Türkiye Selçukluları -Gıyaseddin Keyhusrev’in İkinci Saltanatı Dönemi-

  III. Kılıç Arslan’ın Saltanatı II.Rükneddîn, Süleyman-şâh’m ölümünden sonra henüz erginlik çağma erişmemiş olan oğlu III. İzzeddîn Kılıç Arslan, Selçuklu tahtına geçirildi. An­cak bu çocuk yaştaki sultan sekiz ay kadar hüküm sürebildi. Selçuklu tahtını ikinci kez olmak üzere I. Gıyâseddîn Keyhusrev ele geçirmişti. Gıyâseddîn Keyhusrev’in İkinci Saltanatı Tahttan uzaklaştırılan I. Gıyâseddîn Keyhusrev bir süre Anadolu’da […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları -II. Rükneddin Süleyman-şah’ın Saltanatı Dönemi-

II.Rükneddîn Süleyman-şâh’ın Saltanatı  II.Rükneddîn Süleyman-şâh muhtemelen 21 Eylül 1197 (7 Zilkade 593) ’de Konya’ya girerek Selçuklu tahtına oturdu. Onun ilk faaliyeti kardeşleri üzerine olmuş; Argun-şâh’ın elinden Amasya’yı, Behram-şâh’tan Niksar böl­gesini almıştı. Elbistan meliki Tuğrulşâh da bu olaylardan sonra derhal itaa­tini bildirmişti. Öte taraftan Selçukluların taht mücadelelerinden yararlanan Ermeni prensi II. Leon (1187-1219) ülkesini genişletmiş, hatta […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları -Gıyaseddin Keyhusrev’in İlk Saltanatı Dönemi-

  Gıyâseddîn Keyhusrev’in İlk Saltanat I.Gıyâseddîn Keyhusrev ilk tahta çıkışında beş yıl hükümdarlık yaptı. Baş­langıçta onun hükümdarlığına pek itiraz olmamış, bu arada en muhteris Şehzade Kutbeddîn Melikşâh da ölmüştü. Daha sonra Gıyâseddîn Keyhusrev, imparator İÜ. Aleksios (1195-1203)’un tüccarları hapsetmesi üzerine, Bizans ile arası açıl­mış ve bir sefer tertiplemişti. Sultan, Menderes Nehri vadisi boyunca Frigya’daki Antioch […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları -Sultan II. Kılıç Arslan Dönemi-

Sultan II. Kılıç Arslan II.Kılıç Arslan Selçuklu tahtına çıkar çıkmaz gerek aile içi ve gerekse aile dışı muhalefet derhal kendini göstermişti. Bunun başlıca sebebi eski Türk gele­neğine uygun olarak devletin hanedan mensuplarının müşterek malı sayılma­sı idi. İlk önce muhalefete geçen ortanca kardeş Dolat (Devlet) ortadan kaldı­rıldı. Daha sonra Ankara ve Çankırı hâkimi Şahinşâh harekete geçti. […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları -Sultan I. İzzeddin Mesud Dönemi-

    Sultan I. İzzeddîn Mes’ûd Mes’ûd Danişmendlilerin himayesinde Konya’da Selçuklu tahtına çıktı. Bir süre sonra da Bizans tahtında bir değişiklik oldu: Aleksios’un ölümü ile ye­rine oğlu II. İoannes (Yuannis) Komnenos. (1118-1143) geçmişti. Yeni İmpara­tor Ioannes de babası gibi Türklerin elindeki şehirleri geri almak istiyordu ve bu arzusunda bir ölçüde başarılı olarak Denizli ve Uluborlu’yu […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları -Şahin Şah Dönemi-

Şahinşâh’ın Saltanatı Bir süre sonra Konya Selçuklu tahtında Şahinşâh’ın oturduğunu görü­yoruz (1110). Onun Anadolu’ya dönüşü ile ilgili iki rivayet vardır. Birincisi­ne göre, Büyük Selçuklu sultanı Muhammed Tapar Anadolu’nun kötüye gi­den durumunu görerek Şahinşâh’ı ülkesine göndermiş, İkincisine göre ise Şahinşâh kendisi kaçmıştı. Şahinşâh’ın Konya’ya geldikten sonra belki de ilk işi, kendisine rakip gördüğü Haşan Bey’i ortadan […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları -I. Kılıç Arslan Dönemi-

                      Kılıç Arslan’ın Saltanata Hâkim Olması: Ebu’l-Kasım’ın ölümünden sonra kardeşi Ebu’l-Gazî İznik’i elinde tut­makta devam etti. Tam bu sıralarda da Sultan Melikşâh’ın vefat etmiş olması onu Emîr Bozan’ın tazyikinden kurtarmış oldu. Zira Bozan bütün kuvvetleri ile birlikte Büyük Selçuklu Devleti’nde meydana çıkan karışıklıklarda rol oy­namak […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları -Kuruluş Devri-

Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşunda önemli derecede rol oynayan Dendânakan Savaşı’nı (1040) kazandıktan hemen sonra, süratle İran’ı geçe­rek Doğu Anadolu’ya yapılan Türk akınları bu bölgedeki Bizans mukaveme­tini kırma yönünden büyük bir önem taşır. Öte taraftan Selçuklu sultanı Alp Arslan’ın Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Malazgirt Savaşı’nda (1071) Bizans’ı mağlup etmesi Türklerin Anadolu’ya yerleşmesine imkân sağlıyordu. […]

Daha fazla oku
Gençlik

Dava Anadolulu gençlerden, her biri «portö-ulvî aşıyı taşıyıcı ve bulaştıncı» bir aşk kadrosuna maya tutturabilmek­ti. Ceplerde kaybedilen ve asırlardır dışarıda aranılan güneşi bulup çıkaracak, yerine oturtacak, her şeyi ilk saffet ve asli- yet vâhidine irca’ edecek, hasis ferd kadrolarında eskitilmiş ve pörsütülmüş mânalarla hiç bir alâka kabûl etmiyecek, mutlak hakikat ölçüsiyle akim hakkını akla ve […]

Daha fazla oku
Yaratıcılık ‘Özelliğimizi’ Kaybettik

-Hocam, özellikle bireydeki o yaratıcı kudreti ortaya çı­karma tespitiniz çok önemli. Şimdi şunu sorayım… İslam bilim­leri tarihini, Müslümanların bilimler tarihindeki yerini öğrenmiş olmamız, toplumsal olarak nasıl bir karşılık bulur? Düşünce dün­yamızda, kültür dünyamızda nasıl bir sonuç doğurur? Sezgin: Biz mütemadiyen bir yol bulmaya çalışıyoruz. Aslın­da yol bulmaya çalışmak fena bir şey değil. Fakat hareket nokta­sı suna […]

Daha fazla oku