Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
22:52 - 5 Ağustos 2014
Rönesansı da, reformu da başlatan birçok sebeplerle birlikte asıl temel sebebin, doğrudan doğruya kilisenin belli ve düzenli bir dünya görüşü hassasiyetine dayanmayan hüviyeti ve buna rağmen zor yoluyla sağladığı hâkimiyet olduğunda adeta ittifak vardır. Nitekim kiliseyi reddetmekle işe başlayan bu hareketler, Hıristiyan dünyasında hızla, bir kamuoyu oluşturmuş, yeni ve din dışı bir uygarlığın kurulmasını gerçekleştirmiştir. […]
Yusuf Aslan
12:22 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Kâmus der ki kader lûgatte, ölçme, tahmin, ölçerek takdir ederek tâyin; kelâmda Allah’ın iradelerini icrâdan yâni kazâdan evvel takdir etmesi, ölçmesi mânasındadır. Kader ezelden ebede kadar câri ahval ve hâdisatta hâkim olan küllî ilâhi hükümdür. Kader, ölçüp biçip hüküm vermek; kaza ise, bu hükmü infâz etmek yâni ezelde verilen hükmü ademden fiil hâline getirmektir. İslâm’da […]
Yusuf Aslan
12:20 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Bütün rüyaların kanatlandığı ülke, bütün rüyaların ve kâbusların… Müphemin ve meçhulün vatanı… Kin, öfke, hayal kırıklığı ve sonsuz ümidler: Doğu, duyguların aksettiği perde. Kâh yakın, kâh uzak… Bazan Afrika, bazan Okyanusya, bazan İspanya veya Rusya… Arzı iki bloka bölen ilk topluluk: Roma… Kendi dünyasını hudutları belirsiz bir Asya’dan ayırmak istemiş. Sonra, gururun, bağnazlığın veya bilgisizliğin […]
Yusuf Aslan
12:09 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Demek ki, Avrupa’nın Asya’yı hâkimiyeti altına almak temâyülü tek kelimede billurlaşır: Avrupalılaşma. Bu emeli gerçekleştirmek için önce silâha baş vurulur. Asya’nın, daha doğrusu İslâm – Türk’ün mukabil taarruzu haçlı emellerini akâmete uğratınca açık savaşın yerini soğuk savaş alır. Emperyalizmler Asya’ya dostça hulûle çalışırlar. Bunun için her vâsıta meşrû görülür. Yalan, desîse, riyâ… Kapitalizm Osmanlı’yı hiç […]
Yusuf Aslan
12:06 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Dünya mecburi öğretimi tartışıyor. Mecburi (zorunlu) öğretimin 19. Yüzyılın programı olduğu, yüzyılımızın dünyasında zorunlu öğretim yerine daha esnek, kabiliyetleri daha fazla değerlendiren ve ihtiyaçları karşılayan “okulsuz toplum” projeleri ilgi topluyor. İlgi toplamakla kalmıyor, mecburi öğretim dışında uygulamalar yaygınlaşıyor. Mecburi öğretim, bilim ve eğitim zeminlerinde tartışılmak yerine, bilimi ve eğitimi yönlendirme merkezlerinde şekillendiriyor. Bu yüzden, geniş […]
Yusuf Aslan
12:05 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Batılılar, batıcıların yaptığını hiçbir zaman yapmıyorlar! Babalar, halkı 1920’lerden beri zorunlu ve ömür boyu batılılaşma dersine tâbi tutuyorlar. Mağlubiyet ideolojisi tedris ettiriyorlar. Türkiye’de gerçek örgün eğitim bundan ibarettir! Bu dersin gönülsüz dinleyicisi olan halk hep teneffüse çıkmayı bekliyor! 1923’te ders başladı. 1930’da teneffüs yapılacakmış gibi oldu. Başöğretmenin teneffüs zilini çalmasıyla ders zilini çalması bir oldu. […]
Yusuf Aslan
12:02 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Batılılaşma tam mânâsıyla bir mağlubiyet ideolojisidir (Cengiz Aktar, “Batılılaştırma” diyor, Türkiye’nin Batılılaştırılması kitabında). Batılılaştırılma ister istemez bir dışarıdanlığı, bir müdahaleyi, zorlayıcılığı, dayatmayı gündeme getiriyor. Ancak mağlûplar böyle bir dayatmaya maruz kalabilir! Meselenin bir yönü bu. Diğer yönü: İmkânsızı mümkün kılmanın beyhude gayreti! Çünkü, ancak batılılar batılı olabilir; bugüne kadar da batılılardan başka hiçbir toplum batılı […]
Yusuf Aslan
22:19 - 28 Mart 2014
0 Yorumlar
Kültür, bir toplumu diğerlerinden farklı kılan değerler bütünü ve hayatı algılama biçimidir. Bilim ve teknoloji evrensel ama kültür millîdir. Kültürlerin millî olması, içlerine kapanık, diğer kültürlerden kopuk olmaları anlamına gelmez. Yeryüzünde saf, katışıksız kültür unsuru yoktur. Hiçbir dil, mimari, musikî yoktur ki diğerlerinden etkilenmemiş, beslenmemiş olsun. Fransız Filozofu Alain, “Arslanın vücudu yediği diğer hayvanların vücudundan […]
Yusuf Aslan
23:48 - 12 Mart 2014
0 Yorumlar
Hepimiz ilkokuldan beri Türkiye’nin yüzölçümünün 780 bin küsur km2 olduğunu, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada olduğunu, iklimini, bölgelere göre bitki örtüsünü dışarıdan neler alıp, dışarıya neler sattığını üç aşağı beş yukarı biliriz. Bizim bu yazının başlığında kullandığımız “tanımak” tabii ki sadece bir coğrafi tanımayı ifade etmiyor. Arapların bir atasözü vardır: “Mekân, mekin ile […]
Yusuf Aslan
23:53 - 1 Mart 2014
0 Yorumlar
Bilhassa Türk milliyetçiliği çok garip, çok talihsiz bir silâhtır. Çünkü tarihi boyunca bu millet Türk olmadan evvel Müslüman’dı. Müslüman’dı ve Osmanlı’ydı. İslâmiyet milleti idi âdeta. Bütün inananlar kardeşti, yani milletti. Bugüne kadar yapılan tariflerin en güzeli: aynı değerlere inanan, aynı değerler için seferber İslâm milleti. Bunun içinde zümreler olabilir. 600 sene bu millet kendini yeryüzünde […]
0 Yorumlar