Anlam ve Yorum Üzerine Rast-Gele Düşünceler- Taberi’den Gelip Giden Yorumlar

4 Soru: Esas olan nedir? Dil mi, anlam mı, süreç mi, kuram mı, yöntem mi? Düşünce dünyamızda, anlamlandırma ve yorumlama anlamında tercihlerimiz olabilir mi, var mı? Cevap: Bu hususa girmeden önce bir hatırlatmada bulunmak isterim. “Taberi Yaman, Paul De Man Aman” şeklinde bir girizgah yazmıştım daha önce, geri kalanını da o şekilde tamamlayabilirim ve metin […]

Daha fazla oku
İslam’da insan nedir?

İnsan, özgür düşünceye sahip, -bazı maddi zorlamaların hege­monyasını dahil etmezsek- kendi iradesi ile kudretini kullanabilen bir varlıktır. O, kendi iradesiyle ve olasılıklar arasında dengeyi sağ­lamak arzusuyla bilinçli bir şekilde hareket etmektedir. O nedenle içgüdü baskısının ve fizik kanunlarının boyunduruğu altına gir­miş atom mekanizmasının esir aldığı hayvanlardan daha üstündür. Onun hem ihsana hem de ifsada gücü […]

Daha fazla oku
Sözün ve Sükûtun Felsefesi

Kelâm-ı samtı deryâlar gibi pür-cûş söylerler Muhabbet razım birbirine hâmûş söylerler Galip ( Onlar susarak okyanuslar gibi coşkunluk içinde konuşurlar; aşkın sımnı birbirine susarak söylerler.) “Söz gümüşse, sükût altindir”… Peki, ama sükûtu altın yapan nedir? Hakikaten sükût altınsa, neden ko­nuşmağa can atarız? Pek tabii konuşmak bir itirazdır, protestodur, bir başkaldırmadır. Varlığın savunmasıdır söz. O yüzden […]

Daha fazla oku
Tenkit ve Buhran

Tenkit geleceği gösteren olarak değil; çünkü okula uygun ve itibariyle yaratıcı değildir. Dâhi güzellikleri oluşturur, inşa eder; tenkitçi yanlışları görür, söyler. Dâhi, tahayyül gücüne ihtiyacı var; tenkitçi hüküm gücüne. Şayet ben tenkidi resmeyleseydim, onu şöyle gösterirdim: Tıpkı Pegasusun tüylerini söküp kopardığı ve onu bizim akademiye gidiş tarzını öğrettiği gibi… Ama mamafih artık orduda generaller yok […]

Daha fazla oku
Ekrem Tahir – Yaratıcı Öfke -Alıntılar

Mefhum fehmetmektir; fehm ve idrak etmek. Ve fehmetmek demek; anlamak, şuurluca kavramak ve idrakte yerini bulması demektir. Bir meseleyi araştırmak, tetkik yolculuğuna çıkıp, bu yolculukta bilgileri toplayıp, tasnifleştirip, bilgileri gözleyip, tenkit süzgecinden geçirip, yolculuk tecrübelerini titizce devşirip terkipleştirmek, hülâsayı kelâm; ona bütün dimensiyonunla hâkim olup hükmedebilmektir. Lakin diğer bir ifadeyle meselenin bütün dimensiyonlarıyla bilmeden, insan […]

Daha fazla oku
İbrahim Kalın – Açık Ufuk -Notlarım

Aklınız, kalbiniz, duygularınız, hayal gücünüz ve iradeniz size ait değilse, düşünce yolculuğunda mesafe kat edemezsiniz. Şöyle bir dolanıp gelmek, kelimelerin ve kavramların dünyasına arada bir girip çıkmak tefekkür etmek değil, zihin eğlendirmektir. Oysa bizim günü kurtaran kurnazlıklara değil, neden ve nasıl var olduğumuza dair esaslı bir kavrayışa ihtiyacımız var. Var olmak ciddi bir iştir. Düşünerek […]

Daha fazla oku
Düşünce, Düşünce Başlar

Malum; masallar, meseller ve misaller ibret içindir. Lügat-i Nâcî’nin tarifine göre ibret, “mûcib-i intibah olacak vaka ya da husus ”tur. Eskiler mezkûr formlara gerek meramlarını ifade için, gerekse muhataplarım uyarmak ve uyandırmak için sıkça başvururlardı. Bunlar, eğlenmek ve oyalanmaktan ziyade, dere çıkarmak ve ibret almak içindi esasmda. Şimdi Lao Tzu’dan (MÖ 4. asır) şu ibretâmiz […]

Daha fazla oku
Kur’an’ın Düşünce Kamusu

Kur’an, çıkarımsal ve sezgisel akıl ve düşünmey­le ilgili bir dizi terim kullanır. Tefekkür yani “düşün­me”, kalp,fuat yani“gönül”, literal anlamı “tohum/ çekirdek” olan lüb yani “aslî kalp” bu terimler ara­sındadır ve bunların her biri algılama, düşünme ve muhakeme etme eylemlerinin farklı bir yönüne kar­şılık gelir. Akılla aynı anlamsal alanı paylaşan başka terimler de vardır: ilim yani […]

Daha fazla oku
Düşünce ‘Düşünce’ Başlar

Düşmeden düşünemeyeceğiz, ‘düş’melerimiz olmadan, tasamız, kederimiz olmadandüşünemeyeceğiz. Düşmeden,ayağımız taşa değmeden düşünemeyeceğizdir. Hüznümüz kadardır düşüncemiz, acımız kadar kederimiz kadar… Önce yeryüzünedüşmüş idik ilk hüznümüz ve ilk tövbemizdi bu. İlk gözyaşımız,  ilk acımız yeryüzüne düşmeklebaşlamıştı.  Cennetimizden düştüktensonra başlamıştı arayışımız, cennete olan hasretimizdi hüznümüz, kederimizefkârımız. Efkârımızdüşümüze dairdi hayalimize dair. Düştüğümüz yerde, hüznümüzün efkârındatefekkürümüz olmalıydı, fikrimiz olmalıydı ki; düşüncemiz olsun.  Fikrimiz […]

Daha fazla oku
Dil, Söz, Sözlük

Gözsüze el eyledim, sağır sözüm anladı Dilsiz çağırıp söyler dilimdeki sözümü Yunus EMRE Günümüzden yaklaşık 25-30 yıl önce dünyasını değiş­miş bir yakınımızın, bir akşam gelip evimizde eşi­mizle, uzakta olan çocuklarımız üstüne geliştirdiği­miz konuşmalarımıza tanık olduğunu farzedelim. Konuşma cep telefonları üzerinden gelişmektedir: — “Büyüğün cebi cevap vermiyor…” — “Bulunduğum yerden çekmiyor.” diyordu. — “Cebini kaybetmiş de […]

Daha fazla oku