Yalan Göstergeleri

  Yalan» kullandığı göstergelerin sınırsızlığı ile pratik açıdan analizi yapılmadan teorik olarak incelenmesinin mümkün olmadığı kompleks bir kavramdır. Bu bağlamda Freud’un (1856-1939) yalanın» sayısız gösterge üretme potansiyeline sahip bir kavram olduğunu ifade ettiği sözleri dikkate değer­dir. “Görmek için gözleri, duymak için kulakları olan herkes bilmelidir ki, hiçbir ölümlü sır saklayamaz. Dudakları sussa parmak uçlarıyla konuşur […]

Daha fazla oku
Suç Olgusu Çerçevesinde Duyguların Rolü

Ayşe Mahinur TEZCAN* Giriş Moderniteyle birlikte, rasyonel aklın egemenliğindeki bireyin duygudan arınmış olması makbul hale gelmiştir. Benliğin sınırlandırılması ve duyguların denetlenmesi akılcılaştırılmış ortamın özellikleri arasındadır (Ritzer, 2011-1998, s. 51). Duygu ve akim birbirinden koparılarak zıt kavramlar olarak değerlendirildiği, akim yüceltildiği ve duyguların akla kıyasla öneminin göz ardı edildiği 19. yüzyıl sonrasındaki bilimsel çalışmalarda akıl öncelenmiştir. […]

Daha fazla oku
Sözün ve Sükûtun Felsefesi

Kelâm-ı samtı deryâlar gibi pür-cûş söylerler Muhabbet razım birbirine hâmûş söylerler Galip ( Onlar susarak okyanuslar gibi coşkunluk içinde konuşurlar; aşkın sımnı birbirine susarak söylerler.) “Söz gümüşse, sükût altindir”… Peki, ama sükûtu altın yapan nedir? Hakikaten sükût altınsa, neden ko­nuşmağa can atarız? Pek tabii konuşmak bir itirazdır, protestodur, bir başkaldırmadır. Varlığın savunmasıdır söz. O yüzden […]

Daha fazla oku
Kültürel İktidar, İdeoloji ve Edebiyat: Mevlâna Örneği

  Pürnur Altay* 13. yüzyılda yaşamış, hem bıraktığı eserlerle çokça kıymetli hem de yaşam biçimiyle örnek bir mutasavvıf olan Mevlâna Celâ- lettin Rumi, çağdaş Türk romanında ancak ve ancak 1990 sonrasında hayatı ve eserleriyle yer bulmaya başlamıştır. Ne acı ki hayatının büyük bir bölümünü günümüz Türkiye’sinde yaşamış olan bu tasavvuf alimi Türk edebî tarih ve […]

Daha fazla oku
Allah Güzeldir, Güzeli Sever

İslam’ı, adalet, merhamet, kardeşçe bölüşüm ahlakı, digerkâmlık (isâr), kardeşlik, barış (silm) vb. pek çok vasıfla niteleyebiliriz. Bu nitelemeler yanında, İslam’ın bir başka vasfı daha bulunur ki, bu ondaki tüm mükemmel niteliklerin beslendiği ana damarı gösterir. Güzellik sıfatı. İslam’a nispetle söylersek, İslam, bir güzellik dinidir. Güzellik, yani cemal ve ihsan kavramları, Müslüman bireyin olduğu kadar, Müslüman […]

Daha fazla oku
Zaman

  Ey ulular sizin bana öğretmediğinizi Ben zamandan öğrendim Kuruyan hurma dalından öğrendim Damıtılmış petrolden öğrendim Yavrusunu arayan bir deveden öğrendim Hapsedilmiş yarı yanık Sancaklardan öğrendim Yıkılmış taş kemerlerden öğrendim Harap handan köprülerden öğrendim “Hızırla Kırk Saat 3”[39] Zamanın Doğası Karakoç’un düşünce dünyasında “zaman” kavramının özel bir önemi vardır. O, zamanı canlı, dipdiri ve son […]

Daha fazla oku
İnsan-Toplum Doğasının Benzerliği

  Karakoç, toplumu analiz ederken âdeta bir insanın şahsiyetini irdeler gibidir. Bu yaklaşım, onun toplumu birçok şahsiyetten oluşmuş bir şahsiyet, bir üst kişilik olarak kabul etmesinin so­nucu olarak değerlendirilebilir. Karakoç, insanın varoluş sebebini “kendisinden kendisini çı­karmak” olarak gördüğü gibi, toplum, halk ve hattâ insanlık için de aynı kuralı gündeme getirerek, toplumun ancak kendi malzemesinden kendini […]

Daha fazla oku
Sanat

Evet yine de şiirdir beni arasıra dinlendiren Acıma aralıklar verdiren Ufuklardan ufuklara taşıyarak kelimeleri Ne yapılar kurdum eleğim sağma gibi içimdeki buluttan yağıştan şimşekten ışıklardan Gizli bir yapı taşından ders okudum ben Şiirin birden kaçışını denizlerden Şiir içimizdeki zindanların mahkumu “Arayışlar/Şiir”54 Sanatın Niteliği Karakoç’un “Din, felsefe ve sanat insanın kendi yaradılış sırrı­nı aradığı alanlardır” cümlesi, […]

Daha fazla oku
Türk Siyasetinin Sol Yûzû: Kemalizm Hegemonyasında Politika

Ömer Baykal* Sağ ve sol kavramları, sivil toplum olgusunun güçlü olduğu Batı Avrupa’da ortaya çıkmış ve temsil mekanizmaları üzerinden ku­rumsal bir kimliğe bürünmüştür. Fransız Devrimi’nin ilk parlamento toplantısındaki oturma düzeninden türeyen sağ ve sol karşıtlığı, iki ayrı siyasal perspektifi temsil etmektedir. Kuruluş itibariyle sağ yan, krallı­ğın restorasyonunu; sol yan ise, cumhuriyetin tesisini hedeflemektedir (Yayla, 2017, […]

Daha fazla oku
Rainer Maria Rılke: Tanrı Arayışı ve Kayıp Oğul

  Kuşkusuz her yazar kendisini ve duygularını en iyi ifade ettiği türde yazar. Başka bir şekilde yazamadığı için bu türleri seçer. Kimi yazarlar sadece bir türde yazarken, kimi yazarlar farklı türlerde de yazar. Bu anlamda pek çok ya­zar, edebiyatın farklı türlerinde eserler ortaya koymuş, türler arasında geçişler yapmış, bazen de bir türde ağırlıklı olarak yazmışlardır. […]

Daha fazla oku