İlmin Kısımları

İlim, iki kısımdır: Birisi: yapılacak şeyleri öğrenmektir ki, bunları öğreten ilme (Fıkıh ilmi) denir. İkincisi: i’tikâd edilecek, kalp ile inanılacak şeylerin bilgisidir ki, bunları bildiren ilme (İlm-i kelâm) denir. İlm-i kelâmda Ehl-i sünnet vel cemâ’at âlimlerinin, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anladığı bilgiler vardır. Cehennemden kurtulan, yalnız bu âlimlerdir. Bunlara uymayan, Cehenneme girmekten kurtulamaz. Bu […]

Daha fazla oku
Dünya Hayatı

Dünyâ, görünüşte çok tatlıdır ve güzel sanılır. Hakîkatte ise, öldürücü zehirdir.İşe yaramaz bir maldır. Ona bağlananlara, tutulanlara, kurtuluş yoktur. Onun öldürdükleri leş olur. Âşıkları deli olur. Dünyâ yaldızlanmış pislik gibidir. Şeker kaplanmış zehir gibidir. Aklı olan, bu bozuk mala gönül kaptırmaz. Âlimler buyuruyor ki, (Bir kimse, ölürken malının zamânın en akıllısına verilmesini vasiyyet etse, zâhide […]

Daha fazla oku
Yatsı Namazını Vaktinde Kılmak

Yatsı namazını, gecenin son yarısına bırakmak, ki bu: Gece namazına kalkmaya vesile olması için yapılır; cidden sevilmeyen bir iştir. Kaldı ki: Bu vakitte yatsı namazını eda etmek, Hanefî Mezhebi âlimlerine göre mekruhtur. Allah onlardan razı olsun. Zahir olan şudur ki: Onlar, bu keraheti, tahrimî kerahetle mekruh kabul etmişlerdir. Ancak bu âlimler, yatsı namazının, gecenin ilk […]

Daha fazla oku
Allah’a Muhabbet

Kalb birden fazla bir şeyle muhabbet bağı kuramaz. Bu, bir şeyle kurduğu mahabbet bağı zail olmadıkça, bir başkası ile mahabbet bağı kuramaz. Arzularının çokluğundan, birçok şeylere karşı kurduğu mahabbet bağından ötürü görülen durumuna gelince.. Meselâ: Mal, evlâd baş olmak, övülmek, halk arasında yükseklik durumları gibi.. İşbu durumlarda dahi, yine onun sevmiş olduğu bir tanedir; ki […]

Daha fazla oku
Ehli Tasavvuf’ta Görülen Şatahat Sözler Hakkında

Sekir halinin ağır basmasından ötürü; bazı meşayihin ibarelerinde küfrün medhi, Zünnar  bağlamaya teşvik ve benzeri sözler, zahiren sarfedilmiştir; ama tevil götürür. O zatların sırlarının kudsiyeti artsın. Zira sarhoşların sözleri tevellidir; zahiren söylenen sözlerdir. Bunun için onlar, sekr halinin ağır basmasından ötürü, bu gibi şeylerin irtikâbında mazur sayılırlar. Şu da bir gerçektir ki: Bu büyük zatlara […]

Daha fazla oku
İmam Rabbani – 9.Mektub

Makamdan tenezzül (aşağılara düşme) ve günah haliyle alâkalı bazı tecelliler mevzuunda şeyhlerine yazdıkları mektup.) O kimse ki, en aşağılarda ve suça batmış, kötü huylu ve hâline mağrur, hiç alâkası yokken kemâl ve vuslata (ermeğe) tutkun, işi hep Allah’a isyan, ameli de daima üstün olanı bırakmak ve aşağıyı tutmaktır; ne yazık ona!.. O kimse ki, halkın […]

Daha fazla oku
İlmi İhtilaflar ve Fıkhî Görüşler Hakkında

“İlmi ihtilaflar ve fıkhî görüşler / ictihadlar bazı kimseler tarafından, Allah Teâlâ’nın dininde ileri sürülmüş ‘şahsi görüşler’ olarak değerlendirilir. İctihadların birden fazla olması ve birbiriyle ihtilaflı bulunması onlara göre bu sebeptendir. Hatta bazı kimseler fıkhî ihtilafları, Kitab ve Sünnet’ e alternatif olarak ortaya konulmuş, dolayısıyla Müslüman tarafından duvara çalınması, uzak durulması, terk edilip Allah’ın Kitabı’na […]

Daha fazla oku
Sabıra Yardım Eden Sebepler

Sabır, emredilenlerden olunca, Allah Teala sabra yardım eden ve ona ulaştıran bir çok sebepler kılmıştır. Cenab-ı Hak, herhangi birşeyi emrettiğinde mutlaka ona yardım eden bir çok sebepler kılar. Nitekim Cenab-ı Hak takdir etmiş olduğu her hastalığın devasını da takdir buyurmuştur. Hasta tedavi olunca, Allah’ın inayetiyle şifa bulur. Sabrın her ne kadar nefislere ağır ve zor […]

Daha fazla oku
Milli Şef Dönemi Basın Hayatı

Bu devirde cemiyeti bütün hücreleriyle kuşatan baskı atmosferinin tabi olarak en önemli hedefi basın yayın organları olmuştur. Halkın kendisini ifade etmesinin önündeki bütün kanalları paranoyak bir anlayışla tıkayan Milli Şef bürokratları, yayın dünyasındaki bütün hareketlilikleri de büyük bir dikkatle izlemiş ve çizgi dışı hareket edenleri insafsızca cezalandırmışlardı. Esasen 1931 târihli Matbuat Kanunu hür basının önünde […]

Daha fazla oku
Polis Devleti

Şeflik Rejimi’yle yönetilen Türkiye’nin siyâsî literatürdeki adını koyabilmek için rejimin baskın karakterini İrdelemek gerekir. Milli Şef Rejimi’ni bariz karakter hususiyetleriyle  tahlil eden araştırmacılar ve devrin şahitleri bir Polis Devleti’ tesbitinde birleşirler. Gerçekten de Şefin ülkesi, gerek baskıcı diktatöryal yapısı, gerekse insan hak ve hürriyetlerini yok sayan icraatlarıyla bu tesbiti teyid eder. Ancak Milli Şef Türkiyesi’nin […]

Daha fazla oku