Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
21:56 - 25 Temmuz 2017
Yazmak ne kadar da sık vacip oluyor. Ama yazmak ne kadar da kifayetsiz; yazmamaya ise gönül hiç razı değil. Tam da kıyametin önünde kapkaranlık bir gecenin parçaları gibi fitnelerin/fitnekârların ümmetin üzerine çullandığı şu dar zamanda susmak kalpte bir maraz. Susan da şeytan-ı ahraz… Söyleyecek sözü olan ya şimdi sözünü esirgememeli ya da Basra harap olduktan […]
Muhammed Ali
16:10 - 22 Temmuz 2017
0 Yorumlar
20.07.2017 tarihindeki Habertürk programında Ebubekir Sifil Hoca, Allah şifalar versin, uyku sorununa bağlı rahatsızlığı olmasına ve bunun etkileri de üzerinde görülmesine rağmen, Allah’ın izniyle belli başlı birkaç saplamada Taslaman’nın hakından geldi ve foyasını ortaya döktü. Taslaman’ın Arapça bilmediği, İslami ilimleri tanımadığı, oryantalistlerin İslam’a saldırı için yazdıkları Türkçe çeviri kitaplardan ezberledikleriyle mugalata yaparak göz boyamaya çalıştığı, […]
Muhammed Ali
13:02 - 20 Haziran 2017
0 Yorumlar
İslam’ın on dört asırlık serüvenini pesimist [kötümser] bakış açısıyla okuyan zevatın içine düştüğü temel hata, İslam’ın tarihini, kavramlarını ve kurumlarını, Batılıların kendi tarih, kavram ve kurumlarını okuduğu biçimde okuma hastalığına yakalanmalarıdır. Hani hadiste “onlardan biri keler deliğine girse siz de [bir hikmeti vardır diyerek] gireceksiniz” buyruluyor ya işte tam da bu hastalık. Yanlış analojilere / […]
Muhammed Ali
14:13 - 6 Mayıs 2017
0 Yorumlar
Bize Mekkeli bir Müslümandan uzun bir yazı geldi. Sahibi beni herhalde keskin bir kılıç zannederek, uzun uzadıya konuşup, sözlerini tekrarlayıp, ısrar ediyor ve hattâ yazının sonunda diyor.- Ey faziletli hocam! Kendisinden başka ilâh olmayan Allah hakkı için, tevessül ve istiğâse meselelerinin insafla tahkikini senden rica ederim, diyor ve sorular yöneltiyor. Biz, Vehhabîlerin o suallerini özetleyip […]
Muhammed Ali
13:59 - 6 Mayıs 2017
0 Yorumlar
NAMAZDA PEYGAMBER SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEMİ «SEYYİDİNÂ (EFENDİMİZ) » DİYEREK YÜCELTEN KİMSENİN İBN TEYMİYYECİLERİ TİKSİNDİRMESİ Namazda veya namaz haricinde, «seyyidinâ» diyerek Peygamber sallallahü aleyhi ve sellemin yüceltilmesi, Teymiyyecileri tiksindiriyor. Bunu büyük bir münker olarak biliyorlar. Çünkü İbn Abdülvehhab peygamber bile olsa, herhangi bir mahlûka «seyyidinâ» ve «mevlânâ* demekten onları nehyetmiştir. Halbuki, emirler hakkında gazete ve […]
Muhammed Ali
13:57 - 6 Mayıs 2017
0 Yorumlar
Allah’ın tevfikiyle kitabımın bu faslında, rubûbiyyet, ulûhiyyet tevhidleri, ibadet ile mülhakatı hakkında İbn Teymiyye ile îbn Kayyım’ın birçok sözlerinin ve İbn Abdülvehhab’ın bâzı görüşlerinin iptalini yazdım. Ve merhum Allâme Şeyh Yûsuf ed-Dicvi’nin (1365, öl.) rubûbiyyet ile ulûhiyyet tevhidi hakkında yazdığı makalesiyle bu konuya son veriyorum. Allah ona rahmet eylesin! Bu makalesinde şöyle dedi*. ULÛHİYYET TEVHİDİ […]
Muhammed Ali
23:22 - 22 Nisan 2017
1 Yorum
Pazarı Pazartesiye bağlayan gece “mirac kandili” olarak idrak edilecek. (Bu konuda inşaallah bir yazı yayınlayacağım). Bu vesile ile miracta beş vakit namazın farz kılınmasına ilişkin zaman zaman kamuoyunda kimilerince dillendirilen bir itirazı ele alacağım. GİRİŞ Önce bir tespitte bulunalım: Gerek miraca ilişkin rivayetler gerekse bu rivayetlerde yer alan beş vakit namazın farz kılınması meselesi mütevatir […]
Muhammed Ali
15:06 - 15 Nisan 2017
0 Yorumlar
Bu ülkede İslam’ın diğer yönlerini olduğu gibi “cihad” hükmünü ve bu hükmün pratiğini de kendisine “Selefî” diyen kardeşlerimizden öğrenmek durumunda kalmış gençlerimizin sayısı önemli bir yekün oluşturuyor. Bunda bütün kabahat onların değil şüphesiz. Onlara bunu anlatması gereken bizlerin, yetki sahiplerinin, karar mekanizmalarının başında bulunanların, konuşanların, yazanların.. bu noktada sorumluluğu büyük. Bu noktada kemiyet ve keyfiyet […]
Muhammed Ali
16:13 - 6 Nisan 2017
0 Yorumlar
Tarihselcilik ya da Katolisizmi Olmayan Kuran-ı Mübin’in Protestanca Okunuşu Kur’an’ın, lâfzını devre dışı bırakarak ‘evrensel’ duruşunu ihlâl eden tarihselcilik kavram olarak İslam’ın ve genel manada dinin dışında doğmuştur. Kökleri Eski Yunan’a kadar uzanan felsefi bir gelenekten gelmektedir. Yazar: İhsan Şenocak İçindekiler 1- Mukaddime 2- Batıda Tarihselcilik 3- Bizde Tarihselcilik ya da Mutlak Doğruyu Mutlak Yanlış […]
Muhammed Ali
13:36 - 25 Mart 2017
0 Yorumlar
Milli Gazete – 18 Şubat 2003 Bugünden başlayarak birkaç yazı halinde Mustafa İslamoğlu’nun, “anlama problemi” üzerine kurguladığı Üç Muhammed adlı çalışmasını konu edineceğim. Hemen belirteyim ki, okuyacaklarınız “book review” tarzı yazılar olmayacak. Zira mezkûr kitabın kurgusuyla, iddiasıyla ve ortaya koyduğu argümanlarla ilgilenecek o tarz bir yazı, takdir edersiniz ki bu köşenin sınırlarını hayli zorlayacaktır. Bu […]
2 Yorumlar