Sahabe Devrinde Hadis yasaklanması ve serbest olması,bu çelişkili rivayetlerin arası nasıl bulunacaktır?

Bizce bunun en makul yolu..Sahabe, önceleri konjonktürel ve lokal sebeplerle ilmi/hadisleri yazıyla kaydetmenin ve yazıya geçirilen bu malzeme­nin sürekli saklanmasının -çünkü Sahabe’nin bir kıs­mının, ezberlemek için yazdığını ve ezberledikten sonra yazılanı sildiğini biliyoruz, karşısında iken, daha sonraları bu sebeplerin ortadan kalkması yanında ya­zıya geçmenin zarureti de kendini hissettirince bu yola dönmüştür. Zira yazım taraftarı olmadıkları […]

Daha fazla oku
Resul’e İtaat Allah’a İtaattir

Kur’an Hz. Peygamber (s.a.v)’e emrediyor: ‘De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.’’’ Bu ayette iki enteresan nokta vardır: Ayette, “Allah’ı seviyorsanız Kur’an a veya Allah’ın emirlerine uyun” denmeyip, münhasıran Hz. Peygamber (s.a.v)’e uymanın emredildiğine bilhassa dikkat edilmelidir. Demek ki Allah’ı sevmenin göster­gesi Hz. Peygamber (s.a.v)’e uymaktır. Başka ifadeyle […]

Daha fazla oku
Hz. Peygamber (s.a.v)’in Aldığı Vahiyler, Sadece Kur’an Ayetlerinden İbaret midir?

Meselenin can alıcı noktası tam da burasıdır. Bu noktanın aydınlatılması, son dönemlerde oluşturul­maya çalışılan “hıdâc” Nübüvvet anlayışının çarpık ve sakat yönlerinin de gözler önüne serilmesi anlamına  gelecektir. Öncelikle şunu belirtelim ki, Hz. Peygamber  (s.a.v)’in Kur’an dışında vahiy almadığı konusunu de-lalet-i kat’iyye sarahatinde ifade eden bir Kur’an ayeti mevcut değildir. ÖZTÜRK’ün yaptığı gibi mesela, “O arzusuna […]

Daha fazla oku
İyi ve Kötülüğün Bir Arada Olmasındaki Sır

Ulu Allah her ikisinin de belli olması için, insanlıkla hayvanlığı bir araya getirmiştir. Eşya zıddı ile belli olur. Zıddı olmayan bir şeyi tarif etmek imkânsızdır. Yüce Allah’ın zıddı olmadığından: “ Ben gizli bir hazine idim bilinmek istedim”(Hadis-kudsi) buyrulduğu gibi, bu nurun belli olması için, karanlık olarak yaratılmış bulunan bu âlemi yarattı. Bunun gibi nebilerin ve […]

Daha fazla oku
İnsan Anlayışının Mekanikleşmesi

Onyedinci yüzyıl bilimsel devrimi yalnızca dünya anlayışını değil, insanın kendisini içinde yabancı bulduğu bir dünya meydana getirerek, insan anlayışını da mekanikleştirdi. Ayrıca, bu yüzyılın bir ürünü olan bilimselcilik ve bugüne kadar model alınmış olan demode Newtoncu fiziğin fiziğin görünen başarısı bugün artık demode olmuş olan tüm bir insan bilimleri denilen serinin kuruluşuna yol açtı. Modern […]

Daha fazla oku
Ebu Hanife; Eleştirenlere Cevabı

Bir defa Irak vaizi ve halk arasında pek itibarlı olan Hasan-ı Basrî’nin fetva vermiş olduğu bir meseleyi münakaşa yaparken: Hasan-ı Basrî bu meselede yanılmış, dedi. Adamın biri küstahça söze karışarak: Ey îbn zaniye, sen mi Hasan hata etti diyorsun? dedi. Ebû Hanîfe’nin ne rengi bozuldu, ne yüzü değişti. Çünkü âcizler kızar. Evet, vallah Hasan hata […]

Daha fazla oku
Allah İçin Sevmek Böyle Olur

Halife Muvaffak zamanında bazı fitneciler sûfîleri halifeye şikâyet edip, haklarında iftira ettiler. Olay; hicrî 262, mîlâdî 875’de meydana geldi. Sûfileri zındıklıkla ithâm eden, Hanbeli mezhebi fakih- lerinden “Gulam-ı Halil” isimli bir zattı. Bu adam, Halife Mu­vaffak ve annesi yanında sûfilerin bazı görüşlerini şiddetli tenkit edip onları zındık olmakla suçladı. Onların Allah Te- âlâ’ya âşık olmaktan […]

Daha fazla oku
Ölümün Kabirdeki Durumu

Ebu Kılabe el-Basri (r.a) anlatıyor: Şamdan Basra’ya dönmüştüm.İhtiyaç hasıl oldu,kuytu bir yere girdim ve gusül abdesti aldım,iki rekat namaz kıldım,ardından oradaki bir mezarın tümseğine başımı koyup uyudum.Bir ara uyandım,bir de baktım ki kabrin sahibi başımda dikilmiş şöyle diyor: Bütün gece bana eziyet ettin durdun.Sizler amel ediyorsunuz,fakat onların ne kadar kıymetli olduğunu bilmiyorsunuz.İşte biz bunu anladık,ancak […]

Daha fazla oku
O (c.c) isyan edene böyle iyilik yaparsa!

Zünnûn-i Mısrî (rah) anlatıyor: Bir gün Nil nehrinin kenarında yürüyordum. Bir akrep gördüm; haraket halindeydi. İnsanlara zarar vermesinden koktum; elime bir taş alıp onu öldürmek istedim. Akrep hız­la kaçtı. Nil’in kenarında durdu. O sırada sudan bir kurba­ğa çıktı. Akrep onun sırtına sıçrayıp oturdu. Kurbağa suda yüzerek akrebi karşı sahile doğru götürmeye başladı. Ben de durumu […]

Daha fazla oku
Otuz Yıl İstiğfar Ettiren Bir Söz

Ariflerden Seri Sekati (k.s) der ki: “Bir olay üzerine bir kere ‘Elhamdülillah’ dedim; tam otuz yıl bu sözden dolayı istiğfar ediyor,Allah’tan affımı istiyorum.Bu şöyle oldu: Bir gece,içinde benin dükkanımın da bulunduğu çarşıda yangın çıktı.Bana,’dükkanın yandı ‘ diye bir haber ulaştı.Hemen gece yarısı dışarı çıkıp olayı öğrenmek istedim.Yolda bir grup insanla karşılaştım,olay yerinden gelenler bana, Ey […]

Daha fazla oku