Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
11:55 - 15 Mart 2015
Yaşadığımız dünyâ sanallığa doğru büyük bir hızla gidiyor. Yediğimizden içtiğimize, duyduğumuzdan gördüğümüze neyin sahte neyin gerçek olduğunu anlayamıyoruz. Çağdaş dünyânın sihirbazları,sıkı dumanın sihirbazlarına göre gözlerimizi boyamada, aklımızı çelmede çok daha hünerli ve marifetli. Dev alışveriş merkezleri, parlak neon ışıkları, bitmek bilmeyen ihtiyaçlar, cazip elektronik eşyalar, doyumsuz zevkler, krediler, tatil programları, lüks evler, model model arabalar […]
Muhammed Ali
06:53 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Sır, ancak sırrı bilenle eşittir. Sır, onu inkar eden kişinin kulağına söylenmez. Fakat Allah’dan davet etme emri gelince artık halkın kabul edip etmemesiyle ne işimiz var? Nuh, tam dokuz yüz yıl kavmini davet edip durdu. Her an da kavminin inkarı arttı. Fakat söylemeden vazgeçti mi? Hiç sükut mağarasına çekilmeye kalkıştı mı? Köpeklerin havlaması ile kervan, […]
Muhammed Ali
06:38 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Gerçekten de modernitenin evrensellik iddiası da anlamsızdır ve her geçen gün erozyona uğramaktadır. Tüm evrensellik iddialarına karşılık yerellik duyguları gelişmektedir. Evrenselliğin araçları gibi gözüken bazı olgular, iletişim, teknoloji tek düzeliği ve monotonluğu sarsmaktadır. Kaldı ki nereden bakarsak bakalım Batı toplumlumun kendilerine özgü olan ama başkalarına evrensel diye takdim edilen değerlerin yanlı olduğu her geçen gün […]
Muhammed Ali
06:31 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Şurasını da mülahaza etmeliyiz ki: Gözün çapı bir kırat miktarı yokken, bütün dağları, taşları, suları, ağaçları, nice ovaları, vadileri ve türlü türlü hayvanları ile beraber geniş yeryüzü sureti tafsilatıyla ağ tabakasında görünebilir. Güya ki ağ tabakası bir deniz sahili imiş de ışık dalgaları ona her taraftan akıp geliyor ve milyonlarca masnûât onda görünüyor. Hakikaten bu […]
Muhammed Ali
06:26 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Evet dişlerin hususen insandakilerin tekvini ve tertibi, basiret sahipleri için büyük ibretleri ihtiva eder. Çünkü onların keskinleri ağzın önlerinde Bulunup kesilmeye lüzum görülen şeyleri kesmeye;bunların bitişiğindeki köpek dişleri denilen dişler de kazma şeklinde bulunmaları hasebiyle kırmaya ve ufalamaya elverişlidirler Bunların arka cihetlerinde ve nazardan gizli bir halde azı dişleri denilen dişler bulunur ki bunlar öğütmeye […]
Muhammed Ali
06:21 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Hayvanların inkısam ettikleri muhtelif cinsler ve neviler nihayetsiz olduğu gibi; evsaf cihetiyle farklı bulunan pek çok sınıfları da nihayetsizdir. Cesamette gayet büyük olan nevileri bulunur. Mesela fil gibi ki yüksekliği on iki kadem miktarı olur. Görülemeyecek kadar çok küçük olanlar da vardır ki küçüklükte zirve olan şu acayip alemi mikroskop görünür eylemiştir. Mezkur hafi mahlukta […]
Muhammed Ali
06:14 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Basiret gözleri körleşmiş olması hasebiyle bunlar hakiki cevheri idrak edemeyerek nazarları zahiri kabuğa takılı kalmıştır. Namazı terk kabahatlerini tevil sadedinde ifade etmekte oldukları boş mazeretleri ise saçmalıklar nevinden addolunmaya şayandır. ‘Derler ki: “Rabbimiz dalkavukluktan müstağnidir. Bizim namazımıza ne ihtiyacı vardır?” Ne âli feraset! Ne büyük irfan! Evet, alemlerin rabbi olan Allah alemlerden müstağnidir; her şeyden […]
Muhammed Ali
05:50 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Modern batı medeniyetini, salt maddî boyutta gelişmiş yegane medeniyet olarak gören ve gelişmesini ürkütücü olarak niteleyen Guénon, bu ‘gelişmenin başlangıcını‘ Hristiyanlık düşünce yapısıyla, ‘feodalite’ düzeninin de sonunu gösteren’’ Rönesans dönemiyle ayni anda başlatmaktadır. Ürkütücü olan bu başlangıç, fikrî (intellectuel) bir gerilemeyi de beraberinde getirirken, Ortaçağ düşünce dünyasındaki çözülmeler için bir sonuç oluşturmuştur. ‘’Rönesans ve reform […]
Muhammed Ali
05:43 - 15 Mart 2015
0 Yorumlar
Ruh boyutunun doruğunu oluşturan Vahy’in, varoluşta görmek istediği aşkın ahlakî amaçlara ilgi duymayan ‘kutsallık fikrinden sıyrılmış’ (profan) bilim, yığınların sadece maddî gereksinimlerinin karşılanması üstlenmiştir ve müşahede edildiğinden fazla bir şey değildir. Vahiy gerçeklerine inançsızlık üzerine temellendirilen bu bilimsel çatı, nesnelerin taşıdığı sembolik boyuttan ziyade, onların kabuklarıyla uğraşmaktadır. Pragmatik bir yaklaşımla, ‘yer ufkunun ötesindekiler’e ilgi duymayan […]
Muhammed Ali
17:46 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Vay haline o gün yalanlayanların.Ki onlar, daldıkları bir batak (bâtıl)da oynayıp duruyorlar.O gün onlar cehennem ateşine itilip kakılacaklar (Onlara): “İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur” (denilecek). Ayette geçen Nâr-ı Cehennem” yani ”Cehennem ateşi” ifâdesi, hakikati yalanlayanların katlanmak ve dayanmak zorunda kalacakları İlâhî bir cezâdır. Çünkü bu onların kendi yaptıkları tercihlerinin sonucudur. Cehennem, inkâr edenleri çepeçevre kuşatacak bir gerçekliktir. […]
0 Yorumlar