Şeytan’ın Aldatmacası

Şeytan, Cenâb-ı Hakk’a: Ya Rabbi, beni dalâlete memur ettin. Ama söyle, kullarını ne ile aldatayım? Bana âlet ver, âcizim! deyince Cenâb-ı Hakk: Sana içkiyi verdim, buyurdu. Şeytan: Ya Rabbi, bundan zevk almayanlar da bulunur, diye itiraz edince: O halde sana para, debdebe ve dârâtı (heybet, akamet) verdim! Karşılığı geldi. Şeytan yine kabul etmeyip: Bunlar ile […]

Daha fazla oku
Manevi Sofradan Nasiplenemeyenler

Dünya, türlü türlü nimetlerle dolu bir bağdır. Fare ile yılan ve bunlar gibi olanların, bunların tabiatında bulunanların kısmeti yine topraktır. Yâni bunlar mânevi sofradan nasiplerini alamazlar. İster kış olsun, ister yaz; onların yiyecekleri topraktan gelen gıdalardır. Fakat sen ey insan, kâinatın emîrisin. En üstün bir varlıksın. Öyle olduğu halde neden yılan gibi topraktan gelen gıdaları […]

Daha fazla oku
Arafe Gününün Fazileti

Arafe gününün fazileti muazzam, sevabı pek büyüktür. Allah o günde bü­yük günahları affeder, salih amelleri kat kat arttırır. Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır: “Arafe günü oruç tutmak önceki senenin ve gelecek senenin günahlarına keffarettir.” Bu hadisi Müslim rivâyet etmiştir. Yine Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Duânın en faziletlisi Arafe gü­nü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediğimiz […]

Daha fazla oku
Arefe Günü Oruç Tutmak

İlim ehli kimseler, Arafat’ta bulunmayanlar için Arafe günü oruç tutmayı müstehab kabul etmişlerdir. -Lafız Tirmizî’ye ait olmak üzere- hadis imam­larının Ibn Abbas’tan rivayetlerine göre Peygamber (sav) Arafe’de orucunu açmıştır, Umm el-Fadll ona süt göndermiş ve o da bu sütü içmiştir.Tirmizî, bu lıasen sahih bir hadistir, demektedir. Ibn Ömer’den de şöyle dediğini rivayet etmektedirler: Peygamber (sav) […]

Daha fazla oku
Ululemrin Kimliği

Câbir b. Abdullah ile Mücahid der ki: “Emir sahipleri (ululemr)” denilen kimseler, Kur’ân ve ilim ehli olan kimselerdir. Mâlik (Allahın rahmeti üzeri­ne olsun)in tercihi de budur. ed-Dahhak’ın şu sözü de buna yakındır: Yü­ce Allah bununla, fukahayı ve din alimlerini kastetmektedir. Mücahid’den, bur-da sözü geçenlerin, özel olarak Peygamber (sav)’ın ashabı olduğunu söyledığî nakledilmiştir. İkrime’den ise, bununla […]

Daha fazla oku
Şirkin Mertebeleri Hakkındadır

Şunu bil ki, ilim adamlarımız (Allah onlar­dan razı olsun) şöyle demişlerdir; Şirkin üç mertebesi vardır ve hepsi de ha­ramdır. Şirkin esası, ulûhiyeünde Allah’ın ortağının bulunduğuna inanmak­tır. İşte en büyük şirk ve cahiliye şirki budur. Yüce Allah’ın: “Şüphesiz Al­lah, kendisine şirk koşulmasını mağfiret etmez. Ondan başkasını diledi­ğine bağışlar” (en-Nisa, 4/48) Buyruğunda kastedilen şirk de budur. Bundan […]

Daha fazla oku
Mevla ve Veli Lafızları Hakkındadır

Yüce Allah’ın: “Mevâlî” lafzı ile ilgili olarak şunu belirtelim ki, mevlâ laf­zı birkaç mana hakkında kullanılan müşterek bir lafındır. Azad edene de, edi­lene de mevlâ adı verilmiştir. el-Mevlâ el-Esteİ ve el-Mevlâ el-Âlâ da denilir. Yardımcı olan kimseye de mevla denilir. Nitekim yüce Allah’ın: “Ve çünkü kâ­firlerin ise mevlası yoktur.” (Muhammed, 47/11) buyruğunda olduğu gibi. Am­ca […]

Daha fazla oku
Günahtan Kaçınmanın Mükâfatı

Yüce Allah’ın: “Ve sizi şerefli bir mekâna koyarız” buyruğunda “mekân” anlamına gelen kelimesini Ebû Amr ve Kulelilerin çoğunluğu “mim” harfini ötreli olarak; diye okumuşlardır. Bunun mastar olma ihtimali vardır. Sizleri şerefli bir girdirişle girdiririz demek olur. Meful de mahzuf olur. Sizleri cennete şerefli bir girdirişle girdiririz, anlamına gelir. Bu kelimenin me­kân ismi olması da muhtemeldir. […]

Daha fazla oku
Arafe Gününün Fazileti

Arafe gününün fazileti muazzam, sevabı pek büyüktür. Allah o günde bü­yük günahları affeder, salih amelleri kat kat arttırır. Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır: “Arafe günü oruç tutmak önceki senenin ve gelecek senenin günahlarına keffarettir.” Bu hadisi Müslim rivâyet etmiştir. Yine Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Duânın en faziletlisi Arafe gü­nü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediğimiz […]

Daha fazla oku
Hz. Âdem Yaratılışı ve Bütün İsimlerin Ona Öğretilmesi Hakkında

“Âdem’e bütün isimleri öğretti.” buyruğunda “öğretti” kelimesi tarif et­ti, kelimesiyle eş anlamlıdır. Burada ona öğretmek kesin bir şekilde o bil­giyi ona ilham etmek anlamındadır. Bunun bir melek aracılığıyla olma ihti­mali de vardır. Sözkonusu bu melek ise ileride de açıklanacağı üzere Ceb­rail (a.s)’dır. Bu ayet-i kerimede yer alan Öğretti” kelimesi, “öğretildi” anlamın­da şeklinde de okunmuştur. Ancak […]

Daha fazla oku