Savaş Ş.Barkçin – Kalbin Aklı ”Alıntılar”

Medeniyetin yıkımı önce zihinlerde başladı. Bu sebeple, evvela, yeni bir medeniyet için zihinlerin iman ve zihni kirliliğin önlenmesi şart. Meselâ, artık yazı yazarken inandığımız gibi yazmalıyız. İnandığımız Allah’ın uhrevî muhasebesini başa alarak yazmalıyız. Niyetimizi, başlarken besmele, bitirirken de O’nun ilmine teslim olarak sahihleştirmeliyiz. İrademizin çapı da, sorumluluk ve niyetimizin menzili içindedir. Şimdi gerçek sorumluluğumuzu idrâk […]

Daha fazla oku
“Civilisation”/“Medeniyet”ten Önce

“Bu hususları dikkate alarak şu soruyu sormamız gerekmektedir: Biz yaygın olarak “medeniyet” kelimesini kullanıyoruz; bu konuşmanın başlığı da medeniyetin ne olduğu ile alakalı. Acaba “medeniyet” dediğimizde biz, Batı Avrupalıların kullandıgı manayı, yani aristokratların yaşadığı hayat tarzını, tam da mission civilisatrice mucebince “mutlak” mı kabul edeceğiz? Yoksa bunu, bir dönemde yerkürenin bir bölgesinde yaşayan belirli bir […]

Daha fazla oku
Abdurrahman Arslan – Dünyaya Müslümanca Bakmak ”Alıntılar”

Modernist insan rasyonel insandır.Yani kendini akla göre tanımladığından dolayı rasyoneldir.Aslında sorun Batı açısından Batıda kalsaydı, belki çok büyük bir problem olmazdı, kendi problemiydi. Fakat Batılı insan, bu insan modelini, mükemmel bir insan modeli olarak bütün insanlığa yaymaya çalıştı ve bunu evrenselleştirdi. Dolayısıyla da insandan anladığı; kendi insan tanımı kavramı içinde bir insandı. Bunun dışında kalan […]

Daha fazla oku
Bir Avrasya Düşünürü: Cemil Meriç

70 yıllık ömrünün 1938’den 1987’ye kadar uzanan 50 yılını İstanbul se­maları altında geçiren ve “muhteşem bir maziyi daha muhteşem bir istik­bale bağlayan” kelime ve sevgi köprüsü olmak isteyen Cemil Meriç’e, Boğaz’ın üstündeki köprüler veya altındaki müstakbel tüp-geçit kadar önem verdiğini ispatlayan İstanbul Belediyesi yetkililerine, ülkemin, “Bu Ülke”nin geleceği adına teşekkür ederek sözlerime başlıyorum. Cemil Meriç, […]

Daha fazla oku
Batıda Medeniyet Kavramı

Batı’ya nisbetle deskriptif bir anlama sahip olan medeniyet, XIX. asırda mutlak olarak kullanıldığında artık normatif bir anlam ifade eder olmuştu.Tasvirî anlamda medeniyetin algılaması, tabiatıyla normatif anlamda medeniyet tasavvuru tarafından belirlenecekti. Geleneksel dünyada kimlikler, “Müslüman/kâfir” gibi katı bir inanç ayırımına dayanıyor, Doğu da Batı da islâm ve Hıristiyanlık gibi evrensel dinlerini karşı tarafa dayatmaya çalışıyordu. islâm […]

Daha fazla oku
Medeniyetin Oluşumunda Sünnetin Yeri

  Medeniyetin oluşumunda Sünnetin yeri konusuna medeniyet ve Sünnet, kavramlarını tanımlayarak açıklık getirmenin isabetli olacağını düşünmekteyim. Medeniyet Medeniyet kavramının birçok farklı tanımı yapılmış­tır. Bu tanımlardan bazıları kültürü de medeniyet kavramı içinde ele alır. Ancak kültür, bir milletin yaşamasını ko­laylaştıracak olan bilgi birikimi; medeniyet de bu kültürün maddî alanda ortaya çıkışıdır. Yani medeniyet, bir anlam­da maddî […]

Daha fazla oku
Tarihi Kırılma,Varoluş ve Hakikat Arayışı ve Medeniyetin Hayatiyeti

İnsanlık, insanlık tarihinin daha önceki dönemlerinde yaşanmayan yepyeni ve esaslı sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunlar, sadece niceliksel boyutları olan arızî, değişken ve geçici sorunlar değil, bilakis, niteliksel boyutları olan aslî, kalıcı ve köklü sorunlardır. Burada İslâmî terminolojiyle “mürûr-u zaman” olarak adlandırılan, tarihin akıp gitmesiyle, değişmesiyle vukû bulan arızî değişimlerin yaşanmasından sözetmiyoruz. Çok daha hayatî bir fenomenin […]

Daha fazla oku
Gerçek Bir Orientation’a İhtiyacımız Var

İngilizler’in çok enteresan bir yazarı varmış 17. yy. da, Dr. Samuel Johnson diye. Bu adamın enteresan sözleri var; biri de şudur: “Bir bifteğin,(yani bildiğimiz etin,) yenilir mi yenilmez mi olduğunu anlamak için bütün bir öküzü yemek gerekmez!”demiş. (Denenmişleri tekrar tekrar denemek) Öyle ya, birazcık biftek yerseniz, o bifteğin sert olup olmadığı belli olur. Bütün bir […]

Daha fazla oku
İdeolojik Savaş Başladı -mı?

….Düşünce tarihiyle birlikte yürür; bugünü idrak etmek için düne göz atmak gerekir. Saint Pierre, ‘Muhammetçi hataya karşı eyleme geçmek yani yazmak gerekir’ demişti XII. yüzyılın ilk yarısında… XVII. yüzyılın ikinci yarısında ise Alman asıllı ancak Fransız siyasî erkine hizmet eden ünlü filozof-bilim adamı Leibniz, henüz 26 yaşında iken XIV. Louis için İslamı, bahusus İslam’ın o […]

Daha fazla oku
Hayatta Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir Sözü En Aptal­ca Sözlerdendir

Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir, sözünü söyleyen o muhteşem şa­hıs bu sözüyle medeniyetin tanımını yapmıştır. Çünkü aç bir komşu huzursuzluk kaynağıdır. Her an saldırmaya, sendekini almaya hazırdır. Hakkıdır da. Açlık hiçbir ahlaki kural, dini ve kanuni müeyyide, vicdani sorumluluk dinlemez. O tok yatak böyle bir durumda mutluluk, huzur vermez. Güven duygusu esastır. Kendini […]

Daha fazla oku