İslam
Yezid bin Muaviye ve Kerbela Vakası4 Aralık 2024
Muhammed Ali
13:10 - 20 Aralık 2018
Kâbe, kalbin, mümin kalbinin sembolüdür. Dindarlığın temel ilkelerinden birinin de onu ziyaret olmasının hikmeti burada gizli Bu yüzdendir ki, İslâm’ın ruhuyla diri kalmış kalemler, hep, gönülle Kâbe arasında bir özdeşlik bağı varsaymışlardır. Kâbe’den putları arındırma ki İslâm tarihi bu aksiyonla somutluk planına çıkar gönle yerleşen inkâr ve şüphe tohumlarını ayıklamanın dıştaki zaferine denk düşmüştür. Kişiden […]
Muhammed Ali
12:20 - 28 Ocak 2017
0 Yorumlar
İnsan, çoğunlukla günümüzde, ya kaba kuvvete, ya da ekonomik güce göre kendini ayarlıyor. Dünya konumunu böyle tâyin ediyor. Sonra da sorup duruyor: “Neden huzursuzum? Neden mutsuzum?”. Oysa, kaba kuvvet, ele geçirenin hükmüne tâbidir. İnsan kişiliğine yapışık bir şey değildir. O, insan kişiliğini yapıcı bir unsur olamaz. Bu yüzden, insanı kişiliksiz kılmakta kullanılır çoğu kez. Ekonomik […]
Muhammed Ali
01:41 - 12 Ağustos 2016
0 Yorumlar
Her şey aslına döner. Yeryüzündeki müslümanlar da asılları olan İslâm’a dönecekler. Bu dönüş, geriye doğru dönüş değil, asla, öze, köke dönüştür. Dağı görmek istiyorsanız dağa kadar gitmeden de onu görebilirsiniz. Göz, dağı gördü mü, dağ, göze gelir. Siz bir çukurda dağa arkanızı çevirmişseniz dağı geride kalmış savmanız, sadece size ait bir aldanıştır. Dağ belki arkanızda fakat çok yüksektir. […]
Muhammed Ali
00:41 - 13 Haziran 2016
0 Yorumlar
Yahudilikteki ve Hristiyanlıktaki perhizler artık tıbbın malı olmuştur. Tıp, ne zaman ve nelerden perhiz edileceğini aşağı yukarı kesinlikle söyleyebilmekte ve gerektiği zaman hastaya öğütlemektedir. Bu dinlerde perhizden tıbbın alanına girmeyen hiçbir şey kalmamıştır. Ama oruç öyle değildir. Tıbbın da onaylayacağı faydaları dışında o yine başlı başına bir tapınma olarak kalmaktadır. Bu, orucun, bedeni sıkıya […]
Muhammed Ali
00:23 - 13 Haziran 2016
0 Yorumlar
Öbür peygamberlerin mucizeleri kendi çağlarında görünmüş ve tamamlanmış, doğup batmış mucizelerdir. Gerçi mucizenin tesiri sürüp gitmiştir kendisi sürmese de. Hz. Musa’nın mucizesi büyü ve büyücüler, kâhinler devrini kapamıştır. O mucizeden sonra büyücülük bir daha dirilmemecesine ölmüştür. Hz. İsanın ölüyü diriltme mucizesi de ancak kendi çağdaşları tarafından görülebilmiş, tesiri de sembolik bir tesir olarak dinin […]
Muhammed Ali
23:43 - 11 Şubat 2016
0 Yorumlar
Oruç hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan, tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi, onu iyi tanımak gerek.Oruç boş bir çerçeve olarak veya bir mevsim gibi sadece tabiatın bir parçası olarak gelmedi. Tarihin bir parçası olarak geldi. Dolu geldi. Kendindekini boşaltacak. Giderken de dolu gidecek. Dolu gitmeli. Her […]
Muhammed Ali
17:35 - 16 Ocak 2016
0 Yorumlar
Kudema, insanın derunî seyahatının ibadet salıyla mümkün olduğunda hem fikirdir. İçer’deki okyanusun derinliği, dalgaların haşmet ve azameti, yolların iniş ve çıkışı, üzerinde yol alınan ibadet kayığının güçlü olmasını talep eder. Her bir şey’in kulluğu/ibadeti ne-üzerine-halk edilmişse o şey üzerine, kısaca doğasına uygun olarak varlığını sürdürmesidir. Bir taşın ibadeti taş-olmaklığına, bir ağacın ibadeti ağaç-olmaklığına, bir arının […]
Muhammed Ali
15:40 - 7 Kasım 2015
0 Yorumlar
Her şey değişiyor: su, ateş, toprak, hava. Hiç bir şey bir an önce olduğu şey değildir. Bir an önce ne ise, şimdi o değildir. Şimdi ortada yeni bir şey vardır ve o yeni denilen şey de, onun belirlendiği anda kendi mazisine karışıp gitmiştir. Nesnenin değişimi yalnızca bir halden başka bir hale geçmek biçiminde oluyorsa, insanın […]
Muhammed Ali
15:37 - 7 Kasım 2015
0 Yorumlar
Hayır, yemek yemeyi zemmedecek değilim. Her ne kadar orucun bir veçhesi yemek yememek olarak tecelli ediyor olsa da, her oruç eninde sonunda bir yemeğe ulaşır. Fakat ifratla tefrit arasında gerili durduğunu söylediğimiz Batı kültürüne ait insan burada da işi zıvanadan çıkartıyor ve bu kez yemek yemenin, dahası birlikte yemenin aleyhinde verip veriştiriyor. Giovanni Papini’den söz […]
Muhammed Ali
14:28 - 9 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim Orucun ekmeli ise; mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır. Yani, muharremattan, mâlâyâniyattan çekmek ve herbirisine mahsus ubûdiyete sevk etmektir. Meselâ, dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak; ve o lisanı, tilâvet-i Kur’ân ve zikir ve tesbih ve salâvat ve istiğfar […]
0 Yorumlar