Üç Büyük Mustarip

Istırap Salıncağı.. Bu salıncakta üç kişi üç sanarkâr, üç kalem.. Üç zekâ.. Necip Fazıl, Peyami Safa ve Cemil Meriç.. Bu salıncağın adı “inkılâp”. İsterseniz “Cumhuriyet” de diyebiliriz. Hattâ batılaşma da. Zaten bir müddet sonra “inkılâp” devrim olacaktır. Batılaşma “çağdaşlık..” İmparatorluk yıkılmış millî ıstırap.. Hilafet yıkılmış, dinî ıstırap.. Medeniyet yıkılmış, beşeri ve felsefî ıstırap.. Üç zakâ, […]

Daha fazla oku
Divan Edebiyatı’nda Roman

Divan Edebiyatı’nda roman yok. Niçin olsun? Batı’nın ilk romanlarından biri “Topal şeytan”. Kahraman, evlerin damını açar, bizi yatak odalarına sokar. Roman başlangıcından itibaren bir ifşâdır. Osmanlı’nın ne yaraları vardır, ne yaralarını teshir etmek hastalığı. Hikayeleri ya bir cengâveri ebedîleştirir, ya “hisse alınacak bir kıssa”dır. Roman’ın burjuvaziyle doğduğunu söylerler. Burjuvazi Avrupa’nın imtiyazı, daha doğrusu yüz karası. […]

Daha fazla oku
Kelam Bütünüyle Haysiyettir

İlk kitap: hafıza. Şaman veya rahip , yazının icadından sonra da imtiyazlarını titizce korur, fetihlerini uzun zaman yazıya dökmez, nesilden nesile sözle aktarır; sözle, yani nazımla. Sırlar, harflere tevdi edildiği zaman bile sokağın dili kullanılmaz. İlâhiler manzum, büyüler manzum, destanlar manzum. Şairler yoğurmuş dili, düşünceyi şairler uysallaştırmış. Beşiğinde Tanrıların dilini konuşmuş insan. Nazım en olgun meyvelerini verdikten sonra nesir  doğmuş. […]

Daha fazla oku
Osmanlıcayı bilen insanların kalmaması “felâket”

Osmanlıcayı bilen insanların kalmamasını “felâket” olarak görüyordu Cemil Meriç. Siz fikri gelişmenizde katkısı olan düşünürümüzle aynı fikirde misiniz bu konuda? Tamamen aynı fikirdeyim. Osmanlıca dediğimiz doğrudan doğruya Türkçedir. Ona başka isimler takarak kendimizden uzakta tutmayalım lütfen. Sadece harfleri farklıdır ve 80 yıllık alfabemize karşılık 1000 yıllık bir mazisi vardır elifba’nın. Yani “biz” dediğimiz o büyük […]

Daha fazla oku