Bilgiden Davranışa

İnsan için hayat dış dünyadan gelen verilerden oluşur. İnsan doğduğu andan itibaren dış dünyadan bilgi almaya başlar. Bu bilgileri almanın temel yolu da beş duyu organını kullanmaktır. İnsan hava ile karşılaşıp ağlayarak dış dünya ile etkileşimini başlatır. Hatta sembolik etkileşimciler (G. H. Mead) bunu zincirin başlatıcı halkası olarak görür. Buna göre insan (bebek) ağlayarak kendisi […]

Daha fazla oku
İnsan, Mekan ve Duygu

Modern insan; şehirlere, yerleşim yerlerine yahut genel olarak mekânlara bugün artık bir mühendis gözüyle bakmaktadır. Bu bakış açısı yanlış olmasa da eksik ve yanlı bir bakıştır. Bu bakımdan insanoğlunun mekâna bakış açısı çok amaçlı olabilmelidir. Bunun nedeni ise insan için hem yaşadığı “habitus”u anlamlandırabilecek hem de kendini tanımlayacak açıklama gücüne sahip olmasının altında yatmaktadır. Bu […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar – Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem -Alıntılar

Söz kalpten kalbe gitsin daima. Başka yere hiç uğramasın. “Irmak kenarında otur, ömrün geçişini seyret/ Gelip geçen dünyadan bu işaret yeter bize“ diyor Şirazlı Hâfız. Bir ırmağın akıp gitmesi gibi ebediyete akıyor ömürlerimiz. —————————————————– Bir şeyin hakikati, yıkılırken ortaya çıkar. Düşerken, yıkılırken, kaybederken ne isek; aslında oyuz. İnsan düş kırıklığından da öğrenir. Kayıp ve ayrılıklar […]

Daha fazla oku
Ahlâkî Önermelerin Kaynağı Olarak Akıl

Hümeyra Özturan Ahlâk felsefesi, 20. yüzyılın ikinci yansından itibaren felsefenin diğer di­siplinlerinde de olduğu üzere analitik felsefe akımının etkisi altında gir­miştir. Wittgenstein’ın, “Dilimin sınırlan dünyamın sınırlandır.” cümle­siyle formüle edilebilecek analitik yaklaşım, felsefenin hakikat iddiasını tamamen yok etmiş, onu bir dil analizinden ibaret saymıştır. Din ve ahlâk gibi meseleler de ancak bir “dil oyunu” sistemi içinde […]

Daha fazla oku
Duyguların Mekanikleşmesi

Duygular insanı insan yapan temel unsurlardandır. Olumlu ve olumsuz olarak gruplandırdığımız duygular insan hayatının renkleri gibidirler. Her duygu insanın hoşuna gitmese de, bazı duyguları diğerlerine tercih etsek de kuşku­suz duyguların olmadığı bir hayat canlılıktan, sahicilikten ve sıcaklıktan yoksun bir hayat olacaktır. Bunun en açık kanıtı, insanların geçmişlerine baktıklarında en net şekilde en yoğun duyguları yaşadıkları […]

Daha fazla oku
Yavuz Köktaş – Modern Dünyada Müslümanca Düşünmek 1 -Alıntılar-

İlginç bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Zikredilen hadisten -Kulum beni nasıl biliyor ve tasavvur ediyorsa, ben öyleyimdir (ene inde zanni abdî bî)” (Buharî,Tevhid 15; 35; Müslim, Zikr 2) anlaşılan manaya göre Allah hakkındaki her türlü tasavvur meşru hale gelmektedir. Önemli olan sıfatların nasıl anlaşılacağı değil, Allah’ın emirlerine sadakat gösterilip gösterilemeyeceğidir. Bırakın, isim ve sıfatları dileyen dilediği […]

Daha fazla oku
Allah Bir Kulu Için Hayır Murad Ederse

1- Kanaat sahibi kılar ى ِ ف ِ ه ي ْ ن َ ُ هاَقُت َو ِه ِ س ي ْ َ ْ ف َ ن ىِف ُهاَنِغ َ ع َنْيَب ُهَرْقَف َ ل ل ع َ َ َ ع َ ج اًرْيَخ ٍدْبَعِب ُ َّللا َداَرَا اَذِا ج اًّرَش ٍدْبَعِب َُّ ل لا َداَرَا […]

Daha fazla oku
İstanbul: Süreklilik kafada kopunca!

…Her eylem, her eser, kişinin sahip olduğu fikrin, duygunun tecessüm etmesidir. Süleymaniye Külliyesi, bir fikrin, bir duygunun cisimleşmesidir; hatta bütün bir şehir, bir mananın/anlamın tecessüm etmiş halidir. Her ne ki içerisindedir kişinin o dışına vurur; kafada olmayan mekanda da olmaz çünkü. Ahmedî’nin dediği gibi: “Sanmagil fikr etmeden her işe el / Ki’olur evvel fikret ü […]

Daha fazla oku
Düşüncenin Derinlikleri

İnsanoğlunun eşyaya teması demek olan düşünce çok şekilli­dir. Varlığı akıl ile, duygu ile, sezgi ile, aşk ile, ihtiras ile ve mer­hamet ile tanıyış bilginin çeşitli şekilleri ve dereceleridir. Akıl, insanoğlunu dünyaya sultan yapan cevherdir. Akim ese­ri olan ilim, merhamete nazaran pek küçük bir şeydir. Belki de bir vehimdir. Görünmez olandan gelip yine görünmez olana giden […]

Daha fazla oku