Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Muhammed Ali
22:54 - 23 Mart 2015
Kapitalist sistemin babaları, suçu toplumsal bir vakıa olarak, önsel bir kabulle benimsediklerinden, bunların yaptıkları tek şey suçluyu evcilleştirmek ve toplumsal dengelerin karmaşıklığıyla suç olgusunu toplumsal dengelerle karşılamak yoluyla toplumsal bir gerçekliğe dönüştürmektir. Çünkü kapitalizmin ve beşerî sistemlerin temel hayat felsefeleri, suçu yadsımayı mümkün kılmaz. Bu sistemin egemenleri, maddî değerleri, sömürüyü, beşeri egemenleşme ve doyum isteklerini […]
Muhammed Ali
14:51 - 23 Mart 2015
0 Yorumlar
İnsan boş bir uzayda değil, remizlendirilmış, donatılmış, hazır ve anlaşılır kılınmış bir uzayda yaşamaktadır. Bu uzay birçok değerler sistemi içermektedir. Her bin ortak ve farklı dilleri (temel dönüşüm ve çevrim elemanlarına) sahip olan bu değerler sistemleri, insan zihni ile de dönüşümsel bir anlaşılırlık çevrimbirimlerine haizdir. Yani insan zihni, kâinatı birtakım işaretler ve simgeler yoluyla tanımakta […]
Muhammed Ali
14:47 - 23 Mart 2015
0 Yorumlar
Ne gariptir ki,insan ya kendi yaptığı nesnelere tapıyor, kendi ürettiği değerlere veya kendi bilincinin ürünlerine, geçmişine ya da gelecekteki beklentilerine ya da kendisinden daha aşağı düzeyde bulunan yaratıklara, veya bir kadına ya da bir erkeğe. Kendi yarattığı değerlerle oyalanmak, bununla yetinmek istiyor. Oysa değerler aşkın olduğu, ilahî hakikatin bir ışığı olduğu sürece yol gösterir ve […]
Muhammed Ali
14:44 - 23 Mart 2015
0 Yorumlar
Hz.Ademe, bir anlamda kendisini anlamaya, tanımlamaya, kendisini ortaya koymaya çalışmaktadır.Çünkü sınırlarını ortaya koymadan, bir tanımlama yapamayız; dolayısıyla düşünsel-kavramsal bir faaliyet kadar, bir yurtlanma çabasına da girişemeyiz. Bir anlamda Adem’i yurtsuzlaştıran,yani cennet yurdunu yitirerek, dünya yurduna düşünen de,onun bu ‘’sınırı geçme çabası’’ değil midir?Oysa Allah ona öğretmekte,yol göstermekte ve vahyetmektedir.Göklerin ve yerin ışığı,nuru,zaten o değilmidir? Oysa […]
Muhammed Ali
14:37 - 23 Mart 2015
0 Yorumlar
İslamın tarihe bakışı, insanın özgürlüğü temeline dayanır. Ademin cennetten düşüşü ya da çıkışı, prototip bir öykü olarak, bu özgürce davranışın en açık ifadesidir. Oysa Marx ve Hegel karşıt kamplarda yer alıyor gibi gözükseler de, gerçekte antik Yunana dek dayanan bir düşünsel süreklilik içinde ve bunun süreğinde, tarihi maddi ya da tinsel değişmeler sürecinde, sonuçta insanı […]
Muhammed Ali
14:32 - 23 Mart 2015
0 Yorumlar
Çağdaş toplumlar kendi varlıklarını neredeyse büsbütün bir iktisadi işletmelere,üretimsel-tüketimsel bir sisteme dönüştürmüşlerdir.Daha fazla tüketmeye koşullanan toplumlar dolayısıyla daha fazla üretmeye icbar edilmekte;bu döngü ise doğal ve insani kaynaklara israfına ve kitletilmesine neden olmaktadır. Tabiata karşı kazanıları her zafer insanın daha bir aşağılandığı çağdaş sınıflı toplumların varlığını yoksullarla zenginler arasındaki uçurumu derinleştirerek pekiştirmektedir. Kâinatın muhkem bir […]
Muhammed Ali
14:29 - 23 Mart 2015
0 Yorumlar
Hegel ya da Marx’in tarih yorumları, İslam’ın tarih anlayışının idealist ve maddeci birer uyarlamasıdır. Sağ ve sol yorumlarıdır. Belki her ikisinde de doğruluk payları ve yönleri bulunmaktadır. Ancak her ikisi de kendi açılarından ilahî aşkınlığı kâinata içselleştirerek tarihin ve insanın aşkın yönlerini tırpanlamalardır. Dolayısıyla her iki tarih anlayışı; yani idealizm ve materyalizm, tarihi mevcut kâinat […]
Muhammed Ali
23:53 - 30 Ocak 2015
0 Yorumlar
İnsanın dışında çünkü, hiçbir canlı kendisini bilmemekte; daha doğrusu düşünememektedir. İnsana bahşedilen bu yeti, bir bakıma onu halife kılmaktadır. Çünkü o, tüm varlık mertebelerinin ardında-üstünde durmaktadır. Bilme yetisini, olağan dünyasal koşullar içerisinde açıklamak mümkün değildir. İlahî niyet ve takdirin dışında, insanın varlığını anlamlandırmak mümkün değildir; çünkü tabiatın bilen bir varlığa ihtiyacı olmadığı gibi, bilen bir […]
Muhammed Ali
00:54 - 16 Ocak 2015
0 Yorumlar
İnsan etik, politik, estetik, psikolojik ve sosyolojik yanlarıyla birlikte, her şeyden öte kâinata ve Allaha açık bir varlık olarak, kendisini ifade etmek ve gerçekleştirmekle yükümlü bir varlıktır, işte adalet, insanın tüm bu veçhelerinin birlikte ve bir bütün olarak değerlendirilmesi anlamına gelmektedir. Yoksa amaç, salt biçimsel anlamda bir matematiksel eşitliğin sağlanması değildir. İslam, elbette liyakate önem […]
0 Yorumlar