Tasavvuf ve İslam

Tasavvufa gelince; doğrusunu söylemek gerekirse onu, tek başına bağımsız bir gelenek olmayıp Islâm’ın belli bir parçasını oluşturduğu için, Hinduizm ve Budizm gibi diğer bütüncül geleneklerle aynı kategoriye yerleştirmemeli. Bir gelenek olarak Hristiyanlık veya Budizm’den söz edildiği gibi Islâm’dan da söz edilebilir; ama tasavvuf, İslam geleneğinin yalnızca bir boyutu olarak ele alınmalıdır. Bu açık nokta üzerinde […]

Daha fazla oku
Özgürlük Üzerine

Müslümanın içine itildiği açmaza basit bir örnek olarak şu ‘özgürlük’ kavramı ele alınabilir.Geleneksel İslami anlayışa göre,mutlak özgürlük yalnızca Allaha aittir ve insan,İlahi niteliklere bürünebildiği ölçüde özgürlüğe ulaşabilir.Hayatına Şeriatın ve sanatına geleneksel kanunların koyduğu tüm sınırlamalar,insanın özgürlüğüne getirilmiş birer kısıtlama değil,gerçek özgürlüğe ulaşmayı mümkün kılacak,vazgeçilmez yardımlar olarak görülmelidir.Modern Arapçada ‘fredom’ sözcüğünün karşılığı olarak kullanılan)Hürriyet’kavramı,sonuç itibarıyla kişinin […]

Daha fazla oku
Bediüzzaman ve Risâle-i Nur’u anlamak-1

19. ve 20. Yüzyıllar, günümüze kadar gelen süreçte, İslam Coğrafyası ve Orta Doğu açısından en talihsiz yüzyıllar olmuştur. Bu yüzyıllar, özellikle 93 Harbi’nden (1293/1877-78 Osmanlı-Rus Harbi) itibaren “Alem-i İslâmın Kışı” mesâbesindedir. 19. asırda Endonezya ve Hindistan’dan Mağrib’e kadar uzanan geniş İslam Coğrafyasında Batı Avrupalı denizci devletlerin hakimiyet tesis edip, sömürgeleştirme faaliyetlerini artırmaları, Batı Avrupa’nın yükselen […]

Daha fazla oku
Cemil Meriç ve İmam-ı Gazali

  İnsan okudukça neler öğreniyor. Yıllarca merhum Cemil Meriç’in yanında bulundum. Kendisine koca koca kitaplar okudum. Mesela Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi’nin o meşhur eserini –ki yedi yüz sayfadan fazladır – kıraat ettim. Özel sohbetlerini büyük bir zevkle dinledim. Sert bir üslupla yaptığı eleştirilere kulak verirken yeni yeni bilgilere ulaştım. Merhum, hem batı kültürüne, hem doğu […]

Daha fazla oku
Merhamet

Merhamete gelince, manevî bir erdem olarak o, bugün egemen bulunan nicel ve materyalist acıma değildir. Birçok kimse, Allah’a karşı bir saygı tavır olmaksızın, insanlara kar­şı merhametli görünmek ister. Böylece merhamet konusu olan insan, yalnız maddî ihtiyaçları göz önüne alınan, güzel­lik ve aşk gibi daha derin gereksinmeleri ihmal edilen veya gereksiz şeyler türüne indirgenen iki ayaklı […]

Daha fazla oku
Vahdet-i Vücud Tevhidin Bir Cilvesidir

Hakikatin nihai tabiatıyla ilgili merkezi doktrin,genellikle  vahdetul vücud veya varlığın aşkın birliği diye adlandırılmıştır.Bu ana doktrin bazı batılı müşteşriklerin söyledikleri gibi ne panteizm ne panteizm ve nede tabii mistizm değil,şehadetin doğrudan sonucudur.O katıksız, politeizm(şirk) sayılan,hakikatin veya varlığın tümüyle bağımsız iki düzenin olmayacağı ifade eder. Buna göre,bir şey var olduğu ölçüde,Mutlak Varlıktan başka bişey değildir.Gerçekten,Şehadet Hakikati […]

Daha fazla oku
Şeriat’in Her Emri Manevî Anlama Sahiptir

..Yalnız cihâd değil, Şeriat’in her emri bir iç manevî anlama sahiptir. Salât, unutkanlık rüyasından uyanmayı ve Allâh’ı her zaman anmayı ifade eder. Oruç, insanın ihtiraslı kişiliğin­de ölmesi ve arılıkta doğmasıdır. Hac, kendi varlığının dışın­dan merkezine doğru yolculuk demektir, zira birçok Sufî’nin dediği gibi kalb manevî Kâbe’dir. Zekât da ruhî cömertlik ve soyluluğu ifade eder. Bu […]

Daha fazla oku
İslam-i Bakış Açısına Göre Kadın-Erkek

İslâm bakış açısına göre erkek ve kadınların eşitlik sorunu anlamsızdır. Bu, bir gül ile bir yaseminin eşitliğini tartışmaya benzer. Bunların her biri kendine özgü renk, koku, biçim ve güzelliğe sahiptir. Erkek ve kadın benzer değildir; her birisi kendine Özgü çizgi ve özellikler taşır. Kadın erkeğe eşit değil, hele erkek kadına hiç eşit değildir. İslâm onların […]

Daha fazla oku
Sünnet Olmadan Kuran’ı Kerim’in Büyük Kısmı Kapalı Bir Kitap Olarak Kalacaktır

Hadis ve Sünnet vasıtasıyla müslümanlar,Hz. Peygamberi ve Kur’an’ın mesajını tanıyabilirler. Hadîs olmazsa Kur’an’ın büyük bir kısmı kapalı bir kitap olarak kalacaktır. Kur’an bize namaz kılmayı söylüyor ama, Peygamber Sünneti olmadan nasıl namaz kılınacağını bilemeyiz. İslâm’ın merkezi ibadeti olan günlük namazlar gibi temel bir pratiğin ifası, Peygamber tatbikatının kılavuzluğu olmasa mümkün olmayacaktır. Bu, hayatın diğer binbir […]

Daha fazla oku
Hadis Literatürü

Hadîs literatürü…aynı zamanda Kur’an’ın bir yorumu ve öğretilerinin bir tamamla­yıcısı olan hikmetin abidevî bir hâzinesidir. Nebevî sözler saf metafizikten sofra adabına kadar her alanı ilgilendirir. Onlar arasında, Hz. Peygamberin sıkıntılı zamanlarda, bir elçi ka­bulünde, bir tutsağı karşılamasında, ailesiyle münasebetinde ve insanın ailevi, sosyal ekonomik ve siyasal hayatıyla ilgili hemen hemen diğer bütün durumlarda söylediği sözler bulu­nur. […]

Daha fazla oku