İslâm Düşünürlerinde Kâinatın Ahengi

  Ya’kub el-Kindî İslâm düşünce dünyasında bazı düşünür ve düşünce ekol­lerinin önemli müzik düşünceleri olduğu muhakkaktır. Bu düşünürlerin ilk akla geleni de Ya’kub el-Kindî’dir. Ebû Yusuf Ya’kub b. îshak b. Sabbah b. îmran b. İsmail b. Mu- hammed b. Eş’as b. Kays el-Kindî, H. 185 (M. 801) yılında, babası Kûfe’de vali olduğu sırada doğmuştur. Bağdat’ta […]

Daha fazla oku
Ralph Waldo Emerson – Denemeler: Birinci Seri ”Notlarım”

  Hiç kimse öğrenmeye hazır olmadığı bir şeyi öğrenemez, söz konusu nesne ne kadar yakında olursa olsun. Bekleyin, yüreğiniz konuşsun. İnsan, hakikate uygun bir ruhla hakikati söylediğinde, gözleri gökyüzü gibi berrak olur. Alçak niyetleri varsa ve sahtelikle konuşursa, gözleri bulanıktır ve bazen de çarpık. Modası geçmeyecek şeyleri söylemenin ve yazmanın yolu içtenlikle söylemek ve yazmaktır. […]

Daha fazla oku
Ebubekir Eroğlu – Çalkantı ve Dalga -Notlarım-

  Her çağrı, kendisine uyma talebiyle birlikte gelir. Bunu destekleyecek doğal eğilimlere sahibizdir. Bizimle ilgili olsun olmasın; yanımızda parlayan bir ışık dalgasına (bakma dan edemeyiz) bakarız. Parıldama, bakılmayı isteyen bir çağrıdır, şiddetli ışık kendisine bakma isteğini uyarır. Bilerek ışığa bakmamışsak, içimizde uyanan, ışığa bakma isteğini atlatmayı tercih etmişiz, demektir. Sessiz bir odada aniden duyulan tıkırtı […]

Daha fazla oku
Teoman Duralı – Din ve Felsefe Bilim Açısından Doğu ve Batı Medeniyetleri -Notlarım-

Geçenlerde Mehdi Hasan diye bir Arap -bilmiyorum Lübnanlı mıdır, Kuveytli mi- el-Cezire’de bir program düzenliyordu, bir tartışma programı. Müslümanlığa çok karşı olan bir hanım çıktı. Ne dese bu hanımefendi uymuyor, oturmuyor yerine, çünkü bilmiyor. “Ben Kur’an’ın ruhuna bağlıyım ama Peygambere inanmıyorum” diyor. Peygamberi olmayan Müslümanlığı düşünemezsiniz, imkânsızdır. Diğer dinlerde bilmiyorum bunun karşılığı nedir, peygamberi olmadan […]

Daha fazla oku
İsmail Kara – İçimden Geçen Günler ‘Notlarım’

Her askeri müdahale sonrası yahut uyarılmış irtica bayraklarının yükseltileceği zamanlarda bir yerlerden Türkçe ibadet seslerinin gelmeye başlamasına ve “hür” basına intikaline alışkın sayılırız.’ Bu tatsız, ayrıca memleket için kan kaybettirici haberler ve çift taraflı yönlendirmeler üzerinden başka alışkanlıklar da edindik akıp giden zaman içinde; ez cümle bir iki hususu hatırlamak, okumuş yazmışlarımızın memleketimizdeki bir(çok) meseleyi […]

Daha fazla oku
Adalet ve Mizan

TAHSİN GÖRGÜN Adaletin, her şeyi yerli yerine yerleştirmek/koymak olduğu ile ilgili formel tanım, şeylerin yerlerinin nasıl belirleneceği sorusu ile birlikte, bir belirsizlik kazanıyor, Yerini bulmak ve yerinde olmak, bu cihetten mutlak olarak belirlenmesi mümkün olmayan, ancak bunun için mutlak’ı iktiza eden bir hal ve ifade haline geliyor. Adaletin yasa ile, yasanın ise, son iki yüzyıla […]

Daha fazla oku
Bir İstismar Aracı Olarak Tabiatı Estetize Etmek

DURSUN ÇİÇEK İstanbul’u aç gülzâryap… —Osman Gazi İnsan tabiatın hâkimi veyorumlayıcısıdır… —FrancisBacon Göğü yükseltti ve mizanı koydu… —Rahman Suresi 7. Âyet O ki her şeyi güzelyarattı… —Secde Suresi 7. Âyet İslam âlimleri âlemi (gerek insanlar ve canlılar gerekse de Allah dışındaki tüm varlık anlamında) tek bir alem olarak kabul ederler. Alem ve diğer açılımları olan […]

Daha fazla oku
Biçim/İçerik, Hakikat/Paradoks Arasında Sanat

Sanatçı, gurbeti yaşayan kişidir; özgün olandan ayrılığın hüznünü yaşar; muhaliftir, yabancıdır, kendi ülkesinde değildir. Biçim/içerik tartışmalarında yapısalcı anlayış, ısrarla bi­çimi öne çıkardı; biçimi, içeriğin önüne geçirdi; daha çok biçimsel bir incelemeyi önceledi. Özellikle Saussu- re dilbilimi, dili bir biçim olarak gördü; biçime dökülmemiş anlamın var olmadığını söyledi. Anlamı oluşturan biçimdir anlayışında ısrar etti. Bu yaklaşım […]

Daha fazla oku
İnsan-Kendi kendisi İlişkisi

Edep kelimesinin kök manalarına baktığımızda, birincisi “de’b”, terbiye; İkincisi ise“edb” kökünden gelen, davet etme (ziyafet yemeği daveti anlamında üdbe, medebe) anlamlarını görürüz.739 Eğer “davet” ise, nereye davet? İnsan kendi kendini davet edebilir mi? Ama nefs yapısını hatırlarsak, insanın varoluşunu merkezî, “dikey” bir hat etrafında sürdürdüğünü biliriz. Bu hatta ne kadar yakınsak, bir üst varoluş mertebesine […]

Daha fazla oku
Sinemada İdeolojik Söylem:Alt Metinler

Sinema, sembolik düzeni yaratan bir iletişim aracı olarak[1] se­yircinin algılama ve anlama biçimlerini dönüştürebilmekte ve kendisinin belirlediği yeni bir yapı inşa edebilmektedir. Sinema­nın gerçekliği taklit etmesinin yanı sıra taklit edilen gerçekliği de değiştirebilmesi,[2] seyirci nezdindeki etki gücünü göstermesi açı­sından oldukça önemlidir. O, hem inşa ettiği anlamlar ile hem de seyircinin bu anlamlara bağlı kalarak ürettiği […]

Daha fazla oku