Hoşgörü

‘Olgun ve medenî insanların en değerli zihnî karakteri, hoşgö­rüdür. Hoşgörü, başkalarının görüş ve düşüncelerini, dinî, siyasî her türlü inançlarını saygı ile karşılamaktır. Başkaları bizden başka türlü düşünebilirler, bize gülünç görünen örflere bağlanabilirler, bizim küçük gördüğümüz değerleri yaşatabilirler. Bizim insanlık görevimiz, bunların hepsini saygı ile karşılamaktır. Hoşgörüye sahip olmayışın doğurduğu hamlığa taassup adı verilir. Taassup, düşüncenin […]

Daha fazla oku
İnsanına Hareket Ahlakını Aşılayamamış Bir Millet Mağluptur

Sade bir harpten muzaffer çıkmak bir milletin kurtuluşu demek değildir. Böyle bir hareket, sonsuzluğa çevrilmiş ve sonsuzluğa yönelten irade ile yapılmışsa kurtuluş getirir. Bazen esaret ve felaket dediğimiz hâllar, sonsuzluk iradesine teslimiyeti bize sağlayarak, bize hareket ahlâkını getirici oldukları takdirde, kurtarıcı oluyorlar. “Ölüden diriyi, diriden ölüyü” çıkaran kudret, sefaletlerimizden kurtuluşumuzu, bahtiyarlıklarımızdan ve en parlak emellerimizin gerçekleşmesinden […]

Daha fazla oku
Çanakkale’yi niçin seçiyoruz?

Otuzyedi sene evvelki hâtırayı bugün neden canlandırıyoruz? Aklide bir mâzinin yâdıdır diye mi? Türkün mazisinde anılmağa değer ne yüzlerce hâtıralar vardır! Bunların arasından Çanakkale’yi niçin seçiyoruz? Çanakkale Türk’ün, en Allah’a yaklaştırıcı şehâdetle Ölmesini bildiği yerlerden biridir; Türk iradesinin ölümü yendiği zirvelerden biri olmuştur. Lâkin bundan ibaret değil. Çanakkale, Türk tarihinin, birçok tezleri içerisine alan muazzam […]

Daha fazla oku
Fatihler ve Zalimler

Büyük fetihler, büyük irade hareketleridir, insanın gerçek de­ğerini teşkil eden sonsuzluğa yöneltilmiş irade, sonsuz fetihlerin ik­tidarına sahiptir. Hayati menfaatlere ve heveslerin emirlerine boyun eğen imansız irade ise, sonsuzluğu kaybetmiş, onunla rabıtayı kes­miştir. Dünya nimetlerine köle olur; menfaatlere esir, heveslere hiz­metkâr olur. Serveti, devleti, tahakkümü, zevklerle dolu gururu se­ver. Farkında olsun olmasın kendini müminlerin mürşidi sanar, […]

Daha fazla oku
Feth’in 7 Harikası

Büyük fethin siyasi değerinin altında barınan derin manasının yani hikmetinin (sagesse) yanında, dış manzarası cidden küçük ‘ka­lıyor. İstanbul alınmış, Bizans’ın baş tacı olan belde Türkleştirilmiş, Asya’dan kopup gelen bir millet Avrupa’nın büyük kapısının bekçi­liğini ele geçirmiş. Islâm medeniyeti. Hıristiyan dünyasile karşı kar­şıya gelmiş, tarihte yeni bir devir başlamış, bütün bunlar, bu zafer­ler ve bu inkılâplar […]

Daha fazla oku
Bize Bir Fetih Lâzım !

Bize bir fetih lâzım… Bu fetih ebedî olacak… Ruhlarımızda yapılacak. Bu fetih, kılıçlarınki kadar kolay değil, sahte şereflerin- ki gibi hayâli değil, ihtiraslarınki gibi süfli değil. Bu fetih, gönülleriyle mazinin en derin tabakalarına bağlanan ve dallarında bütün güzel meyvaları veren hayat ağacının, daima yaratıcılıkla ileriye doğru hamle yapmasıdır. Bu fetih, yeryüzünde büyük sırrın müjdesine eren […]

Daha fazla oku
Zulüm ve Düşman

Zulüm, insanın bilerek, isteyerek başkasının ruh ve bedenine acı yapmasıdır. Merhametsiz kalplerde gelişir. Kaynağı ise hırs, ha­set, kin ve menfaat duygusu gibi bütün hayvanî ihtiraslardır İnsan­lığın tarihi, büyük zalimlerin binlerce ürpertici tablosunu ortaya ko­yuyor. Ancak zulüm denen canavarı büyük kuvvet ve devlet sahip­lerinin varlığında tanımak, kendimizi aldatmak olur. Gerçekte hepi­mizin etrafı halka halka zalimlerle çevrilmiş […]

Daha fazla oku
Ahlaki Değerler

Hangi kaynaktan çıkarsa çıksın, bütün değerler mutlaka bir inanca bağlanırlar. Bu inanç, dinde kutsallık duygusudur. Ahlâkta iyilik idealine bağlanmaktır. İnsanda iyilik iradesinin varlığına inanmadıkça ahlâkî değer hükümleri ortaya koymak imkânsızdır. İyiliğin varlığı ise bir gerçeğin ifadesi değildir, bir inanç olayıdır. Her alanda olduğu gibi ahlâkta da insanlığın ilerleyişi ile beraber değer hükümleri çoğalıyor. İnsanlığın ilerlemesi, […]

Daha fazla oku
Utanma ve Haya

Utanma veya haya duygusuna gelince, bu duygu hem izzeti­-nefsin hem de şeref ve haysiyetin bizdeki bekçisidir. Onunla hem kendi izzetinefsimizi koruruz, hem de başkalarının izzetinefsine saygı duyarız. İnsanlara sevgimiz yüzünden onların şeref duygu­larını da incitmekten utanırız. Utanmayan, hem sevgisi, hem de insanlık değeri olmayan kişidir. İnsanın sahip olduğu değerler ruh yapısına bağlandıkların­dan, temelde öbür hayvanlardan […]

Daha fazla oku
Ahlâklılığın ilk şartı

Ahlâklılığın ilk şartı, temeli, insanın herşeyden ve dünyalardan değerli, hörmete lâyık olduğunu kabul etmektir, insan, insanlık düşmanı olmadıkça bu değerini muhafaza eder. İnsana dokunulmaz, hürriyetlerine el sürülmez. Hakaret köpeğe yapılır. Tezyif maymuna yaraşır. Hiddet, hak ve adalet talebinden ileri giderse bizzat kendisi haksızlıktır, hakarettir. İnsana tahakküm edilmez, insan esir edilmez. İnsana zulüm edilmez; insan istismar […]

Daha fazla oku