Müşrikler, Efendimizi anlayamadıklarından (zaten mü’mînler de tam anladı denemez ya!) bu idrak eksikliklerini “Bu bizim gibi bir insan, yiyor içiyor, pazarda dolaşıyor, Nasıl peygamber olur?” (Furkan-7) diyerek boş sözleriyle mânâdan gafletlerini gösteriyorlardı. Kur’ân-ı Kerîm’de bıı husustaki âyetler hakîkaten dikkati celbedicidir. Aynı zamanda Kur’ân-ı Kerîm’de, bir başka âyet-i kerîmede ‘sıbgatullah’, ‘Allah boyası’ ifadesi geçmektedir. (“Allah’ın boyasına […]
Kalp nefse dedi ki; “Akıl da bana tâbidir. Dolayısıyla sen ona değil aslında bana tâbisin. Zaten his olarak bana daha yakınsın. Benimle irtibatım unutma. Ey nefs-i İnsanî! Senin muharrikin (seni hareket ettiren) rûh-i insanîndir. O akıl da benden. Ben, aklın vehimlerinden uzak, müşahede makamındayım.” Akıl, nefis, kalp alâkasından anlaşılıyor ki kalp tam orta yerdedir. Hem […]
0 Yorumlar