Soru da İnsandır, Yanıt da

  Soru da İnsandır, Yanıt da Nasıl ki bir gülün var olabilmesi için bütün bir Evren’in varolması elzem ise, bir insanın varolabilrnesi için de Evren’in yanında bütün bir hayatın varolması gerekir. Çünkü şey tabiata doğarken insan hayata doğar. Bu nedenle insan, tabiata bağlı beşeriyeti yanında, metafizik bir varlıktır. Metafizik bir varlık olduğu için de, her şeyiyle bir sorudur. İnsan denilen […]

Daha fazla oku
Önce Dil Vardı Sonra da…

Dil hem düşünür hem söyler Birçok dilde dil kelimesi hem ‘tat alma veya konuşma organı’ hem de yine adına dil denen ‘bildirişme/iletişim dizgesi’ için kullanılır. Sözgelimi, Latince lingua, Fransızca langue, İngilizce tongue, Almanca zunge, Rusça yazık, Arapça lisan, Farsça zebân ve Türkçe dil gibi. Öte yandan Eskiçağ Ege Medeniyeti düşünürlerinden Herakleitos’un Evrende içkin ve ona […]

Daha fazla oku
Dua silahtır, talimdir

“Dua müminin silahıdır, ibadetin temel direğidir, göklerin ve yerin nurudur”. Duanın silah olması iki anlama gelebilir. Birincisi, dua sayesinde mümin şeytan ve nefis düşmanlarına karşı Allah’tan destek alır ve Allah’ın desteğini alınca artık mağlup olmaz. İkincisi, dua ile kul Allah’ı hatırlar, O’na bağlanır, sırtını adeta Allah’a dayadığı için kendini güçlü hisseder. Tıpkı korkulan bir mekânda […]

Daha fazla oku
Gençler neyi nasıl okumalı?

Okuyabilme meselesi kesinlikle varoluşsal bir meseledir. Bir kimlikle var olacaksanız okumaya alışmak zorundasınız. Şu sözü çok anlamlı bulurum: ‘Her yeni bilgi bir varoluş, her varoluş yeni bir bilgidir‘. “Oku! Seni yaratan rabbinin adıyla’ diye başlayan bir dinin okumayan müntesipleriyiz. O halde biz kurtuluşumuzu bu dinden nasıl bekleyebiliriz? İnsanı okumaktan alıkoyan en az yüz sebep sayılabilir. […]

Daha fazla oku
Ramazan ve dua ufku

Ramazanla tam alakalı olması sebebiyle duanın ruhuna dair bir şeyler yazmak, belki otuz yıldan beri tuttuğum notları birleştirip paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi Allah (cc) Bakara Suresinde orucun farz kılındığını ve Ramazan Ayının önemini, Kuranı kerim’in onda indirilmiş olmasından aldığını beyan ettikten sonra şöyle buyurur: “Kullarım sana beni sorarlarsa, ben çok yakınım, bana dua ettiğinde dua […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – II. Mes’ud’un İkinci Saltanatı ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Sonu Dönemi-

II. Mes’ud’un İkinci Saltanatı ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Sonu Bu sırada Hemedan’da bulunan II. Mes’ûd ikinci kez olmak üzere sul­tanlığa getirildi (1302) ve Konya’ya dönerek tahta oturdu. Onun bu ikinci hü­kümdarlığı esnasında adının geçmesi bir isyanla ilgilidir. Aksaray-Niğde arasında Develühisar (Dulhisar) Kalesi’ni Cahıoğlu adında bir şahıs işgal etmişti, Abışga ve Sultan Mes’ûd bu kaleyi kuşattılarsa […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – III. Alâeddîn Keykubâd’ın Saltanatı Dönemi

III. Alâeddîn Keykubâd’ın Saltanatı  II. Mes’ûd’un yerine yeğeni III. Alâeddîn Keykubâd Selçuklu sultanı tayin edildi, vezir ise Tebrizli Şemseddîn Ahmed Lâkuşî olmuştu. Bu olaylar sırasında Anadolu dört mali bölgeye ayrıldı. Bölgelerin başına tayin edilen görevliler halkı tamamiyle sömürmüşler, hatta gelecek yılların vergilerini alacak kadar ileri git­mişlerdi. Öte taraftan Anadolu’daki Moğol kumandanlığının kendisine verilme­mesine kızan Sülemiş, […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – II. Gıyâseddîn Mes’ûd’un Saltanatı Dönemi-

  Gıyâseddîn Mes’ûd’un Saltanatı Sultan Gıyâseddîn II. Mes’ûd ise 1284 yılı Şubat ayında törenle Konya’da tahta çıkmıştı. Öte taraftan Argun Han da kardeşi Geyhatu’yu yirmi bin kişi­lik bir kuvvetle Anadolu’ya gönderdi. Bu Moğol ordusu Erzincan’da oturdu. Ancak gerek bu şehzade ve gerekse Anadolu’daki Moğol askerlerinin bütün masrafları Selçuklu hâzinesinden ödeniyor, bu sebeple büyük güçlük çeki­liyordu. […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – Siyavuş (Cimri) Olayı

  Siyavuş (Cimri) Olayı Türkmenler Anadolu’daki Moğol zulmüne karşı zaman zaman başkaldırıyorlar ve istiklallerini elde etmeye çalışıyorlardı. Nitekim Ermenek, Mut, Silif­ke ve Anamur bölgesindeki Karamanlılar Hatiroğlu Şerefeddîn’in ölümünden sonra da isyan hareketlerine devam ve üzerlerine gelen Selçuklu kuvvetlerini mağlup etmişlerdi. Sultan Baybars Kayseri’ye kadar ilerlediği zaman, onu kar­şılayanlar arasında Karamanlılar da bulunuyordu. Baybars burada Karamanlı­lara […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – III. Gıyâseddîn Keyhusrev’in Saltanatı Dönemi-

III. Gıyâseddîn Keyhusrev’in Saltanatı IV. Rükneddîn Kılıç Arslan’ın öldürülmesinden sonra yerine küçük yaş­taki oğlu Gıyâseddîn Keyhusrev tahta çıkarıldı. Muineddîn Pervâne yine dev­let içindeki üstün mevkiini muhafaza ediyor çevresindeki bütün görevliler ya kendi akrabaları veya adamlarından oluşuyordu. Bu durumda kendisine rakip olarak her iki gruba dâhil bulunmayan Sâhib Ata Fahreddîn Ali’yi gö­rüyordu. Bu bakımdan Muineddîn Pervâne, […]

Daha fazla oku