Allah, İnsan ve Kâinat

‘İnsan yediğine bir bakıp düşünsün!”(Abese,24) İnsan yediğine baksın; onu nasıl takdir etmiştir; öyle ki onu çıkarmak için gökleri, yerleri, havayı, güneşi, ayı, geceyi, gündüzü ve diğer nimetleri kullanmıştır. Göğün kullanılması içindeki yağmurun indirilmesi sayesinde olmaktadır. Havayı kullanması yağmur için onun bir sebep yapılması itibariyledir. Yerin kullanılması, yağmurun yağıp yerin, yağmur için bir durma mekânı olması […]

Daha fazla oku
Osman Nuri Küçük – Mevlana’ya Göre Manevi Gelişim ”Alıntılar”

Mevlânâ, insanın iç dünyasındaki iç huzursuzlukların çoğunun ihtiraslarından kaynaklandığına işaret eder. Uykunun, hırsı gidererek insanları rahatlattığını belîrten Mevlânâ, gecenin bu yüzden rahmet vesilesi olduğunu ifade eder.406 Mevlânâ, erken yaşlarda ıslâh edilmeyen hırsın, zaman geçip yaşlandıkça insanı daha elîm trajedilere sürükleyeceğini ve zavallı duruma düşüreceğini belirtir. Hırs-ı pîrînin insanı ne hâllere düşüreceğini vurgulamak amacıyla, yaptığı makyaja […]

Daha fazla oku
İnsan Küçük Bir Alemdir

  İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kur’an’ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şâhid olması, yetmez mi?(Fussilet 53) “Biz onlara”, Kureyş kâfirlerine “ufuklarda” Mekke ve Hicaz dışında diğer ülkelerde yahut dış dünyada “ve kendi canlarında” Mekke halkı arasında, Kur’ân’ın Allah tarafından gönderilen hak bir kitap olduğuna dâir “âyetlerimizi […]

Daha fazla oku
İnsanın Misyonu

Ne kendini beğenmişlik! Diyorlar ki, ben dünyaya bir misyonla gönderildim. Şu şu işleri başarmak üzere gönderildim. Yaradılışımın, varoluşumun gayesi bu misyonu gerçekleştirmektir. Hiçbir irfan sahibinin ağzından böyle sözler işitemezsiniz. Ama kendini beğenenler sık sık söyler buna benzer şeyleri. Hepiniz bilirsiniz, Dostoyevski’nin bir roman kahramanı var: Rasx kolnikof. 0 da dünyaya düzen vermek için geldiğini sanır. […]

Daha fazla oku
Mazhariyet-i İnsâniye

Havâss-ı insâniyeye ait sebk eden icmâlden anlaşılır ki insanlar maddiyâtı cihetiyle ne kadar küçük, ne kadar ehemmiyetsiz bir cism-i nâtuvân ise kuvâ ve evsâf-ı maneviyesi itibariyle de kâinat içinde o kadar âlî, ol kadar şâyân-ı itinâ bir vücûd-ı mukaddestir. Öyle bir vücûd-ı mu­kaddestir ki isti‘dâd-ı mahsûsu süfliyyâta zebûn oldukça ne kadar hârika-i rezalet meydana getirebilirse […]

Daha fazla oku
İnsan Ne Kadındır – Ne de Erkek

İnsan ne kadındır ne de erkek. İnsan bu ikisidir. İnsanın bir yüzü dişi, bir yüzü erkektir. Dişilik yüzü merhameti, sanatı, nezaketi, zerafeti, taşımayı, doğurmayı, yenililiği, sürekliliği, ölümsüzlüğü hatırlatırken, erkek tarafı hükmetmeyi, yönetmeyi, savaşmayı, mücadeleyi, yok etmeyi, ölümü, fedakarlığı, karşılıklıksız vermeyi, çalışmayı, bitip tükenmek bilmeyen bir enerjiyi, gücü, iktidarı ve dehşeti simgeler. Bu ikisi medeniyeti oluşturur. […]

Daha fazla oku
Nereye:Saadete mi,Selamete mi?

Hocazâde’nin Tehâfut el-felâsife ile Hâşiye ala şerh el Mevâkıf adlı eserlerinin dibacelerinde belirlediğine göre, insanoğlunun en önemli kaygısı yer sorunudur; bu nedenle de insan, yerini bilmek ister. T(h)eo-logos, Kosmo(s)-logos ve Eschato(s)-logos anlayışlarını mecz eden bu bakış-açısına göre, insan üç yer idrâkine sahiptir: Nere-den(min-eyne), nere-de(fî-eyne) ve nere-ye(ilâ-eyne) biçiminde üç yer sorusuna yanıt olarak verilebilecek, mebde(geliş), meâd(dönüş) […]

Daha fazla oku
Risale-i Nur’a Göre Kur’an’da Zaman,Tarih ve İnsan Kavramlarının Yeri

Makale Yazarı: Prof. Dr. Fikret Karcic Tercüme: Dr. Veli Sırım GİRİŞ Bediüzzaman Said Nursi (1876-1960), 20 yüzyılda yaşayan ve İslamî tecdid için çaba sarfeden Müslüman alimler arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Ki, bu son asırdaki İslam alimleri, Müslüman dünyanın “eski düzenini” yerle bir eden modernitenin meydan okumasına karşı gerekli cevapları ortaya koymuşlar, çağdaş dönemin şartlarına uygun bir […]

Daha fazla oku
İnsan Akile ve Mefkeret Kuvvetlerinin Çalıştırılması ile Tekamül Eder

Her insanda iki âkile kuvveti vardır. Birisi dimağda diğeri de kalbdedir. Demek ulemânın, akıl dimağdadır, yok efendim akıl kalbdedir şeklin­deki ihtilafları mücerred sûret ve lafzî nizadan ibarettir. Demek iki görüş de haktır. 1-İnsan ve hayvanlarda olan nefs-i nâtıkanın göz, kulak, burun, el gibi aletleri vasıtasıyla görmek, işitmek, koklamak ve tutmaktan ibaret akıl dimağdadır. Dimağa aksedip […]

Daha fazla oku
İnsanın Hakikatinin Tarifi

İnsanın hakîkatini ulemâ şöylece tarif etmişlerdir: İnsan haraketli, diri, ulvî ve nûrânî bir cisimden ibarettir. Görülen bu bedenin heykelinden muhaliftir. Su gülde, yağ zeytinde, ateş tuğlada nüfuz ettiği gibi, ruh da bu cesedde sereyan ve cevlan eder. Kendisi değişmeye tefessüh etmeye salahiyetli değildir. Mutlak sûrette cismânî heykelde tasarruf eder. Alet ve edevatlarının tefessüh etmesi halinde […]

Daha fazla oku