Entelektüelle ve Akademisyenle Nereye Kadar?

Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen. İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de ‘halk’tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı yer, ‘izm’ çukuru: Entelektüalizm ve akademizm kıskacı. Entelektüel/izm ve akademi/zm, dünyayı, eşyayı ve insanı anlama sürecinde bir işe yarıyor elbette; ama çok sınırlı bir yere kadar. […]

Daha fazla oku
Mahremiyete Hayır!

Devrimler veya inkılâplar… Kiminin sekseninci, kiminin doksanıncı yılındayız… Fakat hâlâ oturup dosdoğru konuşamıyoruz. Neden? Türkiye, Cumhuriyet’ten sonra zecrî bir yola sokuldu. Bin yıldır hıristiyanlık için, emperyalist batı için tehdit teşkil eden, devlet olarak varlığı ile tehlikeli görülen bir halkın mukavemetini ortadan kaldırmaya yönelik operasyonlardı bunlar.  Kılık kıyafetten, toplumu ayakta tutan kurumlardan, yazıya, dile, mûsıkîye kadar […]

Daha fazla oku
Yaşlılarla Yaşamak Zordur, Ama Güzeldir

Dünkü yazımızda, “Yaşlılarla oturmanın faydaları”nı 13 madde halinde sıralamıştım… Bugün de “Yaşlılarla oturmanın mahzurları”ndan söz edeceğim. 1. Yaşlılar, yaşlılığın ya da tecrübenin ya­hut farklı or­tam­lar­da, farklı za­man­lar­da yetişmenin so­nu­cu ol­a­rak faz­la müdahalecidirler. Za­man za­man da bunu abartırlar ve en sağlam si­nir­le­rin bile bozulmasına se­bep olur­lar… 2. İstedikleri olmadığında çabucak kızar, küser, gençlerin o ana ka­dar yaptıklarını bir […]

Daha fazla oku
Yaşlılarla Oturmanın Anlamı

Yaşlılarla aynı evi paylaşmanın bazı olumlu taraflarına bir göz atmakta fayda var sanırım… 1. Genç evliler açısından önemli bir problem olan ev arama zahmeti ortadan kalkar (çünkü zaten kurulu bir aile vardır)… 2. Yeni evliler bir sürü eşya alma derdinden kurtulurlar (eşyaya verilecek para daha faydalı şeyler edinmede değerlendirilir)… 3. Kurulu bir düzen olduğu için, […]

Daha fazla oku
Yeni Bir Fıkıh Yazmak

İslam coğrafyasındaki bu kaosu görüp tahlil eden ve sahaya inmemiş olanların çoğu kez önerdikleri en cılız ve gülünç çözümlerden birisi budur. Derler ki, yeni bir fıkıh yazalım! Şimdi sormak lazım: Bu fıkhı neye göre yazacaksınız. Kuran’a ve sahih hadislere göre yazacaksanız varacağınız nokta; Ebu Hanife, Şafii, Malik, İmam Ahmed, İbrahim Nehai, Cafer-i Sadık, Zühri veya […]

Daha fazla oku
Siyonist kötü, Yahudi iyi mi?

Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail’in katliamlarına gösterilen tepkiler üzerine seslendirilen bir fikir var: “Yahudiler iyidir, kabahat Siyonistlerdedir” deniyor. Bununla, dünyayı talan eden, fitne-fesat çıkaran, insanları katleden, savaşlar çıkarıp ellerindekiı savaş sanayiine pazar açarak sermaye toplayan, insanları öldüren, katleden, Gazze’de soykırım yapan vs., bunlar Yahudi değilmiş de sanki Yahudilik’ten başka bir şey olan Siyonistlermiş imajı oluşturup tepkileri […]

Daha fazla oku
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez!

Resim:Uğur Koşar Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz edilir. Bu tespitler ‘doğru!’ Okumak ama nasıl? İsterseniz soruyu şöyle soralım: Çok […]

Daha fazla oku
Kendi Mazisinden Geri

Bizim bugüne kadarki müthiş yanılış ve garip heve­simiz: Milletin düne kadar mevcut olan törelerini yok sa­yarak, mevcut dinî inançlarını, değer hükümlerini, hatta kültürünü, dilini ve millî hedeflerini bozup dağı­tarak… Kıt aklımız, dar bilgimiz ve taklit düşkünlüğü­müzle yeni töreler, kültürler, değer hükümleri ve hat­ta yeni dil ve inançlar bulmaya kalkışmamız olmuştur. Bu yanlış sevda ve kirli […]

Daha fazla oku
Gelin ve Kaynana Evde Nasıl Mutlu Olur?

Bazı gelinlerde “cadı kaynana”, bazı kaynanalarda da “cadı gelin” sendromu var. Ama aşılamaz değil. Ortak noktalar bulunabilir ve o noktalarda yoğunlaşarak birliktelikler daha tutarlı ve anlamlı hale getirilebilir. Belirtmek gerekir ki, gelin kaynanaya, kaynananın geline karşı tavrını, peşin hükümler belirliyor. Yani kafalar birbirlerinin aleyhine hükümlerle dolu olarak buluşuyorlar.Ve kafalarında taşıdıklarına göre davranıyorlar. Bu da küçük bir […]

Daha fazla oku
Üç Büyük Mustarip

Istırap Salıncağı.. Bu salıncakta üç kişi üç sanarkâr, üç kalem.. Üç zekâ.. Necip Fazıl, Peyami Safa ve Cemil Meriç.. Bu salıncağın adı “inkılâp”. İsterseniz “Cumhuriyet” de diyebiliriz. Hattâ batılaşma da. Zaten bir müddet sonra “inkılâp” devrim olacaktır. Batılaşma “çağdaşlık..” İmparatorluk yıkılmış millî ıstırap.. Hilafet yıkılmış, dinî ıstırap.. Medeniyet yıkılmış, beşeri ve felsefî ıstırap.. Üç zakâ, […]

Daha fazla oku