Sanayi Devrimi Sonrası Toplumsal Süreçlerin Şekillenmesinde Sosyal Bilimlerin Etkisi

  T.S.Ashton, Sanayi Devrimi kavramsallaştırmasının 18. yüzyılın ikinci yarısındaki devrimci hareketlerin ortaya koy­duğu bir kavramsallaştırma olduğunu söylemektedir. Ona göre bu kavramın ortaya çıkışı, İngiliz ekonomistleri veya endüstricileriyle ilgili değildir. Bu kavram Fransız İhtilalci hatipler tarafından ortaya atılmış ve yaygınlaştırılmıştır. Bu yönüyle ön yargılar bütününden oluşan bir slogan haline dö­nüşmüş ve perdeleyici bir kavram olarak işlev […]

Daha fazla oku
Rene Guenon – Doğu ve Batı -Notlarım

  Cahil adam, en azından, fırsatını bulursa, öğrenme imkanını muhafaza etmektedir; cahilin bakir bir «aklı selimi» vardır ki bu, genellikle yetersiz olduğunun şuurunda olmasıyla birleştiğinde birtakım budalalıklar . yapmasına mâni olur. Buna karşılık, yarım-öğrenimden geçmiş adamın- kafası hemen her zaman bozulmuş olur ; bildiğini sandığı şeyler öyle bir yeterlilik duygusu verir ki ona, ne olursa […]

Daha fazla oku
Çağdaş Dünyanın Anlamı

Biz burada kısaca çağdaş dünyanın ne olduğu sorusundan hareketle, bu soruya cevap ararken, aynı zamanda çağdaşlığın niçin bir ‘talep’ olarak karşımıza çıktığını da keşfetmeye yönele­ceğiz. Mevcut olanın niçin olması gereken olarak algılandığı ve bizim bunu keşfetmemizin, klasik ilim geleneği ile irtibatını işa­ret ettikten sonra, yapılan bu şeylerin aynı zamanda bir ‘yorum’, bir ‘tevil’, yani bir […]

Daha fazla oku
Osman Bakar – İslam Medeniyeti ve Modern Dünya ”Alıntılar”

Hiç kimse, İslam tarihinin, bilimin insanlık tarihinde gelişmesi ve ilerlemesinde büyük bir aşama oluşturduğuna dair iddiaya itiraz edemez. Bilimsel ilerlemenin bu özel aşamasını başlatırken İslam, dünya uygarlığına başka bir kalıcı katkı daha yapmıştır. Araştırma gök bilimsel gözlemevleri ve eğitim hastaneleri, modern Batı’nın elindeki bilimin daha yoğun bir şekilde kurumsallaşmasının önünü açan İslam’ın en tanınmış bilim […]

Daha fazla oku
Din Dilini Dilimleyen Sekülarizm

Kozmik şuurun, dinî ve dünyevî olarak ikiye bölünüşü biliniği gibi modern paradigmanın ortaya koyduğu dünya algısıyla ilgilidir. Modern Öncesi insanlar dünyayı bir bütün içinde algılarlar. Günlük hayata egemen olan dil, yaratıcısını her an yanında hisseden, yapıp ettiklerini onun rızasını kazanmak üzere gerçekleştirmeye çalışan insanların dilidir. Bu dilden nasibini herkes kendi mizacı ve meşrebi doğrultusunda alır. […]

Daha fazla oku
Modern Dünyada Bilgi

Bilgi,eylemin değişimlerine katılmaksızın,eylemi aydınlatır; manevi olan maddi olana kılavuzluk eder. Böylece her şey, kendi düzeyinde, evrensel hiyerarşide, kendisine ait olan sırada kalır; ama modern dünyada, hâlâ gerçek bir hiyerarşi kavramı nerede bu­lunabilir ki? Artık hiçbir şey ve hiçbir kimse normal olarak olması gereken yerde değildir; insanlar artık manevi alanda hiçbir gerçek yetki, maddi alanda ise […]

Daha fazla oku
Rönesans

‘”Çeşitli vesilelerle de söylediğimiz gibi, Rönesans aslında birçok şeyin ölümü olmuştur. Greko-Romen uy­garlığına dönmek bahanesiyle bu uygarlığın ancak dış kabuğu alınmıştır. Çünkü yazılı metinlerde yalnızca buyönü açıklanabilmişti. Dolayısıyle eksik onarımın zaten çok iğreti bir özelliği olabilirdi, çünkü yüzyıllardan beri gerçek hayatlarını yaşamayı bırakmış olan şekiller söz konusuydu. Ortaçağ’ın geleneksel bilimlerine gelince, bu çağda onlar, son […]

Daha fazla oku
Modern Dünyada İman-Amel Münasebeti

Vahyin temel hedefinin barış, özgürlük, adalet, eşitlik, zenginlik, gelişme/kalkınma, refah… gibi “temel ilkeler”in gerçekleştirilmesi olduğunda bütün modernistler görüş birliği içindedir. “Önemli olan bu ilkelerin hayata geçirilmesidir. Bunun yolu/metodu önemli değildir” derler. Bu sebeple İslam’ın toplumsal hayatı düzenlemeye matuf bağlayıcı hükümler/kalıplar getirmediğini, bahsi geçen ilkelere ulaşmak için her tarih ve coğrafyada farklı modeller ortaya konulabileceğini söylerler. […]

Daha fazla oku
Ah Bay Kodaly

Çağın insanın başından şapkasını alınız. Kostümünü çı­karınız, Kravatını çözünüz. Ayakkabı ve çoraplarını alınız. Diğer giysilerini de çıkarıp atınız: işte bir çıplak. Göreceksiniz ki bu çıplakla, bir Afrika yerlisi çıplak hiç de birbirinin aynı değil. Bi­ri tabii, öteki uyduruk bir çıplak. Modern dünyanın insanının yüz ifadelerine bakın. Şahsi­yetine bakın. Ancak modayla bir araya gelince bütünleşiyor ve […]

Daha fazla oku
Modern Uy­garlık Nicel Uygarlıktır

Modern dünyanın kendi tarzında bilim yaptığını iddia ettiği zamanlarda bile, tüm güçleri­ni yoğunlaştırması gerçekte, sanayi ve makinalaşmanın geliştirilmesinden başka hiçbir şey için de­ğildir: Böylece maddeye hakim olmak ve onu ken­di kullanımlarına tâbi kılmak isterken, başta da de­diğimiz gibi, ancak onun kölesi olabildiler: Sadece entellektüel tutkularını kelimeyi böyle bir durum­da kullanmaya izin varsa  makinalar icat ve […]

Daha fazla oku