Seçkinlere Bilim, Avama Reforme Edilmiş Din, Dini Yerine Milli

Mustafa Kemal, bilimci görüşleri içselleştirmiş bir birey olarak, bâzen “tüm dinlerin yerin dibine geçmesini arzu ettiğini” dile getirmiştir.[330] Erken Cum­huriyet döneminde yaptığı okumalar da bir kurum olarak dine yönelik genel yargısı ile İslâmiyet üzerine geliştirmiş olduğu düşünceleri tahkim etmiştir. Defterine düştüğü, “[e]fkâr-ı medenîyenin, terakkiyât-ı asriyenin mevâni‘-i diniyye ve ananeviyeye maruz kalmaksızın serien inkişâf ve intişârı” […]

Daha fazla oku
Rejimin Din Siyaseti

İnanç krizi 19. yüzyılın sonlarında İslâm, entelektüel kesimde cazibesini hızla yitirme­ye başlamıştı. Niyazi Berkes, Abdülhamid dönemi mekteplerinde yetişenler için (ki sonradan Cumhuriyeti kuran kadro olarak karşımıza çıkacaklardır) “Dinden, şeriattan, gelenekten, maneviyattan o denli çok söz edilen bir dö­nemde, karanlık fikir ve inançlara isyan eden bir kuşak yetişiyordu. Bu ku­şağın başlıca özelliği de inançları inkâr ve […]

Daha fazla oku
İnsanın Kökeni Meselesi

A. Darwinci ve Evrimci Kuramların İnsana Bakışları Bir Çin atasözü “Yüzyılı planlıyorsan insan yetiştirmelisin” diyormuş. Biz şimdiye kadar yüz seneyi değil on seneyi bile planlayamadık. Elbette önce “insan” yetiştirmek lazımdır. Ama hangi insanı yetiştireceğiz? Sorunun cevapları aşağıda peyderpey verilmeye çalışılacaktır. Bizim insan anlayışımız için önce evrim ve Darwin kuram­larına ve çağın insan anlayışına göz atmak […]

Daha fazla oku
Adolf Hitler’in Yahudilere Karşı Ayırım Siyaseti

1933 ocağında Adolf Hitler’ in, Almanyada başbakanlığa seçilmesinden itibaren 66 milyonluk nüfus içerisinde 500 bini bulan Alman Yahudîlerine karşı ayırım siyâsetinin sistemlice uygulandığına tanık oluyoruz. Peki ya, sebep? İkti­sâdi… Yahudi’nin, Hz İsâ’nın katlinden sorumlu tutulması… Ortaçağdan sarkmış,hurâfe, bâtıl itikât… falan, filân… Bunların hiçbiri ilginç ve özgün gerekçe ola­maz. Özgün ve ilgine olan, Ari’nin üstün, Yahudi’nin […]

Daha fazla oku
Bir Ruhum Var, Bak !

Ahlâk eğitimi, günübirlik etkileşimlerle, yetişkinleri göz­leyerek, hayatin içinde öğrenerek yürür. Çocuklar bizim ha­yatlarımızın tanığı olmakla bir ahlâk duygusu geliştirirler. Bir yetişkin, ancak doğru eylemlerle çocuğa ahlâk hocası olabilir. Kuru nasihat ve vaaz çocuklara sökmez. Çocuklar birbirleriyle konuşarak, çevrelerinde olup bitenleri gözleye­rek, neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair bir kanaat edi­nirler. Anne-baba, nasıl önceki nesillerin değer […]

Daha fazla oku