Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
17:32 - 12 Mart 2015
Emin olmanın en aldatıcı türü, ibâdetlere güvenerek kurtuluşu garanti ettiğini söylemektir. Ebedî kurtuluş davranışlar üstü bir keyfiyettir ve yalnız Allah’ın lûtfu ile elde edilir, amel’ ve ibâdet kıstasıyla ölçülemez. Ameller/eylemler bu işte sadece bir belirtidir, garanti belgesi değil. Bişr b. Mansûr, uzun uzun namaz kıldığını seyreden bir dostuna, namazının sonunda şöyle demiştir: ”Böylesine uzun uzun […]
Muhammed Ali
17:29 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Kur’ân, Allah’ın adı ile başlayan ve son kelimesi nâs/insânlar ile biten bir kitaptır. Bu demektir ki Kur’ân, Allah ile insân arasında en anlamlı bir diyaloğun adıdır. Ama bu diyalog mutlu bir sonla değil, insâna önemli bir uyarı ile noktalanmaktadır. İşte Felâk ve Nâs sûreleri Kur’ân’ın bu son uyarısının işâretlerini taşımaktadır. Ey insân! Son sûrelerime geldiğin […]
Muhammed Ali
17:15 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Ahlâkî anlamda insân, “ahdine vefâ gösteren, sözünde duran varlık” diye tanımlanabilir. Mükemmel insânın tanımı ise tamamen budur. Hz. Peygamber diyor ki: “Ahdine vefâsı olmayanın imam da olamaz.” Bir yerde de şöyle buyuruyor: “Ahdine vefâsı olmayanın dîni de olamaz.” Sözünde durmayan, her şeyden önce aldatan biridir. Ve Hz. Peygamber: “Aldatan, bizden değildir.” buyurarak, Muhammedi bir benliğin […]
Muhammed Ali
15:08 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Dünyâ bir oyun sahnesi ve bizler de burada birer oyuncuyuz. Hepimize verilmiş farklı roller var. Kimi bu sahnede ağlıyor, kimi gülüyor, kimi mutlu, kimi mutsuz, kimi hüzünlü, kimi suçlu, kimi iyi, kimi kötü… Herkes zamanı geldiğinde sahneye çıkıyor, oyununu sergiliyor ve sonra aramızdan ayrılıyor. Kimi alkışlarla, kimi dualarla… Ama kimse bu sahnede kalamıyor, önemli olan, […]
Muhammed Ali
15:02 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Felsefe ve kelâm kitablarını incelediğimizde, bütün İslâm hükemâsının (el-Kindî, Farabî, İbn-i Rüşd, İbn-i Miskeveyh… ilh.) ruhun varlığında müttefik olduklarını görürüz. Biz, bunlardan fikirlerinin daha sistemli oluşunu dikkate alarak, önce İbn-i Sina’nın görüşlerinin bir hülâsasını vermekle iktifa edeceğiz: İbn-i Sina’ya(1) göre insan, cisimle ruhtan mürekkebtir. Cisim, nefsin çalışmasına müsait duruma gelince, ruh cisme gönderilir. Cisim, nefsin […]
Muhammed Ali
13:58 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Mutlak eşitlik, yâni, her şeyin her yönden aynı olması, adalete zıt!.. Bilirsin, bir şâir, kasidesinde her harfi kelimenin tamamını dikkate alarak yazar. Her kelimeyi, o şiirin bütününü nazara alarak yerleştirir. Her mısrayı da kasidenin tamamını gözeterek kaleme alır. Burada mutlak eşitlik değil, adalet söz konusu… İlk mısra başa gelir, son mısra dipte kalır, ama hepsi […]
Muhammed Ali
13:47 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Kâzım Karabekir Paşa bu görüşlerini 2 Mart 1923 tarihinde İzmir İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmada belirtmiştir. Daha sonra hayli tartışmalara konu olan Paşa’nın bu görüşlerini biz 3 Mart 1923 tarihli Vakit, Tanin ve Akşam gazetelerinden derledik. Bu mesele maarife taalluk ettiği için bizim kongremiz iştigal edeceği mesailin haricindedir. Fakat çok zamandan beri bu mesele zaman zaman […]
Muhammed Ali
13:26 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Maddî zaferlerin arkasında manevî sebepleri aramayanlar, zafer kelimesini tarihlerine yazdıramazlar. Zira Allah müsaade etmeyince duyan kulaklar duymaz ve isteyen gönüller istemez oluverir. Bu mânâyı hisseden ve yaşamaya çalışan müslüman ecdadımız da duanın ehemmiyetini idrâk etmişler ve kazandıkları zaferlerini Allah’ın ihsanına borçlu olduklarını hiç bir zaman unutmamışlardır. “Gölgelerin bile yerlere kapanışı sahiplerinin değil, Allah’ın emrine bağlı […]
Muhammed Ali
06:21 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Çoktandır insanın kendi türettiği alet karşısında küçüldüğü ve bu Frankeştay’nın sonunda sahibini boğazlayacağı söyleniyor. Kimbilir bunları söyleyenler böylesi bir boğazlama eyleminin olup bittiğini bile farketmiyorlardır belki. Zira teknolojinin topluma hakim kıldığı bir mantık vardır ve bu mantık şartlanmasının dışına çıkamadığı için gerçekte neler olup bittiğini kavramaktan da aciz olabilir. Eşya karşısında takınılan tavır nasıl günümüz […]
Muhammed Ali
06:17 - 12 Mart 2015
0 Yorumlar
Gerek Batı medeniyetiyle karşılaşmadan önce İslam dünyasında beliren çürümelerin, gerekse Batı tahakkümü altında aşağılık duyguları içinde kıvranan müslüman camianın zihnî dağınıklığının bana sorarsanız esaslı bir sebebi var: Yolunu kaybeden herkes aynı yanlışa düştü. Onlar insanlık durumunu ve yüz yüze gelinen gerçekleri mutlak, hakikati ise her durumda anlam değiştiren, izafî karakterde kabul ettiler.” ”Sandılar ki insanlığın […]
0 Yorumlar