Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
16:27 - 14 Aralık 2014
Bu sorunun doğru cevabını bir türlü veremiyoruz. 150 yılı çoktan aşmış bir dönemden bu yana… Sorunun doğru cevabını bulamıyoruz, çünkü sorunun kendi yanlış… Bu soru yanlış, çünkü soruyu ortaya koyan kafa yapısı karışık… Karışık, çünkü karışık bir zeminde muhakeme yürütüyor… Tanzimat’tan önce böyle bir soruya mahal var mıydı? Tanzimat’tan önce hangi Müslüman düşünürün aklına böyle […]
Yusuf Aslan
22:35 - 12 Aralık 2014
0 Yorumlar
Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira kalkıştıkları iş boylarını aşıyor. Ruh ile gidilecek makama nefis ile varmaya çalışıyorlar. Dini yenileme adında büyük bir çarpıklıkla karşı karşıyayız. Hatta çarpıklık anıtlarıyla karşı karşıyayız. Bugünkü ilahiyatçıların bir kısmı gerçekten de din müceddidi değil din münekkidi haline geldi. Mustafa A’zami gibi bir […]
Yusuf Aslan
10:35 - 20 Ekim 2014
0 Yorumlar
Her şeyin, tek bir küre üzerinde cereyan ettiği bir dünyada, Batılıları korkutan en temel şey, dünyanın hızla Müslümanlaşabileceği korkusudur. O yüzden Batılılar, İslâm’ı şeytanlaştırma ve Müslümanların İslâm’la ilişkilerini ‘ılımlı İslâm’ gibi projelerle sakatlama ve İslâm’ı hayattan uzaklaştırma kaygılarını öne çıkarıyorlar. BATILILARI KORKUTAN HAKİKAT! Batılıları korkutan temel şey, seküler Batı kültürünün ve ürettiği tecrübenin, iki […]
Yusuf Aslan
09:52 - 16 Eylül 2014
0 Yorumlar
Yukarıya çektiğim başlık Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesidir: Üstad sevmeyi sevmekten söz eder… Aslında “sevgi” sözcüğü “muhabbet”i tam olarak karşılamıyor. Zaten yeni Türkçe, eski Türkçenin karşısında hepböyle âcizdir! Kelimelerin ruhu var mı bilmiyorum, ama bazı kelimeler öyle güçlüdür ki, kavramlarla bütünlenip hızla tefekküre dönüşür. Ne kadar çok kelime, o kadar derin tefekkür… Ne kadar tefekkür, o kadar […]
Yusuf Aslan
21:39 - 11 Eylül 2014
0 Yorumlar
Zamanımızda hemen her ülkede eğitim devletlerin kontrolü ve manipülasyonu altında. Devletlerin eğitime el atmasının asıl sebebi, deklare edilen, ortalama eğitim seviyesini yükseltmek, fakirlere yardımcı olmak, amatör velilerin yapamayacağını yaparak çocukları iyi eğitmek değil; genç vatandaşlara doğru değerleri ve davranış kalıplarını belletmek. Bu yüzden, devlet güdümünde eğitim toplumların doğal çoğulluğuna zıt, çünkü bir eğitimi birden fazla […]
Yusuf Aslan
23:19 - 5 Eylül 2014
0 Yorumlar
Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen. İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de ‘halk’tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı yer, ‘izm’ çukuru: Entelektüalizm ve akademizm kıskacı. Entelektüel/izm ve akademi/zm, dünyayı, eşyayı ve insanı anlama sürecinde bir işe yarıyor elbette; ama çok sınırlı bir yere kadar. […]
Yusuf Aslan
13:07 - 26 Ağustos 2014
0 Yorumlar
Devrimler veya inkılâplar… Kiminin sekseninci, kiminin doksanıncı yılındayız… Fakat hâlâ oturup dosdoğru konuşamıyoruz. Neden? Türkiye, Cumhuriyet’ten sonra zecrî bir yola sokuldu. Bin yıldır hıristiyanlık için, emperyalist batı için tehdit teşkil eden, devlet olarak varlığı ile tehlikeli görülen bir halkın mukavemetini ortadan kaldırmaya yönelik operasyonlardı bunlar. Kılık kıyafetten, toplumu ayakta tutan kurumlardan, yazıya, dile, mûsıkîye kadar […]
Yusuf Aslan
11:32 - 19 Ağustos 2014
0 Yorumlar
Dünkü yazımızda, “Yaşlılarla oturmanın faydaları”nı 13 madde halinde sıralamıştım… Bugün de “Yaşlılarla oturmanın mahzurları”ndan söz edeceğim. 1. Yaşlılar, yaşlılığın ya da tecrübenin yahut farklı ortamlarda, farklı zamanlarda yetişmenin sonucu olarak fazla müdahalecidirler. Zaman zaman da bunu abartırlar ve en sağlam sinirlerin bile bozulmasına sebep olurlar… 2. İstedikleri olmadığında çabucak kızar, küser, gençlerin o ana kadar yaptıklarını bir […]
Yusuf Aslan
11:30 - 19 Ağustos 2014
0 Yorumlar
Yaşlılarla aynı evi paylaşmanın bazı olumlu taraflarına bir göz atmakta fayda var sanırım… 1. Genç evliler açısından önemli bir problem olan ev arama zahmeti ortadan kalkar (çünkü zaten kurulu bir aile vardır)… 2. Yeni evliler bir sürü eşya alma derdinden kurtulurlar (eşyaya verilecek para daha faydalı şeyler edinmede değerlendirilir)… 3. Kurulu bir düzen olduğu için, […]
Yusuf Aslan
10:46 - 8 Ağustos 2014
0 Yorumlar
İslam coğrafyasındaki bu kaosu görüp tahlil eden ve sahaya inmemiş olanların çoğu kez önerdikleri en cılız ve gülünç çözümlerden birisi budur. Derler ki, yeni bir fıkıh yazalım! Şimdi sormak lazım: Bu fıkhı neye göre yazacaksınız. Kuran’a ve sahih hadislere göre yazacaksanız varacağınız nokta; Ebu Hanife, Şafii, Malik, İmam Ahmed, İbrahim Nehai, Cafer-i Sadık, Zühri veya […]
0 Yorumlar