15 Temmuz Öncesi,Esnası,Sonrası

[ Yılkı Dergisi – Temmuz 2016 ] Zor bir coğrafyada, ağır bir tarihsel misyonun yüküyle yürümeye çalışıyoruz. Düşmanlarımız, kemiyet ve keyfiyet planında “dost” diyebileceklerimizle kıyas kabul etmez bir üstünlüğe sahip. Ümmet’in son kalesini de ele geçirip, ebedî rövanşlarını taçlandırmak üzere topyekün taarruz halindeler… Efendimiz (s.a.v)’in işaretlediği üzere küfür, “Amik Ovası”ndaki o nihaî darbeyi yiyene kadar […]

Daha fazla oku
Medyatik hocalar ve dinin kritik anlatımı

Prof. Dr. İsmail Kara / Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Memleketimizin hem siyaseten hem kültürel olarak bölünmüş olması meselelerimizi soğukkanlılıkla ve sorumluluk-ahlâk dairesini terketmeden tartışmaktan bizi sürekli alıkoyuyor, iyiye doğru hareket etmekten, problemlerimizi çözmekten giderek daha fazla uzaklaşıyoruz. Maalesef giderek daha fazla uçlara itilmeyi tabii ve normal kabul ediyoruz veya konformizme, uyaroğlu olmaya kayarak yahut ümitsizlik, […]

Daha fazla oku
IŞİD: “Hanefiliği dahi İslami doğru bir yol saymayan bir anlayış”

Erdoğan: Ne kadar bir tarihsel süreçten bahsediyoruz hocam, modern dönem mi? Büyükkara: 17. yüzyılı modern dönem sayıp saymayacağımıza bağlı bana kalırsa. Selefilik yeni bir isim, aslında bunun öncesi Ehl-i Hadis geleneğidir. Sünnilik içinde bildiğiniz gibi iki tane ana damar var: Ehl-i Rey dediğimiz Hanefiliğin baskın olduğu damar, aklı, kelam metodunu kullanan bir zihniyet yapısı; diğeri de Ehl-i Hadis. […]

Daha fazla oku
DAEŞ üzerinden Ehl-i Sünnet’i eleştirmek

  DAEŞ’in İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki hunharca katliamı ülkenin üzerine karabasan gibi çökmüş. İnsanlar neler olduğunu anlamaya çalışıyor. TV kanalları da birçok uzmanı canlı yayınlarda konuk ederek meseleyi aydınlatmaya çalışıyor. Uzman diye çağrılanların da çoğunun cevabı yok.. Ama birilerinin kesin cevabı var, olanları ve niçin olduğunu çok iyi biliyorlar. Onlara göre suçlu; Ehl-i Sünnet din anlayışı […]

Daha fazla oku
Deneysel Bilim

En sinsi ve yıkıcı yanılgılardan birisi de ”derinlik psikolojisinin” ya da bir başka deyişle ”psiko-analiz”in manevi hayatla en küçük bağlantısı olduğu inancıdır;çünkü bu öğretiler aşağı unsurları yukarı unsurlarla karıştırmak süretiyle manevî hayatı sürekli tahrif eder. Gele­neğin taşıdığı değerleri bilimsel olarak kontrol edilebilir sayıları olgu­lar seviyesine indirgemeye dönük bütün bu girişimlerle ilgili olarak ne kadar uyanık […]

Daha fazla oku
Gençler neyi nasıl okumalı?

Okuyabilme meselesi kesinlikle varoluşsal bir meseledir. Bir kimlikle var olacaksanız okumaya alışmak zorundasınız. Şu sözü çok anlamlı bulurum: ‘Her yeni bilgi bir varoluş, her varoluş yeni bir bilgidir‘. “Oku! Seni yaratan rabbinin adıyla’ diye başlayan bir dinin okumayan müntesipleriyiz. O halde biz kurtuluşumuzu bu dinden nasıl bekleyebiliriz? İnsanı okumaktan alıkoyan en az yüz sebep sayılabilir. […]

Daha fazla oku
Mezheplerin Doğuşuna Bir Bakış

Muhammed Zâhid Kevserî (1371/1952) Çeviren: Yrd.Doç. Dr.Seyit Bahçıvan a. Peygamberimizin (s.a.v.) gönderildiği dönemde genel durum: Cahiliyyeye kök salmış, putperestliğe iyice batmış bir ortamdı. Komşularının olduğu gibi, kabilelerinin beşeri ilerleme sahasında, kayda değer hiçbir adımları yoktu. Kendilerini, çocukları diri diri gömme, baskın ve yağmalardan geçimini temin etme ve buna benzer adiliklerden alıkoyacak hiçbir duyguya da sahip […]

Daha fazla oku
Tarihselcilik

Usul-i Fıkıh’a Karşı Tarihselcilik ve Selefiyecilik Tek katmanlı düşünce son asırda İslam düşüncesine iki kanaldan nüfuz etmeye çalışmıştır: Tarihselcilik ve Selefiye­cilik. Bu iki yaklaşım ile daha önce sözünü ettiğimiz poziti­vizm arasında tekdüze hakikat anlayışı açısından büyük bir benzerlik vardır. Tarihsecilikten maksadımız, İslam’ın modernizmin yaygın norm ve modalarına uymayan yönlerini, günümüzde artık ge­çerliliği kalmamış, tarihe ait […]

Daha fazla oku
Kime Alim Demeli?

Bu yazının doğrudan Emre Dorman, Caner Taslaman, Mustafa İslamoğlu, Abdulaziz Bayındır, Mustafa Öztürk, Yaşar Nuri Öztürk, Mehmet Okuyan vs… gibi isimlerle ilgisi yok. Belki ikinci bir nazarla onları hatıra getirebilir. Gerçi, ilginçtir; bu sıralar ilahiyat hocalarının imanından avamın imanına sığınacak bir haldeyiz. İmam Gazalî’nin (k.s.) hocalarından İmam Cüveynî’nin (k.s.) bir hadise işaretle ifade ettiği gibi; […]

Daha fazla oku
Yankı

Bu ramazan, Kur’an-ı Kerim’in insanlığa inişinin 1400. yıldönümüdür. Kur’an, bundan bin dört yüz yıl önce bir kadir gecesinde indi. Ve onun bize gelişinin üzerinden bin dört yüz kadir gecesi geçti. Arı, kendi­ne gelen vahiyle nasıl peteğini örer ve balını yaparsa, müslümanlar da kendi peygamberlerine gelen vahiyle, Kur’an’dan yayılan ışıklarla eşsiz bir medeniyet kur­dular. Yeryüzünde Kur’an şehirlerini yaydılar. […]

Daha fazla oku