Modern Dünyadan Çıkış Yolu

Yaşadığımız dünyâ sanallığa doğru büyük bir hızla gidiyor. Yedi­ğimizden içtiğimize, duyduğumuzdan gördüğümüze neyin sahte neyin gerçek olduğunu anlayamıyoruz. Çağdaş dünyânın sihirbazları,sıkı dumanın sihirbazlarına göre gözlerimizi boyamada, aklımızı  çelmede çok daha hünerli ve marifetli. Dev alışveriş merkezleri, parlak neon ışıkları, bitmek bilmeyen ihtiyaçlar, cazip elektronik eşyalar, doyumsuz zevkler, krediler, tatil programları, lüks evler, model model arabalar […]

Daha fazla oku
Sır Ancak Sırrı Bilene Söylenir

Sır, ancak sırrı bilenle eşittir. Sır, onu inkar eden kişinin kulağına söylenmez. Fakat Allah’dan davet etme emri gelince artık halkın kabul edip etmemesiyle ne işimiz var? Nuh, tam dokuz yüz yıl kavmini davet edip durdu. Her an da kavminin inkarı arttı. Fakat söylemeden vazgeçti mi? Hiç sükut mağarasına çekilmeye kalkıştı mı? Köpeklerin havlaması ile kervan, […]

Daha fazla oku
Batı Kendi Değerlerini Evrensel Olarak Takdim Etmektedir

Gerçekten de modernitenin evrensellik iddiası da anlamsızdır ve her geçen gün erozyona uğramaktadır. Tüm evrensellik iddialarına karşılık yerellik duyguları geliş­mektedir. Evrenselliğin araçları gibi gözüken bazı olgular, iletişim, teknoloji tek dü­zeliği ve monotonluğu sarsmaktadır. Kaldı ki nereden bakarsak bakalım Batı toplum­lumun kendilerine özgü olan ama başkalarına evrensel diye takdim edilen değerlerin yanlı olduğu her geçen gün […]

Daha fazla oku
Göz’ün Yüceliği

Şurasını da mülahaza etmeliyiz ki: Gözün çapı bir kırat miktarı yokken, bütün dağları, taşları, suları, ağaçları, nice ovaları, vadileri ve türlü türlü hayvanları ile beraber geniş yeryüzü sureti tafsilatıyla ağ tabakasında görünebilir. Güya ki ağ tabakası bir deniz sahili imiş de ışık dalgaları ona her taraftan akıp geliyor ve milyonlarca masnûât onda görünüyor. Hakikaten bu […]

Daha fazla oku
Hayvanların Müdafaa Veya Tecavüze Yarayacak Silahları Vardır

Evet dişlerin hususen insandakilerin tekvini ve tertibi, basiret sahipleri için büyük ibretleri ihtiva eder. Çünkü onların keskinleri ağzın önlerinde Bulunup kesilmeye lüzum görülen şeyleri kesmeye;bunların bitişiğindeki köpek dişleri denilen dişler de kazma şeklinde bulunmaları hasebiyle kırmaya ve ufalamaya elverişlidirler Bunların arka cihetlerinde ve nazardan gizli bir halde azı dişleri denilen dişler bulunur ki bunlar öğütmeye […]

Daha fazla oku
Alemde Cinsler Ve Neviler Nihayetsizdir

Hayvanların inkısam ettikleri muhtelif cinsler ve neviler nihayetsiz olduğu gibi; evsaf cihetiyle farklı bulunan pek çok sınıfları da nihayetsizdir. Cesamette gayet büyük olan nevileri bulunur. Mesela fil gibi ki yüksekliği on iki kadem miktarı olur. Görülemeyecek kadar çok küçük olanlar da vardır ki küçüklükte zirve olan şu acayip alemi mikroskop görünür eylemiştir. Mezkur hafi mahlukta […]

Daha fazla oku
Namaz Niçin Kılmalıyız

Basiret gözleri körleşmiş olması hasebiyle bunlar hakiki cevheri idrak edemeyerek nazarları zahiri kabuğa takılı kalmıştır. Namazı terk kabahatlerini tevil sadedinde ifade etmekte oldukları boş mazeretleri ise saçmalıklar nevinden addolunmaya şayandır. ‘Derler ki: “Rabbimiz dalkavukluktan müstağnidir. Bizim namazımıza ne ihtiyacı vardır?” Ne âli feraset! Ne büyük irfan! Evet, alemlerin rabbi olan Allah alemlerden müstağnidir; her şeyden […]

Daha fazla oku
Reform Ve Rönesans’ı Bir İlerleme Olarak Niteyele Bilirmiyiz ?

Modern batı medeniyetini, salt maddî boyutta geliş­miş yegane medeniyet olarak gören ve gelişmesini ürkü­tücü olarak niteleyen Guénon, bu ‘gelişmenin başlangı­cını‘ Hristiyanlık düşünce yapısıyla, ‘feodalite’ düzeni­nin de sonunu gösteren’’ Rönesans dönemiyle ayni an­da başlatmaktadır. Ürkütücü olan bu başlangıç, fikrî (in­tellectuel) bir gerilemeyi de beraberinde getirirken, Ortaçağ düşünce dünyasındaki çözülmeler için bir sonuç oluşturmuştur. ‘’Rönesans ve reform […]

Daha fazla oku
Profan Bilim

Ruh boyutunun doruğunu oluşturan Vahy’in, varoluşta görmek istediği aşkın ahlakî amaçlara ilgi duymayan ‘kutsallık fikrinden sıy­rılmış’ (profan) bilim, yığınların sadece maddî gereksi­nimlerinin karşılanması üstlenmiştir ve müşahede edildiğinden fazla bir şey değildir. Vahiy gerçeklerine inançsızlık üzerine temellendirilen bu bilimsel çatı, nes­nelerin taşıdığı sembolik boyuttan ziyade, onların ka­buklarıyla uğraşmaktadır. Pragmatik bir yaklaşımla, ‘yer ufkunun ötesindekiler’e ilgi duymayan […]

Daha fazla oku
Dinlerini Oyun-Eğlence Yapanlar

Vay haline o gün yalanlayanların.Ki onlar, daldıkları bir batak (bâtıl)da oynayıp duruyorlar.O gün onlar cehennem ateşine itilip kakılacaklar (Onlara): “İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur” (denilecek). Ayette geçen Nâr-ı Cehennem” yani ”Cehennem ateşi” ifâdesi, hakikati yalanlayanların katlanmak ve dayanmak zorunda kalacakları İlâhî bir cezâdır. Çünkü bu onların kendi yaptıkları tercihlerinin so­nucudur. Cehennem, inkâr edenleri çepeçevre kuşatacak bir gerçek­liktir. […]

Daha fazla oku