Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Harun Selçuk
15:01 - 28 Mart 2017
Aristoteles’e göre “episteme”nin yani nazarî bilginin (ilm) üretimi için “boş vakit” ve “merak” vazgeçilmez asgarî iki şarttır. Boş vakit ile merak, kısaca dendikte, maddî ve manevî ihtiyaçların azamî düzeyde karşılandığı bir ortamda ortaya çıkar. Böyle bir ortamın adı şehirdir. Şehir maddî ve manevî emniyetin bulunduğu mekandır. Şehir, içerisinde yaşayan insanlar arasında ortak bir vicdanın, ortak […]
Muhammed Ali
13:57 - 16 Mart 2017
0 Yorumlar
Lozan’ın Zafer Değil Hezimet Olduğunu Gösteren Bir Belge Cumhuriyet Gazetesi Kurucusu Yunus Nadi’dem Mustafa Kemal’e: Lozan ile sahada kazandğımız zaferi masada hezimete çeviriyoruz. Ehliyetsiz İsmet Paşa başkanlığındaki hey’eti hemen çekiniz.” Cumhurbaşkanlığı Arşivinde bulunan 1923 tarihli bir belge, Lozan Andlaşmasının bir zafer değil hezimet olduğunu gözler önüne seriyor. Mektubu yazan Yunus Nadi Abalıoğlu (1879 – 28 […]
Muhammed Ali
12:03 - 9 Mart 2017
0 Yorumlar
Düşünce ve eylemlerin dayandığı unsurlar olarak değerler, toplumsal düşün, cenin temelinde yer alırlar. Başka bir deyişle değerlerin araştırılması, toplumun nasıl düşündüğü ve bu düşüncelerini gerçekleştirmek için nasıl kurumlar oluşturduğu daha açık bir şekilde görülür. Devletin dayandığı üç temel değere yakından bakıldığında ne demek istendiği anlaşılmaktadır. Bunlar, kuruluşu ve sürekliliği sağlayan savaş, toplumsal huzuru sağlayan adalet, […]
Muhammed Ali
21:26 - 7 Mart 2017
0 Yorumlar
Devletin, kurum olarak nasıl bir yapıya sahip olduğunu anlamak için, toplumla devlet arasındaki ilişkilerin nasıl tanımlandığını görmek gerekir. Osmanlı toplumunun, inanç, dil, yaşama tarzları açılarından oldukça karışık ve karmaşık bir yapıda olduğu bilinmektedir. Dinî ve etnik guruplardan oluşan toplumun bütünlüğü ve sürekliliği, Osmanlı Devleti’nin dayandığı değer dizileri sayesinde mümkün olmuştur. Aşağıda Osmanlıların toplumu nasıl gördükleri […]
Muhammed Ali
21:18 - 7 Mart 2017
0 Yorumlar
Osmanlı Devleti, dayandığı ilkeler ve gerçekleştirdiği hedefler açısından Oğuz Kağan Efsanesinde ortaya çıkan devlet tipine uygun özelliklere sahiptir. Sözkonusu özellikler çeşitli bağlamlarda ortaya çıkmaktadır. Osmanlı’nın dünya devleti olacağının göstergelerinden biri, Osmanlı tarihçilerinin üzerinde durduğu rüya motifidir. Derviş Ede Balı’nın tekkesinde misafir olan devletin kurucusu Osman Gazi, rüyasında, Derviş Ede Balı’nın koynundan çıkan ay kendi koynuna […]
Muhammed Ali
15:39 - 25 Şubat 2017
0 Yorumlar
Osmanlıdan Kalan Herşeye Düşmanlık Önlenemez Hâl Alıyor Prof. Dr. Halit Çal; “Türkiye Cumhuriyeti Devri Taşınmaz Eski Eser Tahribatı ve Sebepleri konulu tebliğinde, taşınmaz eski eser tahribatının kültürel nedenlerini şöyle izah etmektedir: Cumhuriyet idaresinin yeni bir rejimle beraber yeni bir Türk Kültürü de yaratmak istediği herkes tarafından kabul edilen bir husustur.Ziya Gökalp’in Türkçü fikirlerinden de etkilenerek […]
Muhammed Ali
15:38 - 25 Şubat 2017
0 Yorumlar
İslam, ulaşılmaz bir hedef gibi telakki ediliyorsa, bilinmeli ki, bunun sebebi, insanların kendilerine yeteri kadar zaman (sabır) tanımamış olmasından ileri geliyor. Sosyal/siyasal şartlara tekabül etmek üzere ileri sürülen mantık kurgusu paradoksal bir açmaz olarak ileri sürülse bile, İslam’ın, yaşanılan gerçeğin içinden fışkıracağı unutulmamalıdır. Fakat yazık ki, çoğu kez, hepimiz aynı unutuş içine düşüyoruz. Ülkenin “kurgusal […]
Muhammed Ali
11:54 - 25 Şubat 2017
0 Yorumlar
Eşter (Mâlik b. Hâris) (ö. 37/657), Hz. Ali’nin sadık taraftarı ve onun Seyfullah (Allah’ın kılıcı) unvanını verdiği meşhur cengâver olup Hz. Ali tarafından Mısır’a vali tayin edilmiştir. Bu sırada Hz. Ali’nin Eşter’e verdiği emirnâme İslâm siyaset tarihinin önemli vesikalarından biridir: ————— Bismillâhirrahmanirrahîm. Vergisini toplamak, düşmanlarına cihad açmak, ahalisine barış, dirlik ve memleketlerine bayındırlık sağlamak […]
Yusuf Aslan
18:27 - 24 Şubat 2017
0 Yorumlar
Dipnotlar eklenmemiş olup, sadede ana metin ekledi. Dipnotlarda da ayrıca faydalı bilgiler var. Detayları için kitaba bakabilirsiniz. Selçuklu tarihine dair özellikle Alp Arslan’a dair yapılmış çok güzel bir çalışmadır. Sultan Alp Arslan, Nizâmülmülk ve Nizâmiye Medreseleri Büyük Selçuklular Devleti’nde bir sultan kadar etkin olmuş kişilerden biri Vezir Nizâmülmülk’tür. Büyük Selçukluların en meşhur ve önemli veziri […]
Yusuf Aslan
10:36 - 24 Şubat 2017
0 Yorumlar
İstanbul’da doğduk; büyüdük ve yaşıyoruz. Gözümüzü açtığımızdan beri sabahleyin kahvaltıyı öğrendik. Öğleyin de akşam olduğu gibi yemek yendiğini gördük. Yalnız evin efendisi bulunduğundan en mutena yemeklerin akşama bırakıldığını ve öğleyin mutlaka kurulan sofraya daha hafif yemeklerin konduğunu da hep biliriz. Eh bütün dünyada da böyle. Bunda şaşacak Bir şey yok. Fakat Anadolu’da dolaşırken görüyoruz ki […]
0 Yorumlar