İslam
Yezid bin Muaviye ve Kerbela Vakası4 Aralık 2024
Muhammed Ali
21:51 - 19 Kasım 2017
Üçüncü matlûb: Hz. Musa (a.s)’ın “dilimden de düğümü çöz ki, sözümü iyi anlasınlar” ifadesidir. Bu ifadeyle ilgili birkaç mesele vardır: Birinci Mesele Bil ki konuşmak büyük bir lütuftur. Bunun böyle olduğuna şunlar delâlet eder: a) Cenâb-ı Hak ‘insanı yarattı; ona, beyânı öğretti” (Rahman. 3-4) buyurmuş, “ve ona, beyânı öğretti dememiştir. Çünkü Cenâb-ı Hak şayet bu […]
Muhammed Ali
23:12 - 18 Kasım 2017
0 Yorumlar
Sonra biz deriz ki: Göğsün genişletilmesi demek olan bu manevi nûr, şu sebeblerden ötürü güneşin nûrdan daha üstündür: 1) Güneşin nurunu bulut engelleyebilir. Halbuki marifet güneşinin nurunu yedi kat pek bile engelleyemez. Çünkü Hak Teâlâ, “Güzel kelimeler ancak O’na yükselir” (Fatır. 1o) buyurmuştur. 2) Güneş geceleri batar, gündüzleri çıkar. Nitekim Hz. İbrahim (a.s), “Ben batanları […]
Muhammed Ali
18:26 - 18 Kasım 2017
0 Yorumlar
Derken, orada kullarımızdan bir kul buldular. Biz ona tarafımızdan bir rahmet vermiş, kendisine nezdimizden bir ilim öğretmiştik. Musa ona, “Sana öğretilen bu doğru ve faydalı ilimden, bana da öğretmen için, sana tabi olabilir miyim?” dedi.(Kehf,65-66) Sana öğretilen bu doğru ve faydalı ilimden, bana da öğretmen için, sana tabi olabilir miyim? Bu Talepteki Âdâb Bil ki […]
Muhammed Ali
14:48 - 18 Kasım 2017
0 Yorumlar
İbadetlerin faydalarını anlayan kimseye, ibadetle meşgul olmak güzel, başka şeylerle meşgul olmak ise ağır gelir. Bunun birkaç yönden izahı mümkündür. Birincisi: Kemâl, bizzat sevilen şeydir. Mutluluk vermesi bakımından, insanların en mükemmel ve güçlü halleri, Allah’a ibadetle meşgul olma halleridir.Çünkü böyle olan insan, kalbinin ilâhî nurla aydınlanmasını, dilinin en şerefli bir zikirle şereflenmesini, uzuvlarının da Cenâb-ı […]
Muhammed Ali
14:35 - 18 Kasım 2017
0 Yorumlar
Şeytanın insana nüfuz edebildiği yollar, aslında üçtür. Bunlar şehvet, gazap ve hevadır. Buna göre şehvet, hayvanî; gazap, parçalayıcı ve hevâ da, şeytanîdir. Buna göre, şehvet bir afettir. Ne var ki, gazap ondan daha büyüktür. Gazap, bir afettir, ne var ki, hevâ ondan daha büyüktür. Buna göre Cenâb-ı Hakk’ın “Çünkü namaz edebsizlikten nehyeder” (Ankebut, 45). Bu […]
Muhammed Ali
14:17 - 18 Kasım 2017
0 Yorumlar
Eşya dört kısımdır. 1) Hem faydalı hem zarurî olan; 2) Faydalı olup, fakat zarurî olmayan; 3) Zarurî olup faydalı olmayan ve 4) Ne faydalı ne de zarurî olan. Birinci kısım: Hem faydalı hem de zarurî olan kısımdır; bu, ya, sadece bu dünyada böyle olur. Meselâ nefes gibi; zira bu nefes bir an kesilirse, ölüm tahakkuk […]
Muhammed Ali
16:22 - 6 Eylül 2017
0 Yorumlar
“Cinlerden ve insanlardan (olan vesvasın şerrinden)…”(Nâs, 6). Bu ayetle ilgili birkaç izah var: …. Bil ki bu sûrede, şu şekilde bir başka incelik daha var: Önceki sûrede, Kendisine sığınılan Allah Teâlâ, tek bir sıfatla anılıyor, o da, “Rabbu´l-felâk” (sabahın Rabbi) vasfıdır. Orada kendisinden Allah´a sığınılan şeyler ise, üç çeşit büyük beladır. Onlar da, gâsık (gece), […]
Muhammed Ali
22:51 - 19 Haziran 2017
0 Yorumlar
Üçüncü, mesele, bu işin çirkinliğini gerektiren sebeplerin izahı hakkındadır: Bil ki bu işin çirkinliği, insanların tabiatına adeta yerleşmiş bir şeydir. Binaenaleyh bunun sebeplerini genişçe saymamıza gerek yok. Fakat biz yine de diyoruz ki: Bunun çirkinliğini gerektiren sebepler pek çoktur: Birinci sebep: Pek çok insan çocuğunun olmasını istemez. Çünkü çocuğun doğması, insanı mal kazanmaya ve kazanç […]
Muhammed Ali
21:32 - 19 Nisan 2017
0 Yorumlar
İstiaze Sözünün İhtiva Ettiği Nükteler(İncelikler) Birinci nükte:”eüzübillah” sözünde yaratılmıştan Yaratana ve mümkin varlıktan Vâcibu’l-vucûd’a (Allah’a) yükselme vardır. İşin başında tutulması gerekli olan yol budur. Çünkü herşeyden önce Yaratanı bilmenin yolu, kulun, kadir ve herşeyden müstağni olan Hakk’ın varlığına muhtaç olduğunu istidlal etmesiyledir. O zaman “euzu” sözü, bu mutlak ihtiyaca işaret etmektedir. Çünkü böyle bir varlığa […]
Muhammed Ali
21:29 - 19 Nisan 2017
0 Yorumlar
Birinci nükte: Mûsâ (a.s.) hastalandı ve karnının ağrısı iyice şiddetlendi de hâlini, Cenâb-ı Allah’a arzetti. Allah da ona, sahradaki bir otu gösterdi. O da, ondan yedi de, Allah’ın izniyle şifa buldu. Sonra, bir başka zaman bu hastalık ona tekrar musallat oldu. Bunun üzerine, aynı otu yedi. Fakat hastalığı arttı. Hastalığı, artınca şöyle dedi: “Ya Rabbî, […]
0 Yorumlar