Felsefe Herhangi Bir Ferdin Hayatını Tanzim Edebilir mi?

SÜLEYMAN HAYRI BOLAY PROF DR. Felsefe fert olarak herhangi bir kimseye hayatı boyunca ne verebilir, ne kazandırabilir? Verdikleriyle ferdin hayatını ayrıntılı bir şekilde tanzim edebilir mi? Hayat nedir? Kişilerin hayatları­nın tanziminde geçerli ilkeler ve kurallar var mıdır? Eğer felsefe, hayatta kişilere birtakım özellikler kazandırabilirse bunlar her kişi için geçerli olur mu? Bu ve benzer sorulara […]

Daha fazla oku
Hayatın Ontolojik ve Etik Anlamı Üzerine

FULYA BAYRAKTAR VRP DOÇ.DR., GAZİ Ü. GAZİ EĞİTİM E FELSEFE GR. EĞT. ABD İnsanın kendisini çevreleyen varoluşla kurduğu ilişki, ben-sen pinelinde kurulmadıkça ya yıkıcı ve (hiçleştiricidir) ya da ‘ben’i mutlaklaştırıcıdır. ‘Ben’in hiçleştirilmesi ne denli olumsuz ise mut-laklaştırılması da o denli olumsuzdur. Başka olanı, ötekini göz ardı eden bir varoluş biçimi, şiddetin, öldürmenin ve yok etmenin […]

Daha fazla oku
Ateist Felsefe ve Hayat (Bilgi ve Ahlak)

  Yrd.Doç.Dr.Ahmet Kavlak Yerleşik inançlara başvurmaksızın, insan ve evren için yeni açıklamalar yapılabileceğinin keşfedilmesiyle doğan felsefe, bir itiraz ayrıca reddetme anlamı taşır. Yerleşik inancın insan ve ev­renle ilgili yaptığı açıklamalarının bir kenara bırakılıp aslında tam olarak felsefi anlamda bilgi denilebilecek ne kadar sermayemiz olduğunu keşfetmeye yönelik olan ve Thales ile başlayan Yunan Felsefesi, Thales’in düşünce […]

Daha fazla oku
Emperyalist Epistemolojik Tasavvur

1 Tarihsel bir pratik olarak emperyalizmin Batı medeniyetinden ve Batı’nın evren anlayışından bir sapma olduğu iddia edilir. Yani kendi sorunlarını dünyanın geri kalanına ihraç eden ve diğer uluslar üzerinde hegemonya kuran emperyalist çözümün, yönetim felsefesi olarak demokrasiyi, ekonomik dü­zen olarak laissez-faire’yi ve evrensel felsefe olarak rasyonalizm ve hümanizmi benimsemiş Avrupa’nın liberal, hümanist ve aydınlanmış bir […]

Daha fazla oku
Kalemin Göstergesi, Göstergenin Oyunu – Modernite, İçkinlik ve Yapısöküm

İslam’m Tevhid paradigmasına göre Tanrı, dün­yayı -hem insanlığı hem de doğayı- yok iken var ettikten sonra, ne ikisinden birine yerleşti ne de on­ları tamamen terk etti. Tanrı dünyayı önemsemek- te, ancak Yaratan’ı yaratılandan ayıran bir mesafe bırakmaktadır. Bu, diğer birçok düalitede (örneğin, beden-ruh, erkek-dişi) yankılanan temel bir insanlık-doğa düalitesi ile sonuçlanmıştır. İnsanlığın var­lığı bu mesafenin […]

Daha fazla oku
Samiha Ayverdi – İnsan ve Şeytan -Alıntılar

” Biz insanlar, her şeyi bildiğimizi zan ve iddiâ ettigimiz için hiçbir şey bilemiyorduk. Amcamın mensup olduğu aydınlar sınıfı: İki doktorası olan adamın başka bilgilere ne ihtiyacı olur? diyordu. Ben ise: Hayır, asıl icâzet, sen bu kâğıtla istediğin mevkie çıkabilirsin… diye verilen diploma değil, sen bu arınmış gönülle ulu kişilerden oldun… diye rûha verilen mânevi […]

Daha fazla oku
Şiir ve Bilgelik

Mustafa Aydoğan 1.Niyazi Mısri veya İnsanın Kendi Aslına Dönme Töreni İnsanın kendine ve varlığa ilişkin tasarrufu aslında şairanedir. Varlığın tecelli etme biçimi hakikat üzere gerçekleşir ve hakikatin sınırları insanın sınırlarını aşar. Hakikat, Allah’ın realitesidir ve mutlak bir realitedir. İnsanı, her türlü oluşun mümkün ve olağan olduğu bir kavrayış noktasına davet eder. Bu davette rica değil, […]

Daha fazla oku
Sekülerleşme Nedir?

Sosyoloğun ilk görevi inceleme nesnesini tanımlamak olmalıdır. Böylece hem biz hem sosyoloğun kendisi konunun ne olduğunu bilecektir. Bu herhangi bir ispat ya da doğrulamanın ilk ve vazgeçilmez koşuludur. Bir teorinin doğruluğu, hesaba katılması gereken olgular tanımlanmışsa denetlenebilir. Emile Durkheim, The Rules of Sociological Method, 1982 [1895], s. 74-75. 1. Sekülerleşmenin Tanımı Sekülerleşme, belli bir toplumda […]

Daha fazla oku
Müslüman Zihin İnşası ve Özgür Fikriyatın Temelleri

Temel Hazıroğlu İslâm dünyasının ve hatta insanlığın hâlini yakından görmek için önce kendimize bir bakmamız gerekir. Zira kendimizi yoklamadıkça, kendi vaziyetimizi iyice analiz etmedikçe, kendimizle cesurca yüzleşmedikçe gerçekleri kavrayamayız. Üstelik de suçu hep dışarda aramaya başlarız. Oysa dışardan gelen etkiler, bizim hâlimizin ona açıklığıyla doğrudan orantılıdır. Kısaca biz öncelikle kendimizi düzeltmedikçe, kendi zihin dünyamızı hakikat […]

Daha fazla oku
Yeni İnsana Doğru…Geleceği Erteleyen Gençler Ne İstiyor?

Ercan Yıldırım Kuşak çatışmasının bulunmadığı bir tarihten, tarih felsefesinden, gündelik tecrübelerden bahsetmek imkânsız; çünkü dünya insandan önce değiştiği, insan doğadan ve zamandan daha muhafazakâr kaldığı için kendini yenileyemez. Varoluş, doğa, dünya zamana uyumlu yeni varlıklarla beraber insan nesilleri ortaya çıkarır. Her kuşak doğar, çağının tekno-kültürünün sesi olur, değişime ayak uyduramayıp muhafazakârlaşır ve nihayet yeni kuşakların […]

Daha fazla oku