsız, kelimenin tam ma­nasıyla seküler söylemi dâhilinde “Tanrı önemsizdir!” demekte­dir. Yeni Batı varlığın anlamını seleflerinin aksine dindarlık-din- dışılık diyalektiği üzerine kurmaz. Bu noktayı anlamak […]

Daha fazla oku
Yeni Batı ve Anti-İslâmi Şiddet

Günümüzde küresel çapta devasa bir dünyevi gücü yöneten yeni Batı emrinde hükümetler, resmî ve gayriresmî ordular, ulus­lararası örgütler, üniversiteler ve sair akademik kurumlar, medya kuruluşları, sivil toplum örgütleri, düşünce kuruluşları, bankalar, vakıflar, teknoloji devleri, çokuluslu/transnasyonal şirketler, açık ve gizli ar-ge merkezleri ve istihbarat örgütleri bulundurmakta, İslâm ve öteki olarak gördükleri ile olan ilişkilerinde kontrolün­de olan […]

Daha fazla oku
Faruk Kazan – Molla Câmî’nin Kelam Anlayışı ”Notlarım”

  Allah’ın kelamı, ses ve harf türlerinden değildir. Bilakis Allah’ın zâtına kaim ezeli bir sıfattır. Allah, bu sıfatla emreder, nehiy eder, haber verir. Bunun dışında ibare, yazı veya işaret ile delalet eder. Allah bunlara Arapça tabir ettiğinde Kur’an’dır. Süryanice olunca İncîl’dir, İbranice olunca da Tevrât olur. Farklılık anlam üzerine değil de ibare üzerine olur. 650 […]

Daha fazla oku
Svend Brinkmann – Olan Biteni Kaçırma Keyfi ”Notlarım”

Hayatın, zincirlerimizi kırıp bireysel tercihlerimizi gerçekleştirmekten ibaret olduğu fikrine giderek alıştık. Ne var ki mutluluk kimseye bağlı olmamak değil doğru bağları kurmaktır. ——————————- Hiçbir şey kaçırmamamızı öğütleyen sınır tanımaz daha fazla, daha fazla, daha fazla düşüncesi çizgisel bir bakışa aittir. Ömür boyu süren bir öğrenme sürecinin parçası olarak, yaşamımız boyunca büyümeye devam etmeye teşvik ediliriz. […]

Daha fazla oku
Tarihin Görüntüleşmesi ve Maket Mekanlar

Müzeleştirme Cahildim dünyanın rengine kandım… – Neşet Ertaş Hafıza, bir iz ve göstergenin maket hali değil, hayat ha­lidir. İz ve gösterge, bugün yaşadığımız hayatta sürekliliğe sahip değilse, onunla ilgili bir geçmişten ve tarihten söz edi­lemez. Bu anlamda hafıza, daha çok dünle değil bugünle il­gilidir. Bundan dolayıdır ki geleneği olan toplumlarda (bu ister Doğu’da olsun ister […]

Daha fazla oku
Mekân’ın Ötesi

Evim, evim, vah evim, gönül bucağı evim! Tadım, rengim, ışığım, anne kucağı evim! – Necip Fazıl Senden ayrı ben bir mekân kurmadım… – Neşet Ertaş Mânâ görünmek için sû ret ister… – İbn Arabî Allah ol dedi ve her şey oldu. Ol’an, oluş’an yer’leşti. Ol emri sonucunda murad, mekânda yer tuttu ve göründü. Şüphesiz ki […]

Daha fazla oku