Resmi Tarihin Oluşumu

Tanıl Bora resmi tarihin oluşumunu iki evreye ayırır;’’Doruğunu Türk Tarih Kongresi(1932) oluşturduğu (romantik) denilebilcek evre ile,2-Türk Tarih Kongresinden(1937) başlatabilceğimiz,1950’lere kadar uzanan ikinci evre.İlk evrede kadın kadın,Türk Tarihinin idealleştirilmesi ve etnisist bir tarihçilik hakim.İkinci evrede ise tarihsel  mitos üretiminde bir durulma söz konusu;mamafih devlet mitosu tahkim ediliyor ve ilk evrede üzerinden atlanan Osmanlı tariihi daha fazla […]

Daha fazla oku
İran mı Yapmak İstiyorsunuz ?

Çağdaş İslam düşüncesinin tek parti iktidarıyla tek taraflı olarak kuramadığı ilişki çok partili dönemle daha üst noktalara yaklaşmışken, hükümeti oluşturan unsurla­ra olduğu kadar devleti meydana getiren seçkinlerle yine aynı sorunları yaşamıştır. İslâm söz konusu olduğunda, devleti elinde tutan kesim katı bir tavır takınarak İs­lâm’ın herhangi bir nüvesinin devlet kademelerinde belirleyici olmasının önüne geç­mişlerdir. İslâm’a karşı […]

Daha fazla oku
Dil Gölgesidir Cemiyetin

Mustafa Kemal’in etrafında şahsiyeti henüz billurlaşmayan seyyal ve idare-i maslahatçı bir avuç okur yazar. Mustafa Kemal musikiyi değiştirmeye kalktı, yapamadı. Zevk meclislerinde gazel aranıyordu, şarkı aranıyordu. Altı yüz senenin ötesine atlamak, yani milli tarihte altı yüz senelik bir parantez, bir uçurum.  Dil-Tarih Kurumu şefin bu emrini sadakatle başarmaya çalıştı. Tarih gömülmez. Binalarıyla, sokaklarıyla, müzeleriyle, mezarlarıyla […]

Daha fazla oku
Osmanlıca mı? Türkçe mi?

Osmanlıca, Türkçe’dir. Bu coğrafyada yaşayan Türklerin ata lisanıdır. Bugünki lisandan farkı harfleridir. Bir de uydurukça kelimelerin bulunmaması… Türklerin, Müslümanlığı kabul etmeden evvel, iki çeşit alfabe kullandığı malumdur. Birisi, 38 harfli Göktürkalfabesidir. Sağdan sola yazılır. Runik harflerden müteşekkildir.  8.asırdan kalma Orhun Kitâbeleri bu harflerle yazılıdır. Bu millî Türk alfabesi, sadece elitler tarafından kullanılmış değildir. Nitekim Talas […]

Daha fazla oku
Dinde Reform

Erken Cumhuriyet tarafından geliştirilen “din reformu” genellikle varsayıldığı gibi dönem liderlerinin başlarına sıfırdan oluşturduğu bir program değildi. Bu program temelde Osmanlı Garbcılığı ve Ziya Gökalp’in Önde gelen sözcüsü olduğu Türkçü- islâmcı hareketin tezlerini esas alan bir bağdaştırıcılığı hedefliyordu. Her iki hareketin önde gelen simaları Erken Cumhuriyet siyasetlerinin şekillenmesinde önemli roller oynamışlardır. 1924te ölen Gökalp tezlerinin […]

Daha fazla oku
Türk Hava Kuvvetleri Stajına Şeyh Said İsyanı İle Başlamıştı

İsyanların Kürt milliyetçiliğini bastırmak, kontrol etmek, kökünü kazımak üzere bir araç olarak kullanılması Türk Hava Kuvvetleri nin gelişmesine katkıda bulunmuştur. 1925’dekı Şeyh Said isyanından sonra Türk Hava Kuvvetleri’nin ilgilendiği tek sorun elbette milliyetçi Kürt ayaklanmalarını bastırmak değildi. Fakat kurum bu tarihten 1938 e kadar hemen hemen sadece bu işle meşgul oldu. İki Dünya Savaşı arasındaki […]

Daha fazla oku
M.Kemal ve Arkadaşlarının Eşek Şakaları

Şair “Kalmasın Allahım âlemde hiçbir hakikat nihân” demiş ya, birazdan okuyacağınız mektupla yakın tarihin karanlıkta kalmış bir hakikati daha aydınlanmış olacak. Osmanlıca aslı, ismi bizde mahfuz bir koleksiyonerde bulunan 16 Ağustos 1912 tarihli mektup. 22 yıl sonra Atatürk soyadını alacak olan Mustafa Kemal Bey’in mahrem dünyasını ifşa, etmesi bakımından önemli bir belge. Mektup, Trablusgarp cephesinde […]

Daha fazla oku
Zafersiz Kahraman: İnönü

İstiklal Savaşımızın meşhur bir Ayıcı Arif‟i vardı, Samsun‟a ilk çıkanlardandı. Milli Mücadele‟de çeşitli hizmetleri görüldü, Albaylığa kadar yükseltildi, Eskişehir milletvekili oldu. Ne gariptir ki, 1926 İzmir Suikasti davasında asılanlardan biri de odur. Sebebi, Milli Mücadelecin ilk hatıratı olma özelliğine sahip anılarının kenarına aldığı bazı notlardı. Ayıcı Arif‟in hatıratında bir nokta dikkatimi çekti. Diyor ki 2. […]

Daha fazla oku
Bediüzzaman ve Mustafa Kemal Hiç Karşılaştılar Mı ?

Hür Adam filminin düğüm noktasında Bediüzzaman Said Nursi’nin Mustafa Kemal Paşa ile tartıştığı sahne yer alıyor. Bazılarına göre böyle bir olay hiç yaşanmadı. Acaba? Şunu söyleyelim ki, henüz dört başı mamur Atatürk ve Bediüzzaman biyografileri yazılamamıştır. Yazılamayışının sebebi, akademinin soğuk elinin bu iki dünyaya eğilme imkân ve fırsatını bulamamış olmasıdır. İşin ilginç tarafı, hem Atatürk’ün, […]

Daha fazla oku
Dersim Hadisesi Ve Bediüzzaman’ın Hulusî Yahyagil’e Tavsiyeleri

15 Kasım 1937 Dersim İsyanı veya Dersim Katliamı, Tunceli ili’nde 1937 yılında merkezi hükumetle Dersim aşiretleri arasındaki anlaşmazlıklar sonucu yaşanan olaylara verilen isimdir. Dersim’de mutlak devlet hâkimiyetini sağlamak için Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından harekât düzenlendi. Harekât neticesinde bölgede yaşayan 13.000’den fazla sivil ile 110 asker öldü ve 12.000 yakın insan zorunlu göçe tabi tutuldu. Takvim […]

Daha fazla oku