Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
20:40 - 19 Ocak 2018
o * Doç. Dr., Büyükelçi, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü –Ankara/Türkiye Öz Bu çalışmada maneviyat geleneğimizin en önemli temsilcilerinden olan Hoca Ahmed Yesevî’nin ölümsüz eseri Divan-ı Hikmet’ten ve tasavvuf geleneğimizden hareketle hikmet ve hüküm kavramları üzerinde durulmuştur. Yesevî’nin açtığı ilim ve irfan yolunun takipçileri medeniyet yürüyüşümüzün temel adımlarını teşkil etmişlerdir. Hakikat yolculuğunun ana hedefi olarak hükümlerin arkasındaki hikmetleri […]
Muhammed Ali
18:53 - 7 Ocak 2018
0 Yorumlar
‘İnsanlar, Kilise’nin bilimi zincirlediğini söylerler; kesin olan bir şey var ki o da modern dünyanın onu azad ettiği ve bunun neticesinde de kontrolden çıkarak tabiatı ve dolayısıyla insanlığı ortadan kaldıracak noktaya gelip dayanmış olmasıdır.” Frithjof Schuon(1) Rasyonalizm zihinsel olmayan gerçekliğe ya da aşkın bir hakikat fikrine yabancıdır. Bu anlamda rasyonalizmde aşkın hakikate dair bilgi kabul […]
Muhammed Ali
01:36 - 29 Aralık 2017
0 Yorumlar
Hocazâde’nin Tehâfut el-felâsife ile Hâşiye ala şerh el Mevâkıf adlı eserlerinin dibacelerinde belirlediğine göre, insanoğlunun en önemli kaygısı yer sorunudur; bu nedenle de insan, yerini bilmek ister. T(h)eo-logos, Kosmo(s)-logos ve Eschato(s)-logos anlayışlarını mecz eden bu bakış-açısına göre, insan üç yer idrâkine sahiptir: Nere-den(min-eyne), nere-de(fî-eyne) ve nere-ye(ilâ-eyne) biçiminde üç yer sorusuna yanıt olarak verilebilecek, mebde(geliş), meâd(dönüş) […]
Muhammed Ali
20:06 - 19 Kasım 2017
0 Yorumlar
Her insanda iki âkile kuvveti vardır. Birisi dimağda diğeri de kalbdedir. Demek ulemânın, akıl dimağdadır, yok efendim akıl kalbdedir şeklindeki ihtilafları mücerred sûret ve lafzî nizadan ibarettir. Demek iki görüş de haktır. 1-İnsan ve hayvanlarda olan nefs-i nâtıkanın göz, kulak, burun, el gibi aletleri vasıtasıyla görmek, işitmek, koklamak ve tutmaktan ibaret akıl dimağdadır. Dimağa aksedip […]
Muhammed Ali
20:01 - 19 Kasım 2017
0 Yorumlar
İnsanın hakîkatini ulemâ şöylece tarif etmişlerdir: İnsan haraketli, diri, ulvî ve nûrânî bir cisimden ibarettir. Görülen bu bedenin heykelinden muhaliftir. Su gülde, yağ zeytinde, ateş tuğlada nüfuz ettiği gibi, ruh da bu cesedde sereyan ve cevlan eder. Kendisi değişmeye tefessüh etmeye salahiyetli değildir. Mutlak sûrette cismânî heykelde tasarruf eder. Alet ve edevatlarının tefessüh etmesi halinde […]
Muhammed Ali
19:59 - 19 Kasım 2017
0 Yorumlar
Bütün akıllıların ittifakıyla Allah’ın varlığını ve birliğini bilmek farzdır. Bazı hukemâ ve ehli tasavvuf: “İnsana Hâlık’ını bilmek için en evvela kendi nefsini bilmesi farzdır.” dediler. Ehli kelam ve diğer bazı hukemâya göre, en evvela vacib, Hâlık’ın varlığını bilmektir, ihtilafları lafzî bir nizâ’dan ibarettir. Çünkü Ma’rifetullah en şerefli bir ilimdir. İttifakla Allah’ı bilmek farzdır. Ha müessiri […]
Muhammed Ali
19:07 - 19 Kasım 2017
0 Yorumlar
İmam Mâverdî’nin buyurduğu gibi her faziletin bir esası var, her edebin bir menbaı var, her güzelliğin bir kaynağı vardır. Öyle ise faziletin de esası ve edebin temeli de akıldır. Allah Teâlâ din ve dünya işlerinde aklı insana bahşetmiş, ona tahsis etmiş ve onu esas olarak tayin etmiştir. Tekliflerin yönelmesine sebeb de akıldır. Öyleyse Allah’ın bildirmiş […]
Muhammed Ali
18:50 - 19 Kasım 2017
0 Yorumlar
Felsefecilerin içerisinde en mükemmel görüşleri ortaya koyan Kant diyor ki: “Vazife veya vicdanî mesuliyet ahlaktır. Bunun menşei akıl, düsturu emr ve vicdandır.” Bu görüş, diğer felsefecilere nazaran birçok mesleklerden üstündür. Lâkin Kant’ın ortaya koymuş olduğu “Ahlak, vicdanî mesuliyettir, menşei akıl, düsturu emrdir.” tarifi birçok cihetlerden isabetli değildir. Kant’a göre bile akıl ve vicdanın hakîkaten ahlaka […]
Muhammed Ali
18:47 - 9 Kasım 2017
0 Yorumlar
Emaneti sahib-i hakikisine satmak. İşte o satışta beş derece kar içinde kar var. Birinci kar: Fani mal bekà bulur. Çünkü Kayyum-u Baki olan Zat-ı Zülcelale verilen ve Onun yolunda sarf edilen şu ömr-ü zail, bakiye inkılab eder, baki meyveler verir. O vakit ömür dakikaları, adeta tohumlar, çekirdekler hükmünde, zahiren fena bulur, çürür; fakat alem-i bekàda […]
Muhammed Ali
13:44 - 9 Kasım 2017
0 Yorumlar
Grek-Latin-Kilise diyarında, yığınsal bireyin “rasyonel yetisi”si, “bindiği dalı kesemez”, “gözlüğünü kıramaz”; bu nedenle de, “esas”ını “bulamaz”. Yığınsal birey, “esas”ı görmesini engelleyen gözlüğün, “esas”ı görmesini engellediğini “bilemeyeceği” için, bu gözlüğün “asli köle”sidir. Bu “asli kölelik”, “yığınsal mevzuat” ve “yığınsal serbestlik” yoluyla giderilemez. Burada, “bilmenin” şartı, “dönüşmek”tir. Grek-Latin-Kilise diyarında “dönüşme”nin yolunun “kapalı” olması, “nihai zemin” in, yani […]
0 Yorumlar